Yeni eğitim öğretim yılı hayırlı, uğurlu olsun sayın veliler. Ben de bir veliyim, bana da hayırlı olsun…

Malum dershaneler artık yok. Yerine devlet teşvikli özel okullarımız var artık.

Özel Anaokulundan tutun Liseye kadar boy boy çeşit çeşit…

Hadi diğerleri ne ise de, ben Anaokulu kavramına hep karşı olmuşumdur. Nerede gördüm tam hatırlamıyorum, güzel bir söz okumuştum; “Anaokulu diye bir şey olmaz, ana zaten okuldur” diye.

Ne yaparsın moderen hayat…

Bu özel okul mevzusu ilk açıldığında, “işte şimdi yandık” dedim. Özel hastanelere benzer ise bu iş, ülkenin geleceği elden gitti diye aklımdan geçmişti. Çok şükür korktuğum olmadı diyebilirim. Kamu da yetişmiş, kurumsal işleyiş nedir? Ne değildir az çok bilen eğitimcilerin bu işlere el atması, ülke olarak, özel okul maceramıza hiç de fena olmayan bir başlangıç yapmamızı sağladı.

Özel okullarda çalışan öğretmenlerin de bir üniversiteden mezun olduğunu da göz önüne alırsak, akademik insan kaynağı havuzu içerisinde özel okullar hayatına devam ediyor.

15 Temmuz sonrası FETÖ okullarına millet adına, devletin el koyması ile de özel okullar üzerindeki soru işaretleri de bir nebze kalkmış oldu.

Ama bir sıkıntı var ki, bu sorun dershaneler ilk açıldığından beri devam ediyor.

Sınava endeksli öğrenci yetiştirme…

Tabi bu konu arz-talep meselesi.  Veliler, çocuğum Doktor, Mühendis olsun istiyor, okullarda üniversite sınavı için öğrenci yetiştiriyor. Doktor, Mühendis, Avukat olmasınlar mı? olsunlar tabi… Ama bundan on sene sonra evdeki musluğu değiştirmeye gelen usta 200 lira isteyince mızmızlanmayacaksak. Üretimde çalışacak insan bulamadığımız için, artan üretim maliyetlerinin getirdiği enflasyona katlanacaksak. Ve daha da önemlisi, iş gücü açığımızı kapatmak için başka ülkelerden gelecek göçmenlere hor gözle bakmayacaksak. 

Herkes üniversiteye gitsin. Bence bir sorun yok ama bu üniversite aşkımız bitmeyecek. 

Peki ne olacak?

“Bu çocuk okumaz deyip” sanayiye gönderdiğimiz çocuklar var ya, işte onlar gerçekten mesleğinin hakkını veren, oto tamirci, tornacı, kesimci, dikimci ustaları olur iseler, kendileri için gerçekten çok hayırlı bir iş yapmış olacaklar. 

Para onlarda olacak yani… Büyüklerimiz derdi ya hep “meslek altın bileziktir” diye. Bu sefer geçekten altın olacak o bilezik.

Mesleki eğitimin önemini anlama vaktimiz geldi de geçiyor bile. Meslek sahibi olmak, bir zanaat erbabı olmak, insan fıtratında vardır. Sosyal yaşantımız bu mesleklere muhtaçtır ve her zaman muhtaç kalacaktır.

Sakın ha yazdıklarımdan “çocukları okula göndermeyin, sanayiye çalışmaya gönderin” sonucunu da çıkarmayın. Bizim çok iyi Mühendislere de, Doktorlara da, Hukukçulara da, öğretmenler de ihtiyacımız var. Ama çocuğunuz okumadı diye, sizi gururlandıracak bir şey yapmadı sanmayın. Hele biraz bekleyin…