Değişim, ne onunla ne de onsuz diyebileceğimiz bir kavram. Değişim kaçınılmazdır der, sosyal bilimciler. Her şey değişirken, sizin değişime direnç göstermeniz, imkânsızdır. 

İnsan doğasında başkaları bir başlasın görelim, önce diğerleri düşüncesi vardır. Kendini işin içine sokmak istemez. 

Başka birini değiştiremezsin; ancak değişmesi için bir neden olabilirsiniz. Burada püf nokta kullandığınız yöntemdir. 
Hikâye: “ Bir kral, kayalık bir kasabada yürüyordu. Birden sinirlenip ‘Tüm inekleri öldürüp, derileri ile kasabanın tamamını halı ile kaplamanızı emrediyorum!’ dedi. Bölgenin bilge adamları bir araya geldi ve ‘Emredersiniz majesteleri, on bin ineği öldürüp, derilerini tabaklayacağız ve on sene içinde tüm kasaba halı ile kaplanmış olacak ki, bir daha ayaklarınız dert görmesin’ dediler. Sonradan kralın soytarısı çıkageldi ve konuşmak için izin istedi. Kralın onayını takiben ‘Neden on bin inek keselim ki?  Bir tanesini keser, derisinden kralımıza ayakkabı yaparız’ dedi. İşte kral tam o anda, kasabanın tamamını değiştirmeye çalışmak yerine, kendini değiştirmenin daha kolay olduğunu öğrendi.” 
Her zaman başkalarını değiştirmenin, kendimizi değiştirmekten kolay olacağını düşünürüz. Tolstoy: “Herkes dünyayı değiştirmeyi düşünüyor; ancak kimse kendini değiştirmeyi düşünmüyor” der.     

Bir yumurtadan canlı ve sağlıklı civciv çıkabilmesi için yumurta kuluçka sürecinde belli bir olgunluğa ulaştıktan sonra civcivin yumurtayı kırması ile hayat başlar. Eğer siz civcivin işini kolaylaştırayım diye dışarıdan müdahale ederseniz, civcivin hayata adım atmasına engel olursunuz. Onun için başkaları ile değil sadece kendinizle uğraşın. Kendinize döndüğünüzde, artık insanları eleştirmeye ya da değiştirmeye zaman bulamayacaksınız. 

Yaşadığınız olaylar ile ilgili kendinizi yargılayın, insanın yargılarken kendine yaptığı yorumlar kadar hiçbir yorum daha acımasız olamaz. Çünkü kendisiyle başbaşadır insan. Yalansız, riyasız ve objektiftir. Vicdanı ve kendi vardır. Vicdanınızla başbaşa kaldığınızda doğru karar verirsiniz. İnsanları değiştirmeden önce kendini değiştirir. Artık insanlara değişimi sununca doğru yöntemi de kullanacaktır.

“Hayatta kimseyi değiştiremezsin ve kimse için değişmemelisin. Ne sen başkası için mecburi istikametsin ne de başkası senin için. Yorma kendini bırak hayatına eşlik etmek isteyenler seninle gelsin.” der, Bukowski
Ne söylersek söyleyelim, değişim kaçınılmazdır. Yazdığımız her kelime bir önceki kelimeye göre değişimi temsil eder, Her şey değişir. Mekan değişir, zaman değişir, çevre değişir, en önemlisi de insan değişir. Dünün argümanları dünde kaldı, artık yeni argümanlar var. 

Her ne olursa olsun E. From’un dediği gibi  “Hayat yaşamaya değer.”