ORHANİYE MAHALLESİ VE İNEGÖL’ÜN ESKİ MEŞHUR KAMYON ŞOFÖRLERİNDEN ADNAN KISA İLE YOL VE KAMYONCULUK ÜZERİNE BİR KONUŞMA

Konuşmamıza başlamadan önce isterseniz kısaca sizi tanıyalım?

İnegöl’de doğdum. Orhaniye Mahallesinde ikamet etmekteyim. Aile büyüklerimiz 1893 yılında Bulgaristan Deliorman’dan göç ederek, İnegöl’e gelmişler.

İlk sefere çıkmış olduğunuz, kamyonun markası neydi?

İlk olarak sefere çıkmış olduğum aracın markası eski ‘Man’ kamyonuydu.?

İlk olarak kazancınızı hatırlıyor musunuz?

Evet. Hatırlıyorum. 300 liraydı.

Nereye gitmiştiniz?

Bursa’ya gitmişti. Bursa Çimento fabrikasından, İnegöl’e çimento getirmek için gitmiştim.

Hangi araçları kullandınız. Kamyonculuk hayatınızda?

Man, Ford, Fatih, Mercedes isimli kamyonları kullandım. En son olarakta BMC profesyonel kullandım.

Genelde nerelere gidiyordunuz?

Genelde, İstanbul, Ankara, İzmir’e İstaş yeni adı ile Starwood Orman Ürünlerinde sunta götürüyorduk.

Ailenizde bu işi sizden başka yapanlar var mıydı?

Evet vardı. Rahmetli Babam kamyoncuydu. Ağabeyim, Amcam ve çocukları da kamyoncuydular. Biz ailece bu mesleği yaptık. İnegöl’de kamyonculuk sektöründe ilklerden sayılırız.

Mesleki açıdan kendi aranızda o zamanlar rekabetler yaşanır mıydı?

O zamanlar aramızda rekabetler yaşanıyordu. Şöyle oluyordu. Hafta da 2, 3 sefer İstanbul, Ankara, İzmir’e gitmek para kazanmak şeklinde olurdu. Tabi ki aramızda çalışanı emek vereni horlamak, eleştirmek bizim zamanımızda da vardı. Bu tür şeyler çalışanı daha çok kazanmaya yönlendirmiştir.

Kamyoncuyu en çok ne sevindirir?

Kamyoncuyu en çok kazasız ve belasız yolculuklar sevindirir.

Sefere çıktığınızda mı, yoksa seferden dönerken mi yol bitmek bilmezdi. Size göre?

Seferden dönerken eve kavuşmanın sevinci ile yollar bitmek bilmezdi.

İlk olarak yurt dışına hangi ülkeye ne götürmüştünüz?

İlk yurt dışı seferimi Suudi Arabistan’a 1987 yılında mobilya götürerek yapmıştım.

Halk arasında söylenmiş olan bir söz var, söylenegelen bir söz. Kamyoncuya kız verilmez diye. Yıllarını bu işe vermiş bir kamyoncu olarak, size göre de Kamyoncuya kız verilmez mi?

Kamyonculara Kız verilmez sözü son yıllarda, mesleki yoğunluktan, mesleğe ilginin az olmasından sonra çıkan sözdür. Bizim dönemlerimizde geçerli yanı yoktu. Çünkü biz mesleğe ilgi alaka görülen dönemleri yaşadık.

Uzun yola çıkan kamyoncuya yalnızlığını neler unutturur?

Uzun yola çıkan kamyoncuya yalnızlığını unutturması için o zamanın telefon kulübelerinden telefon ederek, evdekilerin durumunu öğrenmek yeterli oluyordu. Yine yol esnasında kaset veya radyo dinlemek yalnızlığı unutturuyordu.

Son yurt dışı seferiniz ve başka yurt dışı seferleriniz varsa ne götürmüştünüz?

En son yurt dışı seferimiz Suudi Arabistan’a olmuştu. İnegöl’den oraya Mobilya götürmüştük. Bizler o zaman Habur sınır kapısından Irak üzerinden S. Arabistan’a gidiyorduk. Saddam döneminin hüküm sürdüğü zamanlardı. Irak’ın bazı bölgelerinde kamyonculara yönelik soygunlar oluyordu. Bize rast gelmedi. Fakat bazı arkadaşlar bunu yaşadılar. Suriye üzerinden güvenli olmadığı için gidilmiyordu. Gece yolculuklarına olduğu kadar dikkatli gidiyorduk. Bizler onlara kucak açmış milletiz. Halk için söylemiyorum. Fakat onlar o zamanlar kamyonculara çok eziyet ediyorlardı.

