2017 Yılının sonuna doğru yaklaştık. Türkiye´nin ve dünyanın gündeminde çok büyük ve ani değişiklikler yaşıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı peş peşe üç ülkeyi ziyaret ediyor, orta doğuda kan ve gözyaşı akmaya devam ediyor.
ABD dünyanın gözünün içine baka baka YPG ve DEAŞ terör örgütlerine yardım ediyor. Kendi elleriyle kurduğu bu terör örgütlerini besleyip büyütüyor, sonra da işlevleri bitince bir kenara atıyor. Yeni isimler ve yeni örgütler için işine yarayacakları bir kenara almayı da ihmal etmiyor.
Kim ne derse desin, Ortadoğu milletlerinin ve devletlerinin başını ağrıtan bu örgütlerin bir ABD, İsrail ve İngiliz sopası oldukları belli. ABD isteklerine hayır diyenleri hizaya getirmek için bu örgütleri kullanmaktadır. Artık bunu tüm dünya görmüş olmalı.
Yine Kasım ayı ile birlikte gündemimize düşen Atatürk tartışması. Atatürk´ü tartışacak insanların önce Atatürk´ü anlamaları gerekir. Hangi amaçla yapıldığını tam bilmediğimiz tartışma umarım faydalı sonuçlar doğurur.
Fesli Gülyabani gibi şahısların dilinden Atatürk öğrenilmez. Atatürk´ün her fani insan gibi hatası, kusuru olabilir. Sadece, hata, eksik, kusur arayan insanlardan hayır sadır olmaz. Bağımsız ve hür Türkiye Cumhuriyeti Devletini kurma iradesini gösteren birisine laf söylemek için adamın aklından zoru olması lazım.
Tarihin karanlık sayfalarına gömülmek istenen Türk milletinin en karanlık günlerinde yola çıkarak milli mücadeleyi başlatan, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına minnet borçlu olduğumuzu unutmayalım.
Gazi Mustafa Kemal´in Türk Milletinin bir değeri olduğunu da hatırdan çıkarmayalım.1897 den 1921´e kadar pek çok ilini kaybetmiş milletin, tam bir buhran dönemi yaşamış millet için yeni bir umut olmuştur Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Milli Mücadele. Geriye dönüp karalamak şeytandan, ders alıp ileriye bakmak rahmandandır.