İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban dün sabah beraberinde ki kurmaylarıyla beraber, bir basın toplantısı düzenledi. Oldukça samimi geçen toplantıda Başkan Alper Taban’ın bir şey yapma çabasında olduğuna bizzat şahit oldum.

3,5 yıllık Belediye Başkan Yardımcılığı tecrübesi elbette o’na çok önemli bir avantaj sağlamış durumda. İnegöl’ün tüm sorunlarına hakim. Belediyeye kazandırdığı yeni yazılım sayesinde, vatandaşların tüm sorunlarını anlık görebiliyor ve hemen müdahalede bulunabiliyor. Ancak o’nun en büyük hedefi, belediyeyi vatandaşlarla birlikte yönetmesi.

Yani İnegöl için vatandaşlarında öneriler sunmasını istiyor.  Önümüzde ki günlerde “Ben Belediye Başkanı Olsaydım” başlığıyla yeni proje hayata geçirilecek. Bu proje sayesinde İnegöllülerin beklentilerine başvurulacak. Bence çok yerinde bir uygulama. Bu nedenle kendisini tebrik ediyorum.

Dünkü toplantıda bu projenin ilk startını da ben verdim. Ben Belediye Başkanı Olsaydım açıkçası çok şey yapardım. Dün bunu bizzat Belediye Başkanı Alper Taban ve kurmaylarına da anlattım. Tabi ki, sizlerle de paylaşmak istiyorum;

Öncelikle ilk yapacağım çalışma çarşı bölgesine ilişkin olurdu. İnegöl’ün trafiğini adeta çekilmez hale getiren bu bölgeyi, farklı bir alana taşırdım. Mesela yeni İnegöl bölgesine.

Neden yeni kuyumcular çarşımız olmasın ya da tuhafiye, kundura  ve konfeksiyon çarşımız. Eğer yeni İnegöl’e değer katmak istiyorsak, bu bölgeyi geliştirecek adımlar atmamız lazım.

Bizimde Bursa’da ki FSM örneğinde olduğu gibi, yeni cazip alanları oluşturmalıyız. Atatürk Bulvarı, Nuri Doğrul Caddesi, Ahmet Akyollu Caddesi, Kasım Efendi Caddesi ve bu caddelerle kesişen tüm noktaları rahatlatmak için, radikal ve cesur kararların atılması gerekiyor. Eğer bugün Atatürk Bulvarını çift yöne çevirmek istiyorsak, çarşı bölgesini mutlaka taşımamız gerekiyor. Bu yeterli mi? Elbette hayır.

Diğer taşınması gereken kurumların arasında, bankalar ve kamu teşekkülleri yer alıyor. Eğer yeni İnegöl’ün gelişmesini istiyorsak, buna önce devletimiz ve belediyelerimiz ön ayak olmalı. Yoksa daha önce Alanyurt’ta yaptığımız hatanın bedelini, bu kez de yeni İnegöl’de öderiz.

Hatta ödüyoruz bile. Bakın yeni İnegöl bölgesi yatırıma açılmasına karşın, emlak sektörü burada yeterince gelişmedi. Halen İnegöl merkez ısrarı sürüyor. En cazip bölgelerinden biriside Kozluca yolu.
Eğer ben Belediye Başkanı olsaydım, terminal binasını da ivedi bir şekilde Akhisar tarafına taşırdım. Terminal binasının olduğu yeri de yeşillendirirdim. Bunun yanı sıra İnegöl’de 12 ay kullanılabilecek bir eğlence merkezi yapardım. İçerisinde dev Aqua park, minyatür park,  modern bir lunapark, hayvanat bahçesi, botanik park, kreşler, çocuk bakım merkezleri, hediyelik eşya çarşısı,  kafe ve restoranlarıyla  yaz-kış kullanılabilecek bir merkez yapardım.

Eğer ben Belediye Başkanı olsaydım, Cumartesi Pazaryerini kaldırır, yerine Pazartesi Pazaryerini 7/24 açık olan kapalı pazaryeri haline dönüştürürdüm. Böylece Pazartesi günü sanayi bölgesinde, Cumartesi günü ise Kemalpaşa mahallelerinde yaşanan trafik kirliliğini ortadan kaldırırdım.

Ben Belediye Başkanı olsaydım, tüm otobüsleri ve otobüs duraklarını mobilya algısını oluşturacak bir şekilde yeniden tasarlardım. Akıllı otobüsler ve akıllı trafik ışık sistemi kurardım. Tüm halk otobüslerinde ve şehrin birçok noktasında vatandaşların akıllı telefonlarını şarj edecekleri bir sistem kurardım.
Ben Belediye Başkanı olsaydım, İnegöl’ün gözbebeği olan Kültürparka zenginlik katardım. Mesela Kültürpark içinde bulunan havuzda ki, o kirli görüntüyü ortadan kaldırır, havuzun içinde kule terası yapardım. Yine havuzu ışıl ışıl yapar, Dubai’de ki gibi müzikle hareket eden bir fıskiye sistemi kurardım. Yine Kültürpark içinde ki Amfi tiyatroyu 12 ay kullanabilecek şekilde yeniden dizayn ederdim. Kültürpark’ı daha işlevsel hale getirmek için daha birçok ince dokunuşlar yapılabilir. Motosiklet ve araç girişlerini yasaklar, bisiklet ve spor tutkunları için kiralamalı bir sistem geliştirdim.  Mesela Bursa Soğanlı Parkında ki gibi bir düzen gibi. Yine park içinde ki tüm işletmelerin modernizasyonu sağlardım. İnegöl’de ki Kültürparkı 12 ay kullanabilecek şekilde düzenlemelere giderdim. 
Ben Belediye Başkanı olsaydım, Oylat’ı ve hemen yanında bulunan Alaçam mevkiini Türkiye’nin Davos’u haline getirirdim. Oylat’a açık yüzme havuzları, Hilmiye-Oylat arası bungee jumping alanları, Oylat- Bozburun arasına Türkiye’nin en büyük seyir terası ve camdan yürüme yolu. Camping alanları yapardım. Alaçam’a ise 5 yıldızlı otellerin olduğu, futbol takımlarının kamp yapabilecekleri, futbol sahaları ve sağlıklı yaşam merkezleri yapardım.

Ben Belediye Başkanı olsaydım, İnegöl’ün muhteşem doğa ve manzarasına sahip olan köylerini Cumalıkızık örneğinde olduğu gibi turizme açardım. Mesela Bahçekaya, Mesruriye, Sulhiye, Mezit, Osmaniye, Rüştiye gibi eski köy evlerinin hala hakim olduğu mahalleler gibi. Bu mahalle örnekleri İnegöl’de çok fazlasıyla var.

Daha aslında çok fazla önerim var. Yaklaşık 100’e yakın yeni fikirlerim var. Kısacası ben Belediye Başkanımıza toplantıda bazılarını dile getirdim. Elbette ki, kendisiyle oturduğumuzda fikirlerimi paylaşmaya devam edeceğim. 

Şimdi İnegöl’e katkı sağlamak için söz sizde... Peki ya siz Belediye Başkanı olmak isteseydiniz ne yapardınız?