Milyarlarca insandan hiçbirinin parmak izi bir başkasına asla benzemez. Aynı farklılığı genetik yapıda göremiyoruz. 2012 yılında yapılan bir araştırmaya göre, insanlar arasındaki fiziksel farklılıklara rağmen tüm insan topluluklarının genetik olarak benzer olduklarını gösteren, dünyanın farklı bölgelerindeki toplumlar arasında bile daha önce sanıldığından daha fazla genetik benzerlikler bulunduğu savunuluyor. Araştırmada "Bütün insanların genetik yapıları neredeyse yüzde 99.9 oranına birbirine benziyor. Geri kalan binde bir farklılığın yüzde 94´ü ise aynı toplumlar arasında görülürken farklı toplumlar arasındaki farklılığın oranı sadece yüzde 6." olduğu görüşü ileri sürülüyor.

Allah, insanı ´topraktan, çamurdan, balçıktan, sudan, meniden, aşılanmış yumurtadan, erkek ve dişiden, çift olarak yarattığını bildiriyor. Ve “İncire, zeytine, Sinâ Dağı´na ve şu emin beldeye yemin ederim ki, kesinlikle Biz insanı gerek fiziksel, şekilsel ve gerekse zihinsel, ruhsal bakımdan en güzel, en mükemmel şekilde yarattık." (Tin/1-4) diyor.

Yine insan dahil "Her şeyi bir ölçüye göre yarattığını" (Kamer/49) bildiriyor.
Ve insana akıl, akletme, aklı kullanma, düşünme, kavrama, algılama, konuşma ve düşüncelerini, fikirlerini ifade etme, anlatma gibi en mükemmel yetenekleri lütfettiğini, verdiğini ve içinde pek çok bilgiler toplanmış olan Kuran´ı bellettiğini, öğrettiğini (Rahman/1-4) hatırlatıyor.

İŞLERİNİZ VE DAVRANIŞLARINIZ BAŞKA BAŞKADIR

Kuran, insanı ve insan fiillerini anlatırken bazı hatırlatmalar yapıyor:

“Ey insanlar! Kesinlikle işleriniz ve davranışlarınız başka başkadır.
Bu nedenle kim kazandıklarından yoksulluklara pay ayırır ve erdemli davranırsa,
Ve en güzeli doğrularsa,
Biz onun işlerini kolaylaştırırız.
Ama kim de cimrilik edip büyüklük taslarsa,
Ve en güzeli yalanlarsa,
Onun da işlerini zora sokarız.
Ölüm can boğaza geldiğinde, düştüğü zaman malı, serveti ona yarar sağlamaz.
Kuşkusuz doğruya yöneleni, Biz doğru yola iletiriz:
Başlangıç; dünya da, sonuç; ahiret de Bizim yönetimimizdedir.
Ey insanlar! Ben sizi alevli bir ateşe karşı uyarıyorum.
O ateşe, yalanlayıp sırt çeviren ortak koşucu İNKARCILAR girecek.
Ama Allah´a ortak koşmaktan sakınan, erdemli kişi ise, ateşten uzak tutulacaktır.
Çünkü o malından yoksullara vererek temizlenir;
Hiç kimseden yaptığı yardım için bir karşılık beklemez.
Yalnızca Yüce Rabbinin hoşnutluğunu gözeterek yapar.
Elbette böyle kişilerin kendileri de hoşnut olacaktır. “
(Leyl/4-21)


ALLAH´IN HOŞNUT OLDUĞU
EYLEMLER

İnsanların hangi fiillerinden hoşnut olduğunu Allah şu ayetlere dile getiriyor:

"Öyle insanlar vardır ki, Allah´ın hoşnutluğunu kazanmak İçin kendi nefsini, malını, canını,her şeyini insanlık İçin feda eder. İşte bu kimselere Allah sevgi, şefkat ve rahmet yağdırır." (Bakara/207)

"Yaptıkları Yardımı Allah İçin verip de sonra başa kakıp yüze vurmayanların Rableri yanında ödülleri vardır. Onlara hiçbir korku yoktur ve onlar sıkıntı çekmeyeceklerdir." (Bakara/262)

"Allah´ın hoşnutluğunu kazanmak ve kendilerini garantiye almak İçin mallarından yoksullara yardım edenler; bol yağmur yağdığında iki kat ürün veren, yağmur bol yağmasa bile onun çisiltisiyle yetinen yüksek verimli bir bahçe gibidir. Allah yapmakta olduğunuz herşeyi çok iyi görmektedir." (Bakara/265)

"Mallarını gece-gündüz, gizli-açık olarak iyilik için verenlerin Rableri yanında ödülleri vardır. Onlara hiçbir korku yoktur. Onlar sıkıntıya düşmeyeceklerdir." (Bakara/274)

ALLAH KİME YARDIM EDER?

Allah, özellikle insanın sıkıntıya girip dara düştüğü anlarında hangi insanlara yardım edeceğini de açıklıyor:
“Kim Allah´ın öğütlerini dinlerse, Allah ona bir çıkış yolu gösterir; ona hiç beklemediği bir yerden bir kapı açar; işini kolaylaştırır ve onun kötülüklerini örter. Ödülünü büyütür. Allah ona yeter.” (Talak/2-5)

KURAN İNSANLARI AKLETMEYE DAVET EDER

Dünya yaşamında yarattığı insanları Kuran´da sık sık uyaran Yüce Yaratacı düşünmeyi ve akletmeyi özellikle vurguluyor:

“Akla vurguyu "her şey akıldan ibarettir" gibi anlamak da akla aykırıdır; akıl her insanda vardır, asıl olan akletmektir. Kur´an 300´e yakın yerde bizi "akletmeye", "anlamaya", "tefekküre", "derin düşünmeye", "ibret almaya" davet eder.” (Prof. Hasan Onat. 06.02.2018)


DÜNYA - AHİRET DENGESİ

´İnsanın başıboş bırakılmadığına´ dikkat çeken Allah, bizlere dünya ve ahiret dengesini korumamızı hatırlatıyor:

"Bu dünyada kör olan, ahirette de kördür. Gittiği yol olarak da daha sapıktır." (İsra/72)

Bazıları dünya yaşamını dışlar ve aslında hakkında hiç bir şey bilmedikleri dünyevileşmeyi eleştirirler, dünyayı, malı, zenginliği dışlarlar ve suçlarlar.
Ama bunu diyenlerin hemen hepsi de aslında gizli gizli parayı Tanrı edinmişlerdir.
Bir kısmı çalışarak kazanmak ve kazandıkları paralarla hayırlı işler yapmak yerine ömürleri de hayır için, cami için veya başka bir şey için Müslümanlardan para dilenmekle geçirirler.
Peki dünya kötü, zenginlik zararlı ise neden para istiyorlar bu insanlar? Kendilerinden para istedikleri insanlar dünyevileşmek suretiyle kötü iş yapmış olmuyorlar mı?
Sizin mantığınıza göre para kazanmak günahtı hani?

DOĞRU CEVAP HANGİSİ? SORULAR:

Soru Şu:
Genelde Müslüman dünyanın, özelde Türkiye´nin içinde bulunduğu sorunların temel ve birincil nedeni:
Dış güçler yani millet ve devlet düşmanları mı? Yoksa Müslümanların da sorumlulukları ve veballeri var mı bu hususta?

Halife Ömer zamanında İran, Irak ve Suriye´yi fetheden, Selçuklular ve Osmanlılar döneminde baştan başa Anadolu, Balkanlar, Kafkasya, Ortadoğu,Kuzey Afrika gibi geniş bir hinterlanda yayılan çok önemli bir bölgeyi kontrol altına alan büyük bir güç ve aktör olan Müslümanlar;
aklı dışladıkları, bilime sırt döndükleri, Kuran´ı akılla anlamayı terk ederek tasavvufa yöneldikleri, din olarak Kuran yerine mezhep görüşlerine, rivayetlere dayalı kültürleri benimsemeleri gibi bir yığın husus göz önüne alındığında mı?

Müslümanlar ısrarla kendileriyle yüzleşmekten kaçıyor.
Kendi gerçeklerini , nerelerde yanlış yaptıklarını sorgulamaya asla yanaşmıyorlar.
Bir zamanlar bilimde dünyanın merkezi olan, bilimsel çalışmaların hemen her alanında yepyeni buluşlar gerçekleştiren, 8.-12. Yüzyıllarda tıp, matematik ve astronomi başta olmak üzere pek çok yararlı yenilikte dünyaya ışık tutan
Müslümanların aklı dışlamaya başlamaları dikkat çekicidir.

ÖZSÖZ:
“Sadece Rabbinizden size indirilene uyun, Kur´an´dan başka velilere uymayın. Size verilen Kur´an´ı ne az hatırlıyorsunuz?” (A´raf/3)