CHP İnegöl İlçe Başkanı Erol Kazanç, insanın arada bir geriye bakarak düşüncelerini tazelemesi gerektiğini belirterek, “Geçmiş dönemde bu ülkenin yönetiminde olan büyüklerimizin yaptıklarını, söylemek istediklerini hatırlamakta fayda vardır. Çünkü onlarla farlıklı düşünsek bile doğru yaptıkları doğru söylediklerini inkar etmek o kişilere karşı saygısızlık olur, diyerek bugünün ve yarının bazı hatırlatmalarını yapmak istiyorum” dedi.
MİT Müsteşarı Fidan’ın, Erdoğan’ın özel temsilcisi sıfatıyla Oslo’da PKK yöneticileriyle yaptığı görüşmeyi basına İsrail’in sızdırdığını ileri süren Başkan Erol Kazanç, “Rahmetli Erbakan hoca bugün sağ olsaydı ne derdi. ‘Siyonizme güvenmeyeceksin’ derdi. Yalan mı? Uludere istihbaratını AK Parti Hükümetine kim verdi? Bunu kendileri söylememelerine rağmen İsrail’in bilgiyi verdiğini sağır sultan bile biliyor. Buna da Erbakan hoca ‘istihbarat milli olmalı’ derdi. Peki Hükümetin haberi olmadan MİT Yöneticilerini savcılığa çağıran güç sizce kim olabilir? Ecevit Erbakan Koalisyonu döneminde. Yıl 1974 Türk ordusunun Kıbrıs Barış Harekatında, müdahaleye karşı çıkan ABD’ye her iki lider birden, ‘orada bizim soydaşlarımız katlediliyor, biz buna seyirci kalamayız. Bu konuda sizi de dinlemeyiz’ diyen liderleri insan aramıyor mu? Bugün sanki geçmişte kendi liderlerinden hiçbir şey öğrenmemişler gibi konuşuyorlar. Rahmetli hoca bugün yaşasaydı bu günkü öğrencilerinin hepsini sınıfta bırakırdı neden mi? Söyleyeyim, 2009 yerel seçimlerinde İnegöl’de AK Partinin aldığı oy da, SP’nin aldığı oy da belli. Peki 2011 genel seçimlerde SP’nin oyları nereye gitti? AK Partiye. Bugün AK Partiyi eleştirenler dün ona oy verenler değil mi? Sizin hocanızın yaptığı şeker fabrikalarını, çimento fabrikalarını özelleştiren AK Parti zihniyetine oy vermediniz mi? Bugün İnegöl Belediyesinin yönetiminde AK Parti, SP ve MHP yok mu? Biz İnegöllülerin evlerindeki çeşmelerden akan su içilemiyorsa, sorumlusu sizler değil misiniz? İnegöl’ün havası her gecen gün daha da kirleniyorsa, Belediye Meclisinin almış olduğu kararlar doğrultusunda hastane yerinin yanlışlığından, katlı otopark yapılmadığından caddeleri park haline dönüştürüp, yapmadığınız hizmetler yüzünden insanları cezalandırmıyor musunuz? Sanki bu olumsuzlukların içinde bunlar hiç yok. Varsa yoksa suçlu başkaları. Suçlu sizsiniz ki, hala kendinizi alternatif olarak görüyorsunuz” diye konuştu.
Siyasetin bilim, yani yönetme sanatı olduğuna işaret eden Kazanç, AK Partililerin insan refahı ve mutluluğunu yönlendiren siyaset bilimini, oy avcılığı uğruna çarpıttıklarını, Türkiye Cumhuriyetinde baş tacı yaptıkları büyüklerinin ise siyaseti bunlar kadar oy avcılığına dönüştürmediğini kaydederek, bugünkü siyasetçilerin onlardan biraz ders almalarını istedi.
Bugün dünyanın gündeminde olan İran ve Suriye’nin, Türkiye’nin sınır komşusu olduklarını anlatan Kazanç, “Malatya’da kurulması talep edilen füze rampalarına Rusya karşı, İran karşı, İsrail’in haricinde sınır komşularımızın hepsi karşı ama biz komşularımızla sıfır sorunları konuşuyoruz. Suriye meselesi daha komik. Komşumuza savaş ilan ettik sanki, herkes susarken bizim Dışişleri Bakanımız savaş naraları atıyor. Bakın size geçmişten bir şey hatırlatayım. ABD Japonya’da iki tane atom bombası patlattıktan sonra, Japon halkı ABD’ye atom nefretini hala muhafaza ediyor. Siz de Suriye’de Esad’ı devirseniz bile Suriye halkının çoğunluğunun nefretini kazanıyorsunuz. Artık elinizde bir dönem Apo’yu barındıran Suriye’ye, ‘haddini bildiririz’ diyebilecek ne bir generaliniz ne de ordunuz kaldı. Devlet kurumlarının bu kadar birbirine düştüğü Cumhuriyet tarihinde görülmemiştir. Siz kendi içinizdeki bütünlüğü sağlayamamışken, komşularımızla neredeyse savaş edecek duruma geldik. Bizler bırakın komşularımızla barışı, dünyada barışı istiyoruz. Çünkü, savaşlarda ölenler çocuklar, kadınlar ve gariban halk oluyor. Onun içindir ki, her türlü kirli savaşın karşısında olmalıyız” dedi.
