Bu bayram nereye gitsek ki?

Nerde tatil yapsak?

Kazıklansak bazen; şöyle ağız tadıyla.

Bayram ağzında. Hı?

Maymun iştahımız açılsa ya da.

Pahalı pahalı şeyler tüketiversek

Bir liralık şeye beş versek…

Kredi kartlarının dibine vursak…

Ay sonuna nispet edercesine.

N´olduğunu anlayamasak.

Ne güzel olurdu!

 

Maneviyattan, birliktelikten uzaklaşalım mesela…

Yalnız bırakalım ardımızdakileri. Yalnızla-şalım hatta.

Sosyal bunalımlara girelim. Depresyonlar yaşayalım.

Güven duygumuz sıfıra insin.

Örf-adet, vecibelerimiz ve öz kültürümüzden uzaklaştıkça, uzaklaşalım.

Aramıza kara kediler girsin. Dağılalım, un ufak olalım.

Hazır bayram tatilindeyiz. Bu fırsat kaçmaz demi?

Gez orayı, toz buraya!

Bayram kültürü senin neyine?

 

Ya da dur!

Sana daha güzel bir öneri sunayım mı?

Mutlu olman için. İnsanlarla daha hoş vakit geçirmen için.

En güzeli, gel, bayramın fazileti olan “büyüklere ziyarete” gidelim.

Daha makul olur.

El öpelim; el öpenlerimiz bol olsun.

Harçlıkları toplayalım. Şekerleri cebimize dolduralım.

Akrabalarımızla görüşelim. Muhabbetler kuralım. Daha yakından tanıyalım.

Sosyalleşelim. Birleşelim. Isınalım. Kaynaşalım.

Küsler barışsın.

Tebessümler yarışsın.

Aile fertleri bayramlaşsın.

Komşularımızın ziyaretine gidelim.

Yaşlısı, hastası, çocuğu olanları görelim. Moral verelim.

Huzur evlerine gidelim. Onlara “huzur” verelim.

Darüşşafakaya gidelim. Lösemili çocuklara gidelim.

Onlara hediyeler alalım. Neşe verelim. Tasalarını unutturalım.

Ramazan´ın mükâfatını dolu dolu kullanalım kısacası.

Hı? Ne dersiniz?