İnegöl Kent Konseyi Başkanı Haydar Cerrah´ın “Büyükşehir Belediyesi İnegöl´e yeterince hizmet etmiyor” açıklamasına, Belediye Başkanı Alinur Aktaş´ın ‘kastı aşmıştır´ cevabı geldi ve “Büyükşehir hizmetleri yeterli mi, yersiz mi?” konusu yeniden gündemde. Hoş, hiç yeterli diyeni henüz görmedik ama...

Aktaş ve Cerrah konusu hakkında bir-iki satır yazalım, sonrada Bursa-İnegöl uzatmalı aşkına dönelim.

İnegöl Kent Konseyi Başkanı, Büyükşehir Belediyesini eleştiremez mi? Bence çok sıra dışı bir durum değil. Büyükşehir ile aynı partiden olan İnegöl Belediyesinin Başkanının eleştirilere cevap vermesinde de şaşılacak bir durum yok. 

Bu konuda işin magazin tarafı ağır basıyor.

Nedir işin magazin tarafı?

Bu iki insanın eski dost oluşu ve aynı ideolojiyi paylaşıyor olmaları. Ama siyasi teamüller dostluk kaldırmaz. Siyasetin gerekleri yerine getirildi diye de dostluklar da bitmez. Küsen, darılan ve egolarına yenilen ya da mızmızlanacak olanlar siyasete pek bulaşmayacak o zaman. Sonuç olarak Cerrah doğru söylemiş, Aktaş´ta partisi adına doğru davranmıştır. Şahsi fikrimdir, Belediye Başkanı da dahil olmak üzere, AK Parti İnegöl Teşkilatı da, Vekili de Büyükşehirden en az İnegöllüler kadar mustarip. Hatta en çok bu konudan dertli olan da, sürekli Büyükşehir Belediyesini savunmak zorunda kalan Belediye Başkanı Alinur Aktaş…

Geçtiğimiz aylarda geride kalan hizmet yıllarının değerlendirmesi için Bursa ve İnegöl basınının karşısına geçen Aktaş, Büyükşehir Yasasına karşı olmadığını, ancak İnegöl gibi büyük ilçelere zarar verdiğini açıkça söylemişti. Bence bu açıklamalarında Bursa Büyükşehir Belediyesinin İnegöl´e karşı olan tutumu da etkiliydi.

AK Partili bir Belediye Başkanı olarak çıkıp bangır bangır Recep Altepe´yi ve Büyükşehir Belediyesini eleştirecek hali yok. Tam tersine, partisi adına daha da büyük sorunlar oluşmasın diye belli bir denge kurmaya çalışıyor. Arif olup anlamak lazım bazı konuları…

Daha önce çok yazdık ama, “Bursa Büyükşehir Belediyesi neden İnegöl´e yeterince hizmet etmiyor” yorumlarına da bir açıklık getirelim.

Yaklaşık 6 aydır Bursa´da yayın yapan bir gazetemizin de olması münasebeti ile Bursa basınından ve Bursa siyasi çevrelerinden çıkan seslere daha yakından kulak vermeye başladım. İnanın o seslerin içinde İnegöl ismi en az duyduğum sesler arasında. Hayret verici bir durum var. Bursa basınında Yenişehir, Orhaneli, İznik, hatta Harmancık bile bizden daha çok yer alıyor. Siyasi çevrelerde bu küçük ve şirin ilçeler daha çok Bursalı gibi sanki. Yani İnegöl sanki başka bir İl´e bağlı. Aslında en net ifadesi Bursalı görünmüyoruz... Bursa da lobimiz çok zayıf.

Hatta geçenlerde Bursa basınında Yenişehir Belediye Başkanını eleştiren bir yazıda, Yenişehir´in sokaklarının pis ve düzensiz olduğunu ballandıra ballandıra anlatılırken hayret ettim. Sanırsınız Yenişehir, Bursa´nın göbeği. Yahu Yenişehir caddelerinde sürekli traktör gezen bir tarım şehri, nüfusu 52 bin. Yani Bursa´nın orta halli, İnegöl´ünde Alanyurt bölgesi kadar. Tamam ilerisi için umut vadeden bir yer olabilir, bizde seviniriz Yenişehir için ama kardeşim hazır yapılmışı var, yani İnegöl var. İyisi ile kötüsü ile yazılması gereken şehir İnegöl değil mi? Yani şu yazdığımı yanlış anlamayın. 250 bin nüfuslu İnegöl varken, Bursa medyası ve Bursa siyasetinin hala Keles´te, Büyükorhan´da ne var, ne yok diye konuşması tuhafıma gidiyor.

İşte Bursalı gözükmemek tüm bunların sebebi.

Burada kötü niyet de aramıyorum, mikro milliyetçilikte yapmıyorum. Bunu doğal bir süreç olarak görüyorum. İnegöl´ün Bursa´ya olan uzaklığı, her dönem kendi göbeğini kesen güçlü, müteşebbis bir şehir olması ve kalkınma için bağlı olduğu ile ihtiyaç duymaması bizi biraz Bursa´dan ayırdı. Hani yazdık ya biraz evvel, Bursa´da lobimiz yok diye... Yok, çünkü hiç ihtiyaç olmamış böyle bir şeye, gerek duyulmamış. Biz burada halletmişiz her şeyi.

Şimdi bu duygusal kopuşun izleri Büyükşehir Belediyesine de sirayet etmiş. İnegöl´e o kadar yabancı ki, İnegöl Bursa´ya merkez ilçe olarak bağlandığından beri “ne yapsam” diye şaşkınlık içinde. İşte bu şaşkınlıkla Cerrah Parkının parke taşlarını değiştirerek hizmet üretmeye çalışıyor. Doğal olarak kimse için bir kıymeti yok bu hizmetin. İnegöl Belediyesi de çok rahat yapardı zaten diye düşünüyor insanlar. Tamam, parke taş döşeme veya çocuk parkı yapmak diğer küçük ilçeler için önemli olabilir ama İnegöl´ü kesmez. Daha büyük beklenti var. Tabi büyük beklentiler öncelikle büyük su faturaları olarak karşımıza çıkınca, insanların kızgınlığı da artıyor haklı olarak. Ama hakkını yemeyelim Büyükşehir Belediyesi yavaş yavaş alt yapı sorunumuza el atmaya başladı. İlerleyen aylarda daha da belirginleşecek bu çalışmalar.

Neyse çok uzatmadan bağlayayım. Biz il olamamış ama Bursalı da olamamış bir şehrin kızgın ama küsmeyen çocukları olarak mobilya üretmeye, dış ticaret fazlası vermeye, ülke ekonomisine katkı yapmaya devam edeceğiz. Ve her zaman olduğu gibi her şeyi devletten beklemeyeceğiz.