Zaman zaman basından Taksicilerin seri katiller ve Gaspçılar tarafından cinayete kurban giderek öldürüldüklerine rastlanıyor. Hatta Amerikan filmlerinde kamyoncuları da öldüren seri katiller üzerine çekilmiş olan filmler bile olmuştu. Bu filmleri izler miydiniz? Uzun yola yurt dışına sefere çıktığımızda hiç böyle bir şey düşündüğünüz olur muydu?

Evet izlerdim. Tabii bilmediğin yerlere gidiyorsun tedirgin olmamak mümkün değil. Aklımıza geliyordu. Fakat kamyoncu çetin cevizdir. Böyle durumlarda, kolay harcanmaz. Kamyoncu hayat adamıdır. Kamyoncuya sökmez.

Yola çıkarken nasıl bir duygu yaşardınız?

Yola çıkarken içimizden tekrar evimize, sağ salim olarak gelebilmek dönebilmek olurdu.

Yola yalnız mı çıkardınız?

Yola yanımızda bir arkadaş ile giderdik. Fakat yanız gittiğimizde olurdu.

Kamyonculuk şimdi mi daha zevkli yoksa eskiden mi daha güzeldi?

Kamyonculuk eskiye nazaran şimdi daha zevkle yapılıyor. Çünkü yolar ve araçlar şimdi çok daha güzel. Zevkli olması bundan.

Kazanç bakımından şimdi mi yoksa eskiden mi daha iyiydi?

Kazanç açısından eskiden daha iyiydi.

Kamyonculuğun en zor tarafı nedir?

Bu işin zor tarafı tehlikeli e gurbette olmaktır. Rahmetli Neşat Ertaş bir konuşmasında yol, gurbettir kimsesizliktir garipliktir, bilmediğin diyarlara gidiyorsun diyordu.

En güzel tarafı nedir?

Bu işin en güzel tarafı helal kazanç olması, tamamen alın teri ile hak edilen kazanç olmasıdır.

Şoförler için söylenmiş olan doğru ve çok yerinde bir sözdür. Katılıyorum insan doğar, büyür ölür. Yollar yollara bağlanır. Sonu yoktur. Dünya malı dünyada kalır. İnsan arkasından iyi, güzel insandı, dedirtebiliyorsa bizim için en kıymetli şey budur.

Hiç kaza yaşadınız mı?

İlk araçlarımız son zamanlardaki araçlardan çok daha teknolojik eksiklikleri olan araçlardı fakat o zamanın şartlarında yine biz bu mesleği kazasız, belasız yaptık. Büyük kazalar olmasa da tabii ki bizim de başımızdan ufak tefek kazalar geçmişti.

Kamyonculuğu ne zamandan beri yaptınız? Bu işten emekli olabildiniz mi?

Ben bu mesleği şu kadar yaptım diyemiyorum. Çünkü çocukluk günlerinden beri rahmetli babam da kamyoncu olduğu için, uzun yıllar kamyon üzerinde idim. Bu işten emekli olmak nasip oldu.

Bir ara 70’li yıllarda araçların üzerinde pas pas edebiyatı vardı. Siz de aracınıza yazdırmış mıydınız?

Evet yazdırmıştım. O zamanki aracın  model yılı 1975 modeli. Ben de araca şöyle yazdırmıştım. <<Tevellüf 1975 herkese hazırlı kazasız belasız yolculuklar>>

En son sefere çıktığınız kamyonun markası neydi. Nereye ne götürmüştünüz?

Son olarak sefere çıktığım kamyonun markası BMC profesyonel 822’di. Kocaeli sunta fabrikasında sunta götürüp dönüş yükünde ise, Gübre fabrikasında yine İnegöl’de bulunan Sunta fabrikasına Gübre sevkiyatı yaparak son seferimi yapmış oldum. O dönemlerde aracımı satmaya karar vermiştim. Araca talip olunca aracı satarak meslek hayatına son vermiş olduk.

Yurt dışına sefere çıktığınızda hangi ülkeler sınırlarda zorluk çıkarıyordu?

O zamanlar Bulgaristan, Yunanistan, Irak, Suriye gibi ülkeler sınırlarda zorluk çıkarıyorlardı.

NOT: Resimdekiler soldan sağa Rahmi Kısa, Adnan Kısa Kamyoncu Rahmi Kısa’nın muavini, İnegöllü meşhur futbolcu Ayhan Akman’ın Babası Ali Akman ve eski meşhur kamyonculardan Hilmi Kısa ve oğlu Turan Kısa. Yer Kereste İmalathanesi Osmanbey Caddesi.