Devlet Bakanı Faruk Çelik, seçimlere 5 ay kala milletin ve partililerin oyunlara ve istismarlara karşı hazırlıklı olmasını istedi. Yargıtay'ın 10 yılda dosyaları sonuçlandıramadığını ancak AK Parti iktidarının 8 yılda 13 bin 500 kilometre duble yol ve 470 bin konut yaptığını kaydeden Çelik, "IMF'yi bile ikna edip notumuzu pozitife taşıdık ama muhalefetin ufkunu negatiften pozitife taşıyamadık" diye konuştu.
“MİLLET” DEDİK, YILMADIK, YIKILMADIK
AK Parti Bursa İl Teşkilatı'nın Merinos Kongre Kültür Merkezi'ndeki Danışma Meclisi toplantısında konuşan Bakan Çelik, AK Parti'nin çalışmalarıyla Türkiye'nin onurunu yüceltmeye gayret ettiğini belirterek, "Buna rağmen karşımızdakiler nelerle uğraştı, milletimiz bunu gördü, bundan sonra da görecek. Karanlık senaryolar kurdular, hizmet alanında çok şey yaşanırken yapılan taktikler tutmadı, millete rağmen bir şey yapmak mümkün değil. AK Partililer olarak biz 'millet' dedik, yılmadık, yıkılmadık. Bu kararlılık, azim ve iradeyle sağlandı. Bir çok şeyi başardık ama itiraf ederim ki, bir şeyi başaramadık. Nedir biliyor musunuz? Muhalefetin ufkunu geliştirmeyi başaramadık. Türkiye'nin uluslararası arenada kredi notunu negatiften pozitife çevirmenin ne kadar zor olduğunu bilirsiniz. AK Parti iktidarı olarak bunu başardık ama muhalefeti negatif konumdan pozitif konuma bir türlü çeviremedik. Muhalefet her alanda karamsar. Ekonomi veya dış politikadaki başarılarımıza karşı hep karamsar hep engelleyici tablo ortaya koydular. Türkiye'de bir miyop sorunuyla karşı karşıya bir iktidar var. Ve bu iktidar ne yazık ki, Türkiye'nin zamanını, gelişen ivmesini paçasından aşağıya çeken bir görev icra ediyor" dedi.
"OKTAY EKŞİ CHP'Yİ TATLANDIRAMAZ"
Statükoyu savunan Oktay Ekşi'nin CHP'ye katıldığını hatırlatan Bakan Çelik, "Biz şunu biliyoruz. Ekşi ekşi konuşan bir insanın Cumhuriyet Halk Partisi'ni tatlandırması mümkün değil. Zaten yeteri kadar ekşilik vardı CHP'de. Bu Ekşi'yle vardıkları netice, ulaştıkları nokta ortadadır. Onun için o sivri diller Cumhuriyet Halk Partisi'ni yukarı değil, aşağıya çekmeye devam edecektir. Diğer taraftan milletsiz bir milliyetçilik yapanlar halen geçmişlerinden ders almadı. Ne yazık ki parti yöneticileri bu anlayışı sürdürerek partiyi aşağıya doğru çekiyor. Hiçbir mahsuru yok. Biz 12 Haziran'da iki partili bir Meclis içerisinde inanıyorum ki halkın desteğiyle hedeflenen Anayasa değişikliğini ve müreffeh bir Türkiye'yi çok rahat bir şekilde oluştururuz. Dolayısıyla o partinin yöneticilerine de teşekkür etmek boynumuzun borcudur. Bir diğer muhalefet anlayışı da, Türkiye'yi İmralı'dan ibaret zanneden muhalefet anlayışıdır. Zannediliyor ki, her şey İmralı'dan ibaret. Yaşanan bu kadar acıya rağmen halen terörden, tehditten, şantajdan medet uman bir siyasi yapının varlığı, 2010 yılında ne büyük bir talihsizliktir. Umuyor ve diliyorum ki, Türkiye'de yeni acıların yaşamasında bunlar da figüran rolünü üstlenmez. Tüm muhalefet kusura bakmasın ama sözleri ayrı olsa da özlerinin aynı olduğunu belirtmekte yarar var. İstikrar, istismarla karşılık buluyor. Değişim statükoyla karşılık buluyor. Bunu bir tahlil edebilseler, başarısızlığın bundan kaynaklandığını görebilecekler" diye konuştu.
