AK Parti Gençlik Kol

-AK Parti Gençlik Kollarının Düzenlediği Konferansta 'Arap Baharı ve Gençlerin Üzerindeki Etkileri' Konuşuldu-

“Bu gençlerin başarısıdır”

AK Parti İnegöl İlçe Gençlik Kolları tarafından, 'Arap Baharı ve Gençlerin Üzerindeki Etkileri' konulu konferans düzenlendi. AK Parti İnegöl İlçe Gençlik Kollarının daveti üzerine İnegöl'e gelen El Cezire Gazetesi Yazarlarından Mostafa Al-Abdal, Arap ülkelerinde çıkan ayaklanmaların, bir liderin olmamasına rağmen başarı ile sonuçlandığını ileri sürdü.

Geçtiğimiz akşam saat 21.00'de AK Parti İlçe binası çok amaçlı salonunda gerçekleştirilen konferansa, AK Parti Gençlik Kolları Başkanı Kadir Aydın ile gençlik kolları üyeleri katıldı.

Konferansın açılış konuşmasını yapan AK Parti İnegöl İlçe Gençlik Kolları Başkanı Kadir Aydın, "Ülkemizin ve tüm dünyanın takip ettiği üzere, 18 Aralık 2010 tarihinde Tunus'ta başlayıp 23 yıllık Zeynel Bin Abidin iktidarını yıkan daha sonra Mısır'a sıçrayıp, 30 yıllık Hüsnü Mübarek iktidarına son veren ve sonra Yemen, Cezayir, Ürdün, Libya ve Bahreyn gibi ülkelerle devam eden Arap dünyası üzerinde adeta bir fırtına gibi esen bir olayı değerlendireceğiz. Toplantıyı 6 konuda toplamak istiyorum. Birinci maddemiz, Arap Baharı ve Gençlerin Üzerindeki Etkileri. İkincisi, demokratik Arap Baharı Devriminin nedenleri. Üçüncüsü, demokratik Arap baharı devriminin nitelikleri. İnternet ve medyanın devrimdeki rolü. Arap baharının geleceği. Arap baharının dünya üzerindeki etkileri" dedi.

GENÇLERİN DEVRİMİ

Gençlik kolları Yönetim Kurulu üyesi Osman Çiçek'in çevirmenliğinde konuşan, El Cezire Gazetesi Yazarlarından Mostafa Al-Abdal, "Mısır, Libya ve Tunus'lu gençlerin başarısının bir neticesi olarak, Arap dünyasında Arap baharı olarak demokratik değişim ve dönüşüm fırtınası başlamıştır. Yemen ve Suriye'de, bu değişim fırtınasından aynı şekilde nasibini alacaktır. Arap ülkelerindeki ortak gençlik hareketini, bulaşıcılık yada enfeksiyon teorisi adını verdiğim bir teori ile açıklamak istiyorum. Zira reformist demokratik harekette gençlerin başarısı, Mısır ve diğer ülkelerde de aynı şekilde devam etmiş ve kendisini göstermiş, oradaki gençlere ilham olmuştur. Bu yayılma teorisine göre Arap ülkelerindeki bu reformist ayaklanmaların geldiği ülkeler ve Arap Coğrafyası açısından benzer özellikler gösteren, gerek iktisadi, gerek ekonomik, gerekse toplumsal açıdan benzer özellikler gösteren ülkelerde de hızla aynı şekilde yayılma göstermiş ve bu şekilde bir ayaklanma ortamı başlamıştır" şeklinde konuştu.

