Merhaba sevgili okurlarım.

Biliyorsunuz Ortadoğu´nun bitmeyen çilesini! Yıllarca cadı kazanı gibi kaynayan bu topraklarda neler olup bittiğini bilmeyenimiz yok.

Atlantik ötesinden gelip bu topraklarda at koşturmaya çalışan bir ABD belasını yine bilmeyenimiz yoktur.
Peki neyin peşinde bu Yankiler? Neden sürekli Ortadoğu´da oluşan her kargaşanın altından bu Yankiler çıkıyor? Buradaki petrolün kontrolünü mü elinde tutmaya çalışıyor dersiniz? Hayır, asıl nedenin petrol olduğunu söyleyemeyeceğim. Ve yine Rusya ile ABD´nin güç gösterisi olduğunu da söylemeyeceğim. Burada yaşanan olay İsrail´i güçlü bir devlet yapma ütopyasıdır.

Biraz eskiye gidip dünya üzerindeki Musevizmin faaliyetlerine baktığımızda ortaya çıkan tabloda Siyonizmin sürekli artarak devam ettiğinin bir göstergesidir. Bilindiği gibi Filistin´de Yahudiler için yeniden güçlü bir devlet kurulmasına destek veren uluslararası Yahudi siyasi hareketi olan siyonizm, bu gün belirgin bir hale gelmiştir. Söz konusu olan Siyonizm hareketinin, Yahudilere göre ve onların dini kitabı olan Tevrat´ta bahsi geçen ve İsrail diyarı, (İbranicede: Eretz Yisra´el) olarak bu topraklarda kurulması onlar için dini bir hareket ve olmazsa olmaz sayılmaktadır.

Kendilerine ideal edindikleri ve dinlerinin emri olduğuna inandıkları bu dava için başta ABD olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde etkin bir çaba harcamaktadırlar. ABD´de bulunan varlıklı Yahudi lobisi sürekli baskı uygulayarak ve hatta ülke ekonomisinin bozulmasını öne sürüp, tehdit noktasına varan hayallerinin bir an önce gerçekleşmesini istemesinden dolayı ABD bugün bu topraklarda İsrail´in istediği gibi hareket etmektedir.

1944-45 yıllarında Almanya´da bulunan Yahudiler, dönemin meşhur diktatör´ü Adolf Hitler´e de baskı uygulamaya çalışmış ve akabinde Hitler´in meşhur soykırım gerçekleşmiştir. Bugün Avrupa daki bir çok ülke de sözü sayılır Siyonist felsefeye hizmet eden zengin sanayici, altın ve para piyasasının hakimleri mevcut. Musevizm hareketi son olarak ABD´de alınan karla Kudüs´ün İsrail´e Başkent yapılması ile bir adım daha ileriye gidilerek BOB projesini hayata geçirmeye çalışmaktadırlar.

Ancak bütün bu gelişmelerin farkında olmadığımız zannediliyorsa, Siyonist hareketin Musevizm projeleri yine bir başka bahara kalacak. Yine İsrail´in atladığı önemli bir konu daha var ki, bunu asla akıllarından çıkarmamaları gerekir: Öncelikle Kudüs Musevilere ait olan bir yer değildir. Bu kutsal yerde Hiristiyan aleminin ve Müslüman aleminin önem verdiği yerdir. ABD sadece Müslüman kesimi değil aynı zamanda Hiristiyanları da karşısına alacaktır. Böylesine hassas bir yapıyı bozmanın sadece azınlık cemaati olan İsrail´i memnun edebilir.

İşin Türkçesi bizim komşularımızın topraklarında gözümüz olmadığı gibi Gazi Mustafa Kemal´in çok güzel özlü bir sözünü hatırlatmak isterim: “Yurt´ta Sulh, Cihanda Sulh!” Zaten son Suriye askeri harekatın adı da Zeytin Dalı olması bu özlü sözü açıkça doğrulamaktadır. Burada aslında gocunan ABD değil, İsrail´dir.

Sizlere uzun yıllar önce yazdığım bir şiirimden üç kıtasını aktarmak üzere veda etmek istiyorum: Atıldın Filistin yine kaynar bir kazana, Dünya sustu sessiz kaldı azana... Kalem Siyonistin elindedurmadan karalar, Bakın tarihi çarpıtıp yazan yazana...

Yankiler İsrail´in yaptığı kıyımına suskun, Dünyanın gözünde at gözlüğü Filistine küskün. Ne insanlık kalmış ne insan hakları Ortadoğuda, Bu drama ağlar İslam alemi yürekten üzgün...

Değerli bir ozan değişinde söylediği gibi:

“Sana kör olasın demiyorum, kör olmada gör beni”
Bir gün sende o kahpe bataklığında debelendiğinde,
Hatırlarsan 1945´de zulümden kaçarken sana uzanan eli..