Çocuklarda diş travmaları en çok hareketli aktiviteler sırasında ortaya çıkabiliyor.
Çocukların evde veya sokakta oyun oynarken, yürüme ve okul çağı döneminde yapılan kontrolsüz davranışları diş travmaların neden olabiliyor. Zamanında müdahale edilmeyen travma görmüş dişlerde kalıcı hasarlar oluşabiliyor. Yapılan araştırmalar, anne-babaların ve çocuğun bakımıyla ilgilenen kişilerin diş travmaları hakkında fazla fikir sahibi olmadıklarını gösteriyor.

Diş travmaları derken ne anlamalıyız...
Çocuklarda görülen diş travmaları, diş çürüklerinden sonra meydana gelen en önemli ve zararlı unsurlardır. Çocuk ve aileler için üzücü durumlardan biri olan travma, çocuğun dişinin kırılması, yerinden çıkması ya da yer değiştirmesidir. Her ne kadar yeni yürümeye başlayan birçok çocuğun başına kaza gelse de, 7-10 yaş arasındaki okul çağı çocuklarının dişlerinde travma nedeniyle zarara uğrama eğilimlerinin daha fazla olduğu görülür. Süt dişlerinin çıkma döneminde diş travmaları, erkek ve kız çocuklarında hemen hemen aynı oranda görülürken; okul çağı dönemindeki erkek çocuklarında kız çocuklarına oranla daha fazla travma olgularıyla karşılaşılır. Ayrıca yaz ayları, çocukların hareketliliğinin artması açısından diş travmalarının daha sık meydana gelmesinde önemli bir faktör olarak kabul edilir.
Özellikle diş kırığı ve dişin yerinden çıkmasıyla sonuçlanan diş travmalarının neden olduğu zararlardan korunmak için en önemli noktalar; travmanın meydana gelmesiyle diş doktoruna başvurma arasında geçen süre ve dişin ya da kırık parçanın ilgili diş doktoruna getiriliş şeklidir. Ayrıca böyle bir durumda sakin olmak, çocuğun genel sağlık durumu ve travmanın meydana geldiği yerle ilgili diş hekimini doğru bilgilendirmek büyük önem taşır. Çocuğun alerji hikayesi, akut ya da kronik bir rahatsızlığı (kalp, şeker, böbrek vb) olup olmadığı, tetanos aşısının yapılıp yapılmadığı, yapıldıysa da ne zaman yapıldığı konusunda hekime önceden bilgi verilmelidir.

Travmanın dişe zararları
Süt dişlerinin çıkış döneminde travmanın çok çeşitli zararları olabilir. Sadece ağızda bulunan süt dişleri değil; çene kemiği içerisinde gelişmekte olan diş germleri de ciddi zararlar görebilir. Diş germinde meydana gelen zararlı etkiler, yıllar sonra dişler sürdüğünde ortaya çıkar. Bu nedenle süt dişlenme döneminde meydana gelen diş travmaları çok iyi bir şekilde değerlendirilmeli, gerekli uygulamalar yapılmalı ve uzun bir süreçte hem klinik hem de radografik (diş röntgenleri ile) olarak kontrollere devam edilmelidir. Özellikle kas kontrolü ile karar yetisi henüz tamamlanmamış, 1-3 yaş arası çocuklarda travma riski artar. Bu yaş grubundaki çocuklarda, çene kemikleri daha gevşek yapıda olduğundan en sık karşılaşılan travma, dişlerin tamamen yerinden çıkması ya da diş veya dişlerin çene kemiğinin içerisine gömülmesi şeklinde olmaktadır. Böyle bir durumda sakin olup dişe ne olduğunu tespit etmek gerekir. Çünkü yerinden çıkan diş halen ağız içerisinde olabilir ve dikkat edilmezse çocuk dişi yutabilir ya da diş ters bir hareket nedeniyle soluk borusuna kaçabilir. Travma nedeniyle yerinden çıkan süt dişleri tekrar yerine yerleştirilemez. Çünkü amaç, altta bulunan sürekli diş germine zarar vermemektir. Sürekli diş germi, geçirilen travma nedeniyle zarar görmemişse bile süt dişi geri yerleştirilmeye çalışılırken zarar görebilir. Travma bölgesinden küçük bir radyografi (diş röntgeni) alarak alttaki sürekli diş germinin durumu belirlenir ve 4-6 ayda bir röntgen tekrarlanarak dişin gelişimi sürekli takip edilir.