Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, önemli açıklamalarda bulundu.

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, CNN Türk’te gündeme ilişkin Hakan Çelik’in sorularını yanıtladı.

Bakan Selçuk’un açıklamalarından satırbaşları şöyle;

Temelde yatan kavram aslında güven. İnsanların sisteme dünyaya güvenmesi aslında çok önemli. İnsanların problem çözme beceresi çok önemli. Eğer yeni bir karşılaşımla uyum kabiliyeti yüksekse o güven de artmaya başlıyor. Bu birlikte dünya olarak Türkiye olarak üstesinden gelebilmektir. Bu böyle gitmeyecek.

Uzaktan eğitim ile ilgili bir kaç yerde istasyonumuz var. TRT’nin içinde, İstanbul’da ekiplerimiz var. Ana üssümüz burası. Bir iki okulumuzda okullara yayılmış şekilde farklı gruplar…

Veriye, kanıta dayalı yönetim çok önemli. Hane halkı araştırmalara baktık. Kaç hanede TV, internet, bu TV’ler akıllı mı değil mi. Her şeyi internet temelli yaparsak topluma erişimimiz kısıtlanacak. Önceliği TV’ye verdik. Çünkü hemen her evde TV var. EBA’da internet desteği ile her çocuğumuza eğitim desteği sağladık. Bir de sınav senesinde olan çocukları ayırdık.

(8 GB ücretsiz internet)

TV’lerle ilgili yüzde 95’leirn üzerinde… İnternetle ilgili yüzde 20’lerde bir erişilmezlikle ilgili bir durum var. ‘Biz size 8 GB internet desteği veriyoruz’ dedik. Her öğrencimizin sırasına okulun açıldığı gün bir çıkartma yapıştırdık. Bu sana uyar mı diye. Her bir çocuk kendi sırasında bunu gördü. Yüzde 100’e yakın erişim var.

(EBA TV’nin performansı)

Problemimiz varsa var diyorum, yoksa yok diyorum. Biz bir şeyi saklayarak bir yere varamayız. Bir haftada 3 TV kanalı kurmak, 3 ayda bile yetiştiremezsiniz denilen bir teknik durum vardı. Bir haftada kurduk. İlk hafta test yayınıydı. İlk kez yapıyoruz. İlk kez TV’ye çıkacak öğretmenler var. Bazı sorunlar yaşadık. 20 dakikalık ders 8 dakikaya, 12 dakikaya indi. Montajlamak zorunda kaldık. Bu hafta öğretmenler rahatladı. Önümüzdeki hafta daha rahat olacak. Akışta hangi videolar olacak. Hatalar yapıldı. Yanlış numaralı videolar girdi vs. Biz çocuklar için bir şeyler yapıyoruz. Biz bunu bu sevinçle yapıyoruz. Bunu yaparken de hata yapıyoruz. Çin’de var internet tabanlı daha büyük bir organizasyon var. Bir de bizde var. Çin dışında ilk biz yaptık. ABD’de de bazı eyaletlerde böyle çalışmalar var. Daha iyisini yapacağız. Çok güzel şeyler geliyor. Önümüzdeki hafta baksınlar. Çok daha iyi olacak.

(Okul eve sığar mı?)

Aslında okul eve sığmaz. Biz uzaktan eğitimi eğitimin bir parçası olarak görüyoruz. Yüz yüze eğitim, telafi eğitimi… Okul okulun içine de sığmaz. Okul ormana, sokağa, hayata taşınmalı. Velilerimiz sürekli evin içinde olmak kolay değil. Hele çocuklar için. Bunların hepsi engelleyici şeyler.

Her bir engel duygusal durgunluk oluşturuyor. Bu hafta şu geliyor. Bir günün programını her bir çocuk ve yaş grubu için günlük akış şemaları… Bunlar haftaya geliyor. Bunların hepsini velilerimize ulaştıracağız hem internet hem medyada.

(İnternet portalında yaşanan sorunlar)

Bizim mevcut eş zamanlı olarak online olma kapasitemiz, aşırı yüklenmeyi kastediyorum 18 milyon öğrenci aynı anda yüklenince sıkıntı yaşadık. Her bir sınıfa saatler verdik. Bakanlığın, GSM hatları ile, TRT’nin desteğini aldık. Herkes aynı anda yüklenmesin diye ikinci sınıflar şu saat, 11. sınıflar şu saat diye ayırdık. Sınav senesinde olan çocukların internet altyapısını ayrı bir yerden verdik.

(Öğrenciler ve öğretmenler buluşabilecek mi?)

Canlı sınıf uygulamamız var. Öğrencilerin öğretmenleri karşılarında gördüğü ve soru sordukları bir uygulama. Önümüzdeki hafta 8 ve 12. sınıflara açıyoruz. Herkese neden açamıyoruz? Teknik sebeplerden.

(Uzaktan eğitimde denetim mümkün mü?)

“Öğrenciler çalışıyor mu çalışmıyor mu?” konusunu aslında uzaktan eğitimin bir konusu olarak görmüyoruz. Bazı öğrenciler belli saatlerde disiplinli çalışıyorlar okul açıkken de uzaktan eğitimde de. Okul açıkken durumları neyse uzaktan eğitimde de o oluyor. Bu hengamede çocukların problem çözme yetenekleri gelişiyor. Birlikte iş yapma, aile olma içinde bir fırsat.

(Öğrenciler dersleri daha yavaş anlatılmasını istemesi)

Öğretmenlerimiz ilk hafta heyecandan çok hızlı bir şekilde anlattı. Öğrencilerimiz yetişemedi. Bu haftadan itibaren çözmeye başlıyoruz.

(30 Nisan’dan sonrası için plan ne?)

Biz hep başından beri şunu söyledik. Bu küresel bir sorun. Çözümü de bilimsel metotlarla ortaya çıkabilir. Saat saat gün gün yayılım haritalarını inceleyerek karar verilmesini gerekli kılıyor. Hem dünyaya hem Bilim Kurulu’nun önerilerine bakalım.

30 Nisan kararı Bilim Kurulu’ndan mutabakatla çıktı. Problemimiz yok. Giderek ve öğrenerek, biz de öğreniyoruz. 30 Nisan sonrasında da diyelim ki Bilim Kurulu tavsiyesiyle okulları açtık. Diyelim ki açmadık. Biz bunun devamını yapabiliriz. Bütün mevzuat okullar açık gibi düzenlendiği için o altyapının da buna uygun yapılması gerekiyor. Onun altyapısını da hazırladık. B planı da C planı da hazır.

Eylül ayı geçtiğimiz eylül aylarından nasıl değişik olacak. Cumartesi günü ders olacak mı? Bunların hepsi olabilecekmiş gibi davranarak bunların finansmanını, yüz yüze eğitim ihtiyacını hepsini yeniden organize ettik. Finansman sorunu yok.

(Öğretmen sayısında problem var mı?)

Onda da yok. 125 bin öğretmenimize bilişim becerilerini geliştirme konusunda uluslararası internet altyapısını kullanarak eğitim yapıyoruz.

Dünya eğitimde başka bir yere doğru gidiyor. Bu ilk defa oluyor.

(LGS açıklaması)

LGS zamanında yapılacak, ertelenme söz konusu değil. Hafta başında hem YKS’de hem de LGS’de çıkacak soruların konu dağılımı nasıl olacak bunları da paylaşacağız. Benim ailelere söyleyeceğim şey şu, hiçbir öğrenciyi zorla bir yere götüremezler. Bir öğrencinin dıştan değil de içten motivasyonu önemli, bunu yapabilmek için de çocuğun dengeli bir hayata ihtiyacı var. Bu iş sadece zihinsel bir şey değil, aynı zamanda hareketsel bir şey.

Türkiye’nin en iyi video kütüphanesini hazırladık. Haftaya canlı sınıf ve soru çözümü geliyor.

(Ücretli öğretmenlerin durumu ne olacak?)

Bunlarla ilgili çalışıyoruz Maliye Bakanlığımız ile birlikte en kısa sürede açıklama yapacağız.

Editör: TE Bilişim