Günümüzün en çok üstüne düşülen insanları… Dönemdaşlarım yani ergenler… Kaba bir söylemi andırıyor lakin onların sergiledikleri davranışların yanında bir hiç kalır. Muzdariplik konusunda çağ atladım atlayacağım, sabırla bekliyorum.
Hemfikiriz ki bir dünyamız var ve güneşin etrafında dönüyor. Şimdi dönemdaşlarımın algısından bahsedeceğim. O bir dünya, kendilerinin etrafında dönüyor ve dönmeye devam edecek. Tek özgürlükçü anarşistler kendileri ve bir devrim yapmaya hazırlanıyorlar. Ağızlarında küfür parmaklarında sigara, tüm insanlığa karışabileceklerini düşünüyorlar. Olgunlaşmamış beyinlerini yanlış yönlendirerek nefislerinin kölesi oluyorlar. Pardon, kölelik onlar için ailelerinin özerkliğinde yaşamak. Her şeyi kendileri başarabilirler çünkü topluma ihtiyaçları yok. Taklitçilikte bir numaralar ama kesinlikle(!) özenti değiller. En ufacık engelde tökezlerler ama korkusuz insanlardır. Kendilerinin ciddiye alınmasını isterler lakin onlar cool(!) oldukları için dikkate alınsalar bile tam tersi davranılmış gibi geri dönütler iletirler. Tüm yük onların omuzlarındadır ama tek yaptıkları okula gitmektir. Hüzünlü şarkılar dinleyip duygulanırlar ama bütün bunları başkalarının yaşanmışlıkları üstünden yaparlar. Mutsuzdurlar çünkü mutlu olabilmek için nesnelliğe ihtiyaç duyarlar. Mutlu olduklarında ise neşeden eksik yaşarlar. Anlaşılmadıklarını düşünüp hep kendi açılarından bakarlar. Gecikmiş hoşgörü yani köşeli düşüncelerinin ardından gelen durumu kanıksama eğilimi bünyelerini sarmıştır.
Asla genelleme yapmıyorum. Böyle olsak da olmasak da şimdilerin yarınlarıyız. Hiçbir zaman ileriye giderek yollarımızı aydınlatmamız için geç değildir. Özgürce ifade edebileceğimiz düşüncelerimiz semalarda süzüldükleri sürece umutlarımız her zaman yüreğimizde olacak. Daha iyi yarınlarda görüşmek dileğiyle…