Büyük Birlik Partis


Büyük Birlik Partisi (BBP) İnegöl İlçe Başkanı Ahmet Oluçay yaptığı açıklamada, AK Parti iktidarının yıllarca çizdiği pembe tabloların gerçeği yansıtmadığını, Türkiye’yi ekonomik olarak dünyanın 17 gücü olarak ifade etmelerini ve kişi başına düşen milli geliri de 10 bin dolar olarak göstermelerini BBP olarak büyük bir hayret ve şaşkınlıkla izlediklerini ileri sürdü.

 AK Partinin elinde millete anlatacağı, duble yollardan başka bir şey kalmadığını, duble yolların millete maliyetinin ise 500 milyar dolar borç olarak yansıtıldığını belirten Ahmet Oluçay, “Türkiye tarihinin hiçbir döneminde   bu kadar borç batağına saplanmamıştır.           AK Parti iktidarı yıllarca söz konusu ekonomi olunca, ihracat verilerini millete sunmuş ama ithalat girdilerini ve dış ticaret açıklarını bu milletten saklamıştır. Dış ticaret açıkları yıllarca artarak Türk     ekonomisini tehdit etmektedir. Hükümet bu cari açıkları milletin cebinden zorla alarak kapatmaktadır. Sadece benzine yapılan zamlarla ve vergilerle bu milletin cebinden 2010 yılında 26,3 milyar TL  çekilmiştir” dedi.

Hizmet karşılığında ödenen her 2 TL’nin 1 TL’sinin devlete vergi olarak ödendiğini, her telefon ve elektrik faturası bedelinin %50’sinin vergi olarak alındığını ifade eden Oluçay,  İktidarın ekonomideki başarısızlığını  vatandaşın sırtına bindirdiğini, zamlarla ve vergilerle örtmeye çalıştığını, var olan krizin bir sonraki yıllara ötelendiğini, cari açıkları, millete yüklediği ağır vergi ve zamlarla kapatmaya çalıştığını ama bunun karşılığında milletin her geçen gün fakirleştiğini, kredilerle gelecek 5 yılın emeğini bankalara ipotek ettiğini, artık milletin cebinden değil,  5 yıllık geleceğinden yemeye başladığını söyledi.

Bu durumların, Türkiye’de ekonominin iyiye gitmediğinin açık bir ispatı olduğuna vurgu yapan Oluçay, “Türkiye çok tehlikeli bir süreç olan sıcak paranın kıskacındadır. Sıcak paranın ülkemizi terk ettiği an Türk ekonomisi içinden çıkılmaz bir krizin içine düşme tehlikesiyle karşı karşıyadır. Türkiye artık üretimden çekilmiş, tüketen bir toplum haline gelmiştir. Türkiye, ara malların cenneti haline getirilmiştir. Türkiye’de kredi borçlarını ödeyemeyen çiftçilerimiz icralık. Banka kredilerini ödeyemeyen esnafımız icralık. Türkiye’nin en önemli ticaret merkezlerinden biri olan İnegöl ilçemizde bile sağlık sorunları nedeniyle hastaneye borcunu ödeyemeyen 5 bin vatandaşımız icralık. İlçemizde binlerce vatandaşımızın yeşil kart taşıdığını hepimiz biliyoruz. Ve her yıl belediye ve sosyal yardımlaşma tarafından milyonlarca vatandaşımıza gıda ve sağlık yardımları yapılıyor. Asgari ücret açlık sınırının altında. Vatandaşımız aç ve yoksulluk içinde. İşsizlik hat safhada. Buradan tüm bu başarısızlıklara rağmen pembe tablolar çizen iktidara sesleniyorum. Türkiye’yi Ankara’dan seyretmeyi bırakın. Ankara’dan gördüğünüz Türkiye çok farklı. Ama Türkiye’nin gerçek durumu içler acısı. Ben iktidarın açıkladığı kişi başına düşen 10 bin dolar kimin cebinde onu arıyorum. 10 bin dolar milletin cebinde değil. Buradan iktidara soruyorum. Gerçekten milli gelir 10 bin dolar ise kimin cebinde. Kimin cebindeyse onu alsınlar milletin cebine koysunlar. Milleti bu sıkıntılardan kurtarsınlar. Artık toplum sosyal bir patlamanın eşiğine gelmiştir. Her gün soyulan     kurumlar, gasp, adam öldürme, adam yaralama gibi asayiş olaylarına, uyuşturucu ve alkol bağımlılığının her gün arttığına en çok onur ve gurur duyduğumuz aile yapımızın artık çatırdayarak bozulduğuna ve her yıl milyonlarca ailenin             boşandığına ve bu karamsar tablolar önümüzde iken iktidarın