İnegöl’e bağlı Tüfekçikonak Mahalle sakinlerinin yaklaşık 100 yıl önce yayla olarak kullanmaya başladığı, Arapoturağı mevkii için işgal davası açıldı. Bir vatandaşın CİMER’e yaptığı şikayet üzerine harekete geçen İnegöl Orman İşletme Müdürlüğü, Bakanlığın talimatıyla, 41 vatandaşın bölgede yaptığı ahşap barakalarla yaylanın işgal edildiğini öne sürerek şikayetçi oldu. Suçlanan sanıklar ilk kez hakim karşısına çıktı.

4 kuşak boyunca Tüfekçikonak Mahallesi sakinlerine ev sahipliği yapan Arapoturağı Yaylası davası dün başladı.

KÖYLÜLER ŞOKTA!

2019 yılında çıkarılan İmar Affından yararlanan ve bölgede bulunan kulübeleri yasal kullanım alanına çeviren köylüler, 3. Asliye Mahkemesinden gelen mahkeme celbiyle büyük şaşkınlık yaşadılar.

İddiaya göre ismi açıklanmayan bir vatandaş tarafından, Arağoturağı Yaylasına olan ilginin artması nedeniyle, Tüfekçikonak Mahallesinin boşalmaya başladığı ve bu bölgede izinsiz yapılaşma yapıldığına yönelik CİMER’e şikayette bulunuldu.

İŞGALLE SUÇLANDILAR

Şikayeti dikkate alan Tarım ve Orman Bakanlığı, İnegöl Orman İşletme Müdürlüğü aracılığıyla harekete geçti. İlk davanın yapıldığı 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde toplanan köylüler kendilerine yapılan suçlamaları tek tek yanıtladılar.

Köylülere, “46 bölmede tahta barakalar yaparak orman alanlarını işgal etme”, “ormandan faydalanma” ve “orman içinde yerleşilmesi” suçlaması yapıldı.

SUÇLAMALARI REDDETTİLER

Bölgedeki barakaların yaklaşık 100 yıldır bulunduğunu ve zaman zaman aslına uygun olarak onarıldığını belirten vatandaşlar, tüm suçlamalarını reddettiler.

Yayla sakinleri böyle bir davayla gündeme gelmelerinden dolayı çok üzüntü duyduklarını ifade ettiler.

Köylülerden Telat Yavuz, “Bu yaylada dedelerimizin, atalarımızın bize bıraktığı bir kültür var.  Yaklaşık 100 yıldır bu alanda orman işçilerimiz devletimizin resmi kesim dönemlerinde aylarca burada kalıyor. Bu bölgeye kış aylarında ulaşımın zor olması nedeniyle atalarımız işçi olarak çalıştıkları orman deposuna yakın bu bölgeye sığınacakları yerler yapmışlar. O günlerde yağan kar nedeniyle haftalarca, hatta aylarca bölgeye ulaşılamıyordu. Orman İşletmemiz o dönemlerde işçilere soyunma, barınma ve yemek ihtiyaçlarını karşılamak için yer gösteremeyince, o günün şartlarında köylülerimiz orman deposunun hemen karşısında doğaya asla zarar vermeden, bu alana ahşaptan kulübeler yaptılar. Ve bu yerler onlarca yıldır kullanılıyor. Yaylada kalan sakinlerimiz ormanın en büyük bekçileri konumunda. Yayla içinde tek bir betonarme yapı yok. Hakkımızda yapılan haksız suçlama nedeniyle devletimizle karşı karşıya gelmek bizleri çok üzdü. Yayla kültürünün oluştuğu bu bölge, köylülerimiz için oldukça önemli” diye konuştu.

Dün ilk duruşması görülen davanın nasıl sonuçlanacağı ise merak ediliyor.

Editör: TE Bilişim