Eğitim-Sen İnegöl Ş


Eğitim-Sen İnegöl Şube Başkanı Metin Erdem yaptığı açıklamada, kamuoyunda Torba Yasa olarak bilinen tasarı ile AK Parti hükümetinin, emekçilere yönelik bir saldırı planını ortaya koyduğunu belirtti.

2002 yılından bu yana iktidarda olan AK Parti hükümeti sürdürdüğü neoliberal politikalar ile ülke tarihinde görülmemiş bir sermaye desteğini arkasına aldığını ifade eden  Metin Erdem, "Halka dayanmayan bir anlayışla hareket eden, varlığını sermayeye borçlu olan AK Parti, bu süreç içinde hem ekonomik hem de sosyal alanda, başta emekçiler olmak üzere toplumun ezilen bütün kesimleri üzerinde baskıcı ve otoriter uygulamaları hayata geçirmiştir. Kamuoyunda Torba Yasa olarak bilinen tasarı ile AK Parti hükümeti, emekçilere yönelik bir saldırı planı daha ortaya koymaktadır. Bu yasanın amacı, işverene her türlü kolaylığı sağlarken, emekçilerin ücretlerini düşürmek, engellilerin istihdamını azaltmak, çalışma saatlerini yükseltmek, kamu emekçilerinin sürgüne yollanmasının önünü açmak, belediyelerin taşeronlaşmasını hızlandırmak, alın terimizle biriktirdiğimiz işsizlik fonunu kalıcı olarak işverene açmak, esnek çalışmayla iş güvencesini kaldırmak, kamuda kadrolaşmayı ve biat kültürünü yaygınlaştıracak rekabetçi bir anlayışın hakim olduğu bir yapı inşa etmektir. AK Parti hükümeti böylece iş hayatından tutun da sosyal hayata kadar bir çok alanda otoritenin-iktidarın mutlak üstünlüğünü sağlamaya çalışmaktadır. AK Parti iktidarı açısından, seçim öncesi egemen sınıfın güvenini yeniden sağlamak, hala kendisinin tek alternatif olduğunu düşündürmek ve olası bir iktidarda kimlere hizmette kusur etmeyeceğini göstermesi bakımından bu yasa ayrı bir öneme sahiptir. Bu bağlamda Türkiye’de demokrasi krizdedir ve bu Torba Yasa tasarısı Abdülhamit uygulamalarına örnektir. Bu yasa faşizan zihniyetin, vahşi kapitalizmin ve neoliberal politikaların saldırısıdır" dedi.

İktidarların, halkın, emekçilerin, yoksulun, gençliğin, ezilenlerin menfaatleri için çalışması gerektiğine inandıklarını belirten Metin Erdem, "Bütün bu nedenlerle bu Torba Yasayı engellemek için sesimizi yükseltiyoruz. Esnek çalışma koşullarına, güvencesizleştirilmeye, ekmeğimizin küçültülmesine, çalışma saatlerinin uzatılmasına, taşeronlaştırmaya, birikimlerimizin sermayeye sunulmasına, asgari ücrete razı edilmeye, sürgüne yollanmaya, kötü çalışma koşullarına, sömürüye, baskıya, şiddete karşı sesimizi yükseltiyoruz. Biz emekçiler, bu yıkıcı, yok edici anlayışa, bu görmezden gelme tavrına karşı, bu yasa üzerinde bir direniş hattı örgütlemek zorundayız. Bu bağlamda toplumun bütün kesimlerine, emek ve dayanışma örgütlerine, gençliğe, demokratik kitle örgütlerine, vahşi kapitalist saldırılara ve neoliberal politikalara karşı, emek, eşitlik, demokrasi ve özgürlük mücadelesi için ortaklaşa verdiğimiz mücadelede birlik olma çağrısını yineliyoruz. Bütün bu nedenlerle KESK olarak Ankara’da TBMM’de, Türkiye’nin diğer illerinde ise AK Parti il binalarının önündeyiz. Mücadelemiz meydanlarda en geniş emek ve demokrasi güçlerinin ortak mücadelesi ile sonuna değin sürecektir. Bu süreçte biz emekçiler, emek ve demokrasi için, baskıcı uygulamalara, yıkıcı, yok edici, tavsiyeci anlayışa karşı durmak için meydanlarda olacağız. Mevcut taleplerimiz görmezden gelinmeye devam ederse, meşru eylemliklerimiz her geçen gün artarak, güçlenerek, çoğalarak emek ve demokrasi güçleriyle daha da yükselecektir" diye konuştu.

 

Editör: TE Bilişim