İnegölspor’un Sakarya deplasmanındaki sahaya sürülen kadro sonrası açıkça genç oyuncuların oynamayacağı konusunda umudum pek kalmamıştı. Fakat Amed maçından sonra daha da tükendi. Senin ligde hedefin yok, maç başların yığılmış ekonomik olarak durum ortada, hala bazı oyuncularla sonuna kadar devam ediyoruz. Anladım ki artık Fatih hoca başka telde, yönetim başka fikirde. 

Söylenecek çok şey var ve bunları mecburen İnegölspor sevdalısı olarak söylemeye devam edeceğiz. Fatih Akyel’in İnegölspor’a geldiği 5. haftadan bu yana alınan sonuçlar ve ortaya çıkan puan durumu belli. Devre arası istediği oyuncuları zaten yokluktan alamadık ve oda kendince alabileceği puanları alıp, kariyer noktasında puan ortalamasını yüksek tutmak istiyor. Kendine göre haklı. Fakat yönetim aynı görüşte değil gibi. Onlar da kadro anlamında bir şey yaptıramıyor. O da ayrı bir konu ve kapalı kapılar ardında başka başka şeyler konuşuluyor. Onu da çıkıp Başkan Eşref Güç’ün açıklaması gerekiyor. Fatih Akyel’de kapsamlı bir basın toplantısıyla takımın ya da hakkındaki eleştirilerin cevabını vermesi şart ki, kamuoyu aydınlasın. Gelelim Amed maçına, sahada ligde ununu elemiş eleğini asmış 2 takımın mücadelesi vardı. Maçın başlarında İnegölspor daha istekliydi. Fakat Amed takımı da zaman zaman ani çıkışlarla kalemize geldi. Kaleci Mustafa’nın kritik kurtarışları o anlarda takımın sahada kalmasını sağladı. Fakat neden oynatıldığından hala cevap bulamadığım Taner direkt rakibe girince atıldı ve işler o anda aleyhimize döndü. Kendini attırmak için çaba sarf eden, oynamak istemiyorum diyen bir oyuncuyu taraftar maç kazanan general edasıyla alkışladı ki, hayret bir şey. Ardından yine denge sağladığımız anlarda geldi, son dokunuş olmadı, devreyi berabere bitirdik. 2. yarının başında Amedli bir taraftar, bizim taraftar arasına girip tepkiye karşılık verince, filmde o anda kopmuş oldu. 

O arkadaşın oraya girmesi yanlış. Fakat bana göre sonrasında yapılanlar ise daha da yanlış. Senin için lig bitmiş, kulüp zor durumda, mali anlamda sen ceza almak ve düşman kazanmak için elinden geleni yapıyorsun. Ben şahsen Diyarbakır’a maç çekme adına 7-8 defa gittim. İnegölspor kafilesine ve yöneticilerine en ufak bir sıkıntı olmadı ve çokta iyi ağırlandık. İnanın bu yapılanlar bize hiç mi hiç yakışmadı. Büyük bir provokatörlük işi olduğundan da açıkça şüpheliyim. Devam edelim Amed bu ülkenin takımı, siyasi olarak farklı düşünebiliriz ama bazı soruların cevabını futbol federasyonu versin, kararı onlar bağlasın biz değil. Orada bize nasıl davranıldığını bilmeyenler anlatmasın ve inkar eden ya da eleştiren bana gelsin. Gelmeyeceğin deplasmanlarda racon kesmeye gerek yok. Ha orada bir şey olduysa tamam ama olmayan şeyde birilerine şirin gözükmeye gerek yok. O gerilimin ardından zaten 10 kişi kaldığımızın avantajını kullanan Amed öne geçti. Ardında daha hırslı oynamaya başladı.

 Akabinde yakaladığımız gollük sonuçları değerlendiremeyince de sonuç kaçınılmaz oldu. Bazı futbolcularında gerilimden etkilendiğini gördük ki, oda bize olumsuz yansıdı. Enes’in atılmasıyla da birlikte alkışlar fazlalaştı ve bizim bu maçı ne gözle oynadığımız açıkça ortaya çıkmış oldu. Hatta 9 kişi kalan İnegölspor‘un top alma ve rakibe pres anlarında taraftarın vur vur sözleri ise vahamati daha da ortaya koymuş oldu. Kısaca gereksiz bir gerilim ve kırmızı kartlar sonucu kontrolümüzden çıkan oyun neticesinde maçı kaybettik ve birde akabinde umarım olmaz ama bir zor deplasmanı daha hanemize yazdırdık. Futbol aleminde kimin kime işinin düşeceği belli olmaz.

Bundan dolayı artık bu işlerden ders alıp, yolumuza bakmalıyız. Düşünsenize grupta geçinemediğin takım sayısı artarsa ne olur? Çünkü önümüzdeki yıllarda mali anlamda gidişatın çokta iyi olmayacak gibi görünüyor. Bizim için ince düşünmekten başka çare yok gibi değil mi?