FAKİRLİK DEVRİMİ HAREKETLENDİRDİ

Demokratik Arap ayaklanmasının sebepleri üzerinde duran Al-Abdal, "Suriye, Yemen, Libya ve Tunus'taki gençlerin başlatmış oldukları bu devrimin bir çok sebebi vardır. Bir kaç örnekten bahsedebilirim. Ülkelerin içinde bulundukları kötü ekonomik koşullardır ki, özellikle ayaklanmaya taraf olan reformist gençlerin içerisinde bulunduğu gurubun yüzde 40'a yakının işsiz olması, ikinci olarak da Arap ülkeleri içerisindeki hemen hemen fakirlik oranının yüzde 50'nin üzerine çıkması, bu devrimi hareketlendiren önemli sebeplerden bir tanesiydi. İkinci noktada şüphesiz adaletsiz gelir dağılımıdır. Bu ülkelerde yaşayan yüzde 5’lik kesim gayri safi milli hasılanın yaklaşık olarak yüzde 80’ine hükmetmektedir. Bu durumda halk arasında hoşnutsuzluğa sebep olmaktadır. Ayrıca ortaya çıkan bu istikrarsızlık durumunda dış borçlanma ve dışa bağımlılık ve borç veren ülkelerin borçlarına karşılık olarak istemiş oldukları istikrar durumunun sürmesi için yaptıkları baskı da, aynı şekilde bu devrimin ortaya çıkmasının nedenlerinden biri olarak kabul edilebilir. Bu ülkelerde temel hak ve hürriyet gücünün tek bir liderin elinde toplanmış olmasının ortaya çıkarmış olduğu hoşnutsuz durum, aynı şekilde bu ülkelerde siyasi partilerin yasaklanması, vatandaşların görüşlerini açıklama noktasında herhangi bir özgürlük ve hürriyete sahip olmadıklarının, yanında aynı zamanda bir baskıya maruz kalmaları ve adeta buranın bir polis devletine dönüşmüş olması neticesinde vatandaşlar bir anlamda dişlerini sıkıp, ilk fırsatta tüm meselelerin çözümü için bir devrim yolunu seçmişlerdir. Diğer bir sebep ise, siyasi ve ekonomik yolsuzluklardır. Zira Arap ülkelere yolsuzluklar noktasında maalesef dünyanın en tepesinde konuşlanmıştır. Bu yüzden halkın yolsuzluklara karşı tahammülsüzlüğünün ortaya çıkardığı lüzum, yolsuzluğun hüküm sürdüğü rejimlerinde yıkılmasını sağlamıştır" dedi.

AYAKLANMALARDA LİDER YOKTU

Demokratik Arap devriminin ve ayaklanmasının unsurlarından bahseden Al-Abdal, "Bu ayaklanma, özünde bir gençlik ayaklanmasıdır. Toplumda bir çok kesim olmasına rağmen, Arap ülkelerindeki bu ayaklanmayı gençler yürütmüştür. 6 Nisan'da Mısır'da meydana gelen hareket ve aynı şekilde Tunus ve Yemen'deki hareketler de bu iddiamızı destekler. Bu ayaklanmalarda şöyle bir gerçek söz konusuydu, bu ayaklanmalarda bir lider yoktu, bir liderin ortaya çıkması içinde kimse çağrıda bulunmadı. Bu durum, ayaklanmanın başlangıcında bazılarının ‘lideri olmayan akım başarıya ulaşamaz’ yorumu yapmasına karşın, herkesi şaşırtan derecede bu devrim başarıya ulaştı. Bu ayaklanmalarda gençlerin tek bir arzusu vardı. Kanun ve hukukun üstünlüğünün kabul edildiği, eşitlik ve adalet temeline dayalı askeri olmayan sivil bir devletti. Bunun için de gençlerin arzuladığı en önemli şey, demokratik bir rejimdi. Bu devrim ilk olarak insana saygıyla başlamış, ardından Mısır ve Yemen'de olduğu gibi şikesiz seçimler istiyoruza dönüşmüş, devamında da öyle bir noktaya gelmiştir ki, radikal rejim değişikliği ile sonuçlanmıştır. Bu ayaklanmalar partizan hareketi değildi. Bazı ideolojik akımlar bu ayaklanmalara tesir etti. Lider bir akım haline gelmedi. Var olan akım takip edildi" Şeklinde konuştu.

SANAL ORTAMIN FAYDASI OLDU

Ayaklanmanın başlangıcında özellikle gençler üzerine yerel medya, çeşitli hükümet kanalları üzerinden yayınlar yapılırken, bu durumun sanal medya denilen Facebook gibi sitelerle de yayıldığını söyleyen Al-Abdal, "Tabi bazı yalan haberlerde ortaya atıldı. Fakat sanal ortamda yayınlanan haberlerin devrime olumlu yönleri olsa da olumsuz yönleri de oldu" ifadelerini kullandı.

 

Editör: TE Bilişim