İnegöl esnafı AVM´den rahatsız. İnegöl Bakkallar Odası Başkanı Hakan İnkaya, esnafın bin bir zorlukla ayakta durmaya çalıştığı dönemlerde artan AVM´lerin esnafı bitirdiğini söyledi.

Bu tespit uzun süredir dillendirilen fakat müdahale edilmeyen bir konu.

Peki AVM´lerin esnafa verdiği zarar kadar tüketiciye sağladığı ekonomik faydayı gözardı edebilir miyiz?

Şöyle ki, AVM´lerin açılması rekabeti de arkasından getirdi. Vatandaş eskisinden daha fazla eşyayı daha ucuza alma imkanına erişti. Bu tartışılmaz bir gerçek.

Fakat vatandaşın lehine olan bu rekabet iyi bir planlamayla esnafın da kazanmasına sebep olabilirdi. Büyük firmalardan ziyade kendi markalarımızı oluşturarak esnafımızın AVM´de yer almasını sağlayabilirdik. Bu sadece İnegöl için değil ülke olarak yapabileceğimiz bir uygulama.

Fakat uzak bir ihtimal. Zira belediyelerin AVM ihalelerini yüksek fiyata vermeleri ihaleyi alan firmaların işyeri kiralarını yüksek tutmasına sebep oluyor. Bu kadar yüksek kirayı da ancak büyük firmalar karşılayabiliyor.

AVM´ler sadece ekonomik değil kültürel sıkıntıları da beraberinde getiriyor. Ulusal ve uluslararası firmalar bizim geleneklerimize değil kendi geleneklerine uygun satış yapıyorlar. Yabancı kültürlere ait yiyecek, içecek, ev eşyası ve giyim mağazaları kendi kültürlerimizi simgeleyen ne kadar örnek varsa hepsini bir kenara atıyor.

Gençlerimiz başka kültürlere ait yemekleri yiyip, yabancı kültürlere ait giyecekler giyiyor. Kadınlarımız bambaşka geleneklerin eşyalarıyla evlerini süslüyor.

Buna engel olunabilir mi?

Emperyalizmin sosyal ve yazılı medya ile hafızalara bu kadar kazınıldığı bir dönemde kısmen engel olunabilir.

Bu ulusal bir mesele ve zor olduğu halde gerçekleşemeyecek bir şey değil.

Okuduklarınız size gerçek gelmiyor ve önemsemiyorsanız, bir Ramazan günü oruçlu bir halde AVM´ye gidip gençlerimizin halini görmenizi tavsiye ediyorum.

İşte o zaman ne demek istediğimi anlayacaksınız.

Bakkallar Odası Başkanı Hakan İnkaya işin ekonomik boyutunu ele almış. Zira kendisini o kısım ilgilendiriyor ve söylediklerinde başından sonuna kadar haklı.

Ben de olaya aslında herkesin gözü önünde olduğu fakat dillendirmediği bir konu üzerinden ele aldım.

Bu konuyu daha da dillendirirsek AVM´leri ekonomik ve kültürel olarak daha zararsız bir halde yaşayabiliriz.

Nereden bakarsak bakalım AVM konusu devletin müdahale etmesi gereken bir konu. İnşallah en kısa sürede bu konuya el atılır.
**********

NEFSİ MÜDAFAA

“Afrin´de Cinayet Var” sloganları altında TSK´nın Suriye harekatını protesto edenler var. Neymiş efendim Afrin´de cinayet işliyormuşuz.

Biz Afrin´de terörist vuruyoruz, sesi üniversitelerde yuvalanmış öğrenci görünümlü teröristlerden geliyor.

Türkiye Afrin´de kendi mücadelesini veriyor. Türkiye sınırlarının ilerisinde sınır mücadelesi veriyor. Türkiye nefsi müdafaası için savaşıyor.

Bu yüzden solcu geçinip Afrin harekatını protesto edenlere M. Kemal Atatürk´ün bu sözünü hatırlatmak istiyorum.

“Nefsi müdafaa olmayan savaş, cinayettir.”
M. Kemal Atatürk
******

ÖLMEDEN ÖNCE YAPILMASI GEREKENLER

Ölmeden önce yapılacak şeyler başlıklı yazılar okuyoruz. Gezilmesi gereken yerlerin, yenmesi tavsiye edilen yemeklerin listesi haberlerini zaman zaman gazetelerde okuyoruz.

Aşağıda yer alan listeyi ise geçen günlerde sosyal medyada gördüm ve siz değerli okuyucularla paylaşmak istedim.

“Ölmeden önce yapmamız gereken şeyler;

1-Allah´ın birliğine inanmak.
2-Meleklere inanmak.
3-Kitaplara inanmak.
4-Peygamberlere inanmak.
5-Ahiret hayatına inanmak.
6-Hayır ve şerrin Allah´dan geldiğine inanmak...”

Velhasıl...

AVM sorununa sadece ticari bir mesele olarak bakmamak gerekir. Yukarıda da okuduğunuz gibi ortada geniş çaplı bir sorun var. Bu sorunu çözmek için de geniş çaplı bir çalışma gerekiyor. Esnaf odaları seslerini Ankara´ya duyurabilirse hükümet de bu konuda adım atabilir.

Kendi esnafımızı kapitalist markalara kurban vermeyelim.

Yoksa her geçen gün esnaf için tehlike çanları çalmaya devam edecek.