Gençlik Kolları Genel Başkanı ve Konya Milletvekili Abdulkadir Karaduman, Bursa Büyükşehir Belediye Baykan adayı Mehmet Atmaca, İl ve İlçe başkanları, Saadet Partisi Belediye Başkan adayı Hasan Eroğlu ile çok sayıda parti üyesi katıldı. Programda Hasan Eroğlu için hazırlanan seçim şarkısı davetlilerin beğenisine sunuldu.

BİR ADAYIN PANKARTINI KAPATARAK GERÇEĞİ ÖRTEMEZLER

Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasının ardından programın açılış konuşmasını yapan SP İlçe Başkanı Fikret Bayram, “Geçen hafta Cuma namazı için bir araya gelen topluluğa insanlığından çıkmış biri tarafından yapılan saldırıda 50 dindaşımız şehit oldu. Bu sebepten konuşmama 27 Aralık 1936 yılında vefat eden bu şiirin de yazarı Mehmet Akif Ersoy’u, Çanakkale savaşında şehit düşen Mehmetçiğimizi namaz kılmak için beklerken can veren kardeşlerimizi rahmetle anarak başlamak istiyorum. Mekanları cennet olsun. 1 Nisan sabahı adayımız sayın Hasan Eroğlu’nu belediye başkanı olarak göreceğimize olan inançla şunu söylemek isterim ki, İnşallah 5 yıl sonra tekrar hizmete talip olan bir belediye başkanı olarak bilboardlarda yayınlanacak reklama, yıllarca ortalıkta gözükmeyen ancak seçime az bir zaman kala ortaya çıkan asfalt döküm araçlarına, yapılmamış projelerin yeniden basıldığı seçim beyannamelerine ihtiyaç kalmadan çok daha yüksek bir oyla 2. dönemine başlayabilir. Elbette adaylar kendini topluma tanıtmak için çalışma yapmalıdırlar. Ancak bunu yaparken iktidar olmanın gücü ile kamuya ait alanları işgal edemezler. Bir adayın pankartını kapatarak gerçeği örtemezler. Devlet dairesinde eşi çalışan bir parti mensubunu ayağını denk al diyerek tehdit edemezler. Doğrusu ederler ama böyle seçim kazanamazlar. Belki seçimi kazanırlar ama insanlıklarını kaybederler. İktidar sahipleri ellerinde bulundurdukları imkanlarla bütün sokakları bayraklarla donatacaklarına o sokaktaki çukurları kapatsalar, yağan her yağmurda taşan logarlara çözüm bulsalar, insanların araçlarını koyacakları yer üretseler daha rahat seçim kazanırlar. Diğer partilere iftira atacaklarına, tehdit edeceklerine, hakaret edeceklerine 5 yıl önceki beyannamede yazanları yapsalar seçimi daha kolay kazanırlar” dedi.

BURSA’NIN EN BÜYÜK SORUNU TRAFİK

Rakiplerine göndermede bulunan SP Bursa Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mehmet Atmaca, diğer partilerin Büyükşehir Belediye Başkan adaylarının yaptıklarıyla değil, yapacaklarıyla oy istediğini belirterek, “Bursa Büyükşehir Belediyesi diğer belediyeler içinde en borçlu belediyedir. Gönül belediyeciliği dediler ve milli görüş ruhundan bahsediyorlar. Milli görüş gömleğini giymeden, yeniden 94 ruhunu yakalayamazlar. Bunların döneminde israf ve rüşvet zirve yaptı. Yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır diyorlar. Ama 20 yıldır ne yaptınız? Bursa’nın en büyük sorunu trafik. Bunu da ancak milli görüşün gerçek temsilcili olan Saadet Partisi çözecektir” diye konuştu.

PROJELER PAYLAŞILDI

Daha sonra Başkan adayı Hasan Eroğlu’nun projelerinin yer aldığı sinevizyon gösterimi yapıldı. Akabinde ise, Saadet Partisi İnegöl Belediye Meclis Üyeleri tek tek sahneye çağrılarak kamuoyuna tanıtıldı.

GAYRET BİZDEN NETİCE ALLAH’TANDIR

Daha sonra kürsüye çıkan Belediye Başkan adayı Hasan Eroğlu ise, “31 Mart’ta, İnegöl’ümüzü 5 yıl idare edecek yönetici ve kadrolarını seçeceğiz. Şimdi burada, hepinizin huzurunda tekrar ifade etmek istiyorum ki: Saadet Partisi, bu seçimlere, ülkemizin her bölgesinde olduğu gibi İnegöl’de de tek başına girmektedir. Bizlere ittifak var mı diye soranlar oluyor. Saadet Partisi’nin bu seçimlerde herhangi bir partiyle ittifakı yoktur. Bizim bir tek ittifakımız vardır: O da sadece sizlerle, milletimizle yaptığımız ittifaktır. Projelerimizden sadece bir kaç bölümünü biraz önce izledik. Gördüğünüz gibi sizlerin de teveccühü ile ben ve meclis üyelerim verilecek olan göreve hazırız. Projeler elbette önemlidir. Ancak bundan daha önemli olan bir şey daha vardır ki; o da projeleri ve çözümleri oluşturan yönetim anlayışıdır. Her zaman ifade ettiğimiz gibi, İnegöl’ümüzdeki sorunların sebebi sadece proje eksikliği değil; yönetim anlayışındaki yetersizliktir. Biz yola çıkarken bir şey dedik. “Cepsiz ceketliler işbaşına.” Cepsiz Ceket; bir moda terimi değildir, bir şekli de ifade etmez. Cepsiz ceket; kendi değil, halkı kazansın diye belediyecilik yapanların ceketidir. Cepsiz ceket; saklayacak tek bir çıkarı ve haram lokması olmayanların ceketidir. Cepsiz ceket; ahlaklı ve liyakatli siyasetin, belediyeciliğin giydiği cekettir. Bütün bu anlamlarıyla “cepsiz ceket” Milli Görüş zihniyetini, genel ve yerel yönetimlerde temsil ettiği hizmet ahlakını ve anlayışını ifade etmektedir. Aslında bizim meselemiz cepsiz ceketi vücutlara değil, zihinlere giymektir, giydirmektir. Yola çıkarken bir şey daha ifade ettik. “Dürüst olmak gerekirse” dedik. Neden böyle dedik? Çünkü elbette dürüst olmak gerekir. Peki dürüst olmak gerekirse İnegöl’de durum nedir? diye soracak olursak; dürüst olmak gerekirse; yollarımız yama ve çukurlarla doludur. Dürüst olmak gerekirse; Uludağ’dan gelen su vatandaşın bardağına değil, yandaşın bidonuna, pet şişesine dolmaktadır. Dürüst olmak gerekirse; vatandaşımız hava kirliliği sebebiyle oluşan zehri solumaya devam etmektedir. Dürüst olmak gerekirse; İnegöl’e giriş vardır ancak çıkış yoktur. İnegöl’de araç kullanmak eziyet olmaktadır. Dürüst olmak gerekirse; şehir merkezinde arka sokaklar birer otoparka dönüşmüştür. Dürüst olmak gerekirse; milyonlarca lira kredi kullanılarak ihale edilen ve bitmeyen belediye sarayı şehrin merkezine hançer gibi saplanmıştır. Dürüst olmak gerekirse; şehrin en sağlıksız yerine hastaneyi inşa edenlerin halkı mı, yoksa rantı mı düşündüklerini bilemiyoruz. Dürüst olmak gerekirse; şehrin en güzel noktasına AVM’yi inşa edenlerin gönül işi mi yoksa götür işi mi yaptığını anlayamıyoruz. Dürüst olmak gerekirse, gönül işi diye yapmadığını bırakmayan bu zihniyet ile artık bir beş sene daha kaybetmemek gerektiğini düşünüyoruz. Dürüst olmak gerekirse, bir gönlümüz kaldı kaptırmadığımız ve onu da asla kaptırmayacağız. Seçime 13 gün kaldı. Tüm belediye meclis üyelerim adına sizlerden bir ricada bulunmak istiyorum; bugün bu salondan çıktığımızda sizlere verilen posterler ve bayraklarla evlerimizi donatalım. Araçlarımızı, işyerlerimizi süsleyelim. Sosyal medya üzerinden partimiz ve şahsım adına olan hesapları takip edelim. Bizler elimizden gelen gayreti göstermeye, cadde cadde, sokak sokak gezmeye devam edeceğiz. Emin olun her kapıyı çalacak, her kalbe dokunacağız. Bizler başaracağımıza inandık. Sizlerin de buna inanmasını ve kalan süre içerisinde tüm akrabalarınıza, arkadaşlarınıza, sevdiklerinize selamlarımızı ileterek desteklerini talep etmenizi istiyorum. Unutmayın! Partimize, sahsımıza ve meclis üyesi adaylarımıza siz sahip çıkarsanız, halkımız da elbette gereken teveccühü gösterecektir. Göreceksiniz ki sizlerin gösterdiği gayretin neticesinde başaracağız inşallah. Gayret bizden netice Allah’tandır. 1 Nisan sabahında ellerimizde süpürgeler, gönlümüzde İnegöl sevdasıyla Belediye binası önünde buluşarak temennisiyle hepinize teşekkür ediyorum” dedi.

YAZIKLAR OLSUN

Gençlik Kolları Genel Başkanı ve Konya Milletvekili Abdulkadir Karaduman ise, “Bugün mili görüş davasının mayalandığı İnegöl’ümüzdeyiz. İnegöl’de sizlerle birlikte olmaktan mutluluk duyuyorum. 5-6 ay özce İnegöl geldiğimde de söylemiştim; 1 Nisan günü inşallah belediyenin kapısına “Rüşvet alanda verende melundur” yazacağız. Erbakan hocamız bugün yaşasaydı bugün beka meka diye aldatanlara, Sakarya’daki  tank palet fabrikasını özelleştirenlere yazıklar olsun derdi. İmanla yalan bir arada olmaz derdi. Bunlara yazıklar olsun derdi. Erbakan’ın takip etmek demek miting meydanlarında Erbakan hocayı taklit etmek demek değildir. Onun fikirlerini tatbik etme mücadelesidir. Çok şükür ki Erbakan hocamız bizlere GDO’suz ,ana sütü gibi ak bir dava bıraktı” diye konuştu.

82 MİLYON VATANDAŞIMIZ BİZİM BAŞ TACIMIZDIR

Yerel seçimlerin öneminden bahseden Karaduman, “31 Martta Erbakan hocamızın fikirlerini yaşatacağız. 31 Mart seçimleri bir yerel seçimdir. Ama bugün gelin görün ki 17 yıldır hiçbir seçimde ülkenin problemleri konuşulmasın diye, ülkeyi bir savaş durumundaymış gibi gösteriyorlar. Oy verseler de vermeseler de 82 milyon vatandaşımız bizim baş tacımızdır. Hiç kimseye bizler kötü söz söyleyemeyiz. Kendi oylarının her gün düştüğünü görünce iftira atıp Saadet Partisinin Kandille birlikte hareket ettiğini söylüyorlar. Saadet Partisini bazı ittifakların içinde göstermeye çalışıyorlar. Bugün oy kaybetmemeleri için daha önce birbirine hakaret eden partiler ittifak yapıyor. 1384 seçim bölgesinde tek bayına seçime giren tek parti Saadet Partisidir” dedi.

ÜLKEYİ NE BİR HIRSIZA, NE DE BİR ARSIZA TESLİM ETMEYECEĞİZ

AK Parti ile Saadet Partisi arasında dağlar kadar fark olduğunun altını çizen Karaduman, “Söyleyecek sözleri kalmadı. İktidar partisi temsilcileri Ankara’nın selamını iletip, vatandaştan oy istiyor. Ama Saadet Partisinin temsilcileri Allah’ın selamıyla oy istiyor. Yaptıklarından söz edemiyor. 31 Mart’tan sonra hakikati görmüş olacağız. Ve ülkeyi ne bir hırsıza, ne de bir arsıza teslim etmeyeceğiz. AK Partiye gençler iş bulmak için gidiyor. Ama Saadet Partisine ise gençler geleceklerini ve ülkelerini kurtarmak için geliyor. Adalet sağlayacaklarını söyleyenler, ülkede adaletsizliği kurumsallaştırdılar. İnşallah 31 Mart’ta en güçlü sonucu alacağız” şeklinde konuştu.

Editör: TE Bilişim