Gürcistan´ın Ahıska bölgesinde yaşayan ve Osmanlı Türkleri olarak da bilinen Ahıskalıların, 14 Kasım 1944 yılında tarihin en acı olaylarından birini yaşadığını ifade eden Dernek Başkanı Mehmet Taş, “Aradan geçen 73 yıla rağmen Ahıskalılar, halen yurtlarına dönemedi. Atavatanlarından koparılan ve gittikleri yerde hayatta kalan Ahıskalıların torunları bugün Rusya Federasyonu, Özbekistan, Kazakistan, Türkiye, Ukrayna, Almanya, Azerbaycan, Kırgızistan ve ABD´de yaşamlarını sürdürüyor. Stalin´in emriyle bir gece ansızın gelen haber üzerine doğup büyüdükleri vatanlarını zorla terk ettirilen Ahıska Türkleri, “ölüm katarı” olarak adlandırılan hayvan vagonlarına istiflenerek bir bilinmez yolculuğa çıktı. Sibirya´ya ve Sovyetlerin iç bölgelerine gönderilen yaklaşık 250 bin Ahıska Türkünün birçoğu yolda hastalıktan, açlıktan yaşamını yitirdi. Ayrı ayrı bölgelere dağıtılan Ahıska Türkleri yıllarca birbirinden haber alamadan yaşadı. Zalime ‘Gökyüzündeki ayı Ahıska´nın camisindeki hilalden çok daha kolaylıkla sökebilirsiniz´ inancıyla karşı duran, ezelden bu yana ana yurt saydıkları toprakları cesur, yiğit, dürüst ve adil kanlarından ödün vermeden savunan ve bu uğurda şehit düşmekten geri durmayan Ahıska Türklerini rahmet ve şükranla yad ediyorum” dedi.

TEK SUÇLARI TÜRK VE MÜSLÜMAN OLMAK

Tek suçları Türk ve Müslüman olmak olan Ahıska Türklerinin, haksızlığa, zulme ve baskılara her daim ‘dur´ demeyi bilen ataların evlatları olarak direndiğini, ancak önde gelen aydınların çeşitli düzmece suçlarla tutuklanıp öldürülmesi yahut da sürülmesinin kısa sürede tüm topluluğun kaderi haline dönüştüğünü vurgulayan Mehmet Taş, “Dünya tarihine karagün olarak geçen bir kış gecesi binlerce Ahıska Türkü, askerler tarafından kuşatıldı, hayvan vagonlarına dolduruldu, vatanlarından sökülerek sürgün edildi; birçoğu yollarda can verdi; sağ kalanlar ata yurtlarından ebedi ayrılığa mahkûm, gittikleri yerlerde yıllar sürecek acılara maruz kaldılar. Ancak onlar nerede yaşarlarsa yaşasınlar, neye maruz kalırlarsa kalsınlar dil, din, kültür ve geleneklerini bırakmadılar. Bugün bu dikenli yol boyunca kaybettiğimiz kardeşlerimizin anıları önünde saygıyla eğilirken yaşanan bu utanç ve acının ilk günkü gibi yüreklerimizi dağladığını, bir parça olsun eksilmediğini belirtmek isterim. İlahi yazgısı ve inançlı gönülleriyle dünya coğrafyasındaki asimilasyon ve zulümlere karşı dimdik durarak mazlumların hamisi olan kadim medeniyetimiz Ahıskalı soydaşlarımızı da asla yalnız bırakmayacaktır. Yüzyıllardır sistemli çabalarla yıldırılmaya ve asimile edilmeye çalışılan yüce Türk kimliğinin sahipsiz olmadığının bilinmesini istiyor, Yaradan´ın sonsuz rahmetinin Ahıska şehitlerinin üzerinde olmasını diliyorum” diye konuştu.

Başkan Taş, ayrıca 19 Kasım 2017 Pazar günü saat 14.00´de Alanyurt Fatih Mahallesinde bulunan Ahıska 1944 Sürgün Anıtı meydanında bir anma programı gerçekleştireceklerini belirterek, tüm halkını programa davet etti.

Editör: TE Bilişim