Yalan hayatımızda yer edinmiş kötü bir alışkanlıktır. Yalan söylemeyen mutlaka vardır ancak birçok insan isteyerek veya istemeyerek az da olsa yalana başvurmuştur. Bugünkü yazım futbolda yalanlara örnekler olacaktır.
Futboldaki yalanlara üçe ayırmak gerek diye düşünüyorum.

1-) Futbolcular Yalanları:  
-    Başka bir takım daha çok para teklif etti ama ben kulübümde kaldım.    
-    3 aydır ayağıma top değmedi.(Halı sahada istediği gibi oynayamayan biri)
-    Ben kaleciliği hiç yapamam çok gol yerim.(Halı sahada kaleye geçmek istemeyen biri)
-    Hocam işim vardı idmana gelemedim.(Amatör futbolcu)
-    Hocam, bugüne kadar böyle bir çalışma görmedim.(Hocasını tavlamaya çalışan oyuncu)
-    Aslında beni çok takım transfer etmek istedi.(Amatör dahi oynamayan biri)
-    Her mevkide oynarım.(Denenmeye gelen oyuncu)
-    Hedefi olan bir takıma geldim. (Sıradan bir takıma transfer olan profesyonel oyuncu)
-    Başkan senin için oynayacağız.(Prim isteyen oyuncu)
-    Hocam, patron mesaiye kalacağımı söyledi. (İdmana gitmek istemeyen amatör oyuncu)
-    Hocam sol kanatta da oynayabilirim. (Denenmeye gelen oyuncu)
-    Her iki ayağımı kullanabiliyorum. (Denenmeye gelen oyuncu)
-    Kefen giyerim ama o formayı giymem.(Profesyonel oyuncu)
-    Ben aslında forvette çok iyiyim.
-    Elim ağrıyor. (Halı sahada kaleye geçmek istemeyen kişi)
-    Jübilemi bu kulüpte yapmak istiyorum.(Yeni profesyonel olan genç futbolcu)
-    Bu maça kendimi özel hazırladım.(Hocasından forma bekleyen oyuncu)
-    En çok parayı bana verdikleri için kulübümde kaldım.(Kendini avutan amatör oyuncu)
-    Benim gol atmam önemli değil, takım kazansın yeter.(Forvet oyuncusu)
-    Forvette Birol abiyi boş gördüm ortamı yaptım.( Kanat oyuncusu )
-    Ben küçükken de Beşiktaşlıydım. (Beşiktaş‘a transfer olan oyuncu)
-    En büyük başkan bizim başkan. (Galibiyet sonrası prim isteyen oyuncular)
-    Bu ayakkabılar bana büyük.(Topu ıskalayan halı saha oyuncusu)
-    Türkiye‘de en az 25 gol atarım. (Türkiye‘ye transfer olan yabancı ukala oyuncu)
-    Hocam ayağım ağrıyor. (Kondisyon idmanı öncesi oyuncu)
-    Hocam sen yoksa biz de yokuz. (İşler kötü gidince futbolcular)…

2-) Antrenör Yalanları:
-    Barcelona gibi oynadık.(Zor bir rakibini yenen takımın antrenör )
-    Türkiye‘den çekiniyoruz. (Milli maç öncesi rakip takımın antrenörü)
-    Rakibimiz de iyi mücadele etti. (5–0 galibiyet sonrası antrenör)
-    Bizim de çok pozisyonlarımız var.(Fark yiyen takımın hocası)
-    Artık önümüzdeki maçlara bakacağız.
-    Yönetim ile karşılıklı konuşup bu kararı aldık. (Kovulan bir antrenör)
-    Hedefimiz ilk beşte yer almak. (Sezon başı sıradan takımın hocası)
-    Daha her şey bitmiş değil.(Avrupa kupaları ilk maçta fark yiyen takımın antrenörü)
-    Neden olmasın.(Kupada ilk maçta fark yiyen takımın antrenörü)
-    İdmana gelmeyeni oynatmam. (Amatör takımın antrenörü)
-    90 dakika mücadele ettik. (Mağlubiyet sonrası antrenör)
-    Bu takım ligde kalacak.(Son haftalara alt basamakta giren takımın antrenörü)
-    Hakemi de yendik. 
-    Genç oyunculara önem veririm. 
-    Rakibi zaten çok iyi analiz etmiştim.(Galibiyet sonrası antrenör)
-    Bugün yenilseydik görevi bırakacaktım.(Galibiyet sonrası oyuncularıyla konuşan hoca)
-    Oyuncularımı tanıyamadım.(Mağlubiyet sonrası antrenör)
-    Sen bu ligin fazlasın.(Oyuncusunu gaza getiren antrenör)
-    Benim üst liglerde tanıdıklarım var, seni gönderirim. 
-    Hadi koçum oyuna gir ve skoru değiştir.(Yedek oyuncusunu motive eden antrenör)
-    Başkanla görüştüm bu maça prim verebilir.(Oyuncularını motive etmeye çalışan hoca)
-    Yıldız oyuncuların benim için ayrıcalığı yoktur.(Sezon başı konuşan hoca)
-    Bu taktiği 10 yıl önce alt yapıda kullanıyordum. 
-    Girdiğimiz pozisyonları gole çevirebilseydik daha farklı olabilirdi. (Takımı fark yiyen antrenör)…

3-) Yönetici ve Taraftar Yalanları:
-    Bunlar kadar ben de oynarım. (Tuttuğu takım yenildiğinde taraftar)
-    Bu takıma birçok oyuncu geldi, senin kadar sevilen olmadı.
-    En çok parayı sana verdik.(Sezon başı idareci)
-    Bizde kimsenin parası kalmaz.(Amatör takım başkanı)
-    Onların Rıdvan‘ı varsa bizim de Hakkımız var.(Maç öncesi takımı yüreklendiren idareci)
-    Seni bu takımın kaptanı yapmayı düşünüyoruz.(Genç oyuncuyu tavlayan idareci)
-    Bu camia seni çok sevdi.
-    Yarın bir işin olursa biz buradayız, yardımcı oluruz.(Sezon başı idareci)
-    Tarkan bir daha bu formayı giyemez.
-    Alt yapıya çok önem veriyoruz.
-    Hocamızın arkasındayız.(Mağlubiyet sonrası idareci)
-    Yedek de kalsan paranı tam alacaksın.(Sezon başı idareci)
-    Biz hiçbir zaman hocanın işine karışmayız.(Kulüp başkanı)
-    Biz inandık, siz de inanın. (Zor maç öncesi yönetici)
-    Yenin gerisini bize bırakın.(Zor bir maç öncesi soyunma odasındaki son konuşma)
-    Profesyonel bir takım teklif gelirse her türlü yardımcı oluruz.(İmza önce yönetici)
-    Paran ödenmezse söz ben vereceğim paranı.(İmzada nazlanan oyuncuya konuşan başkan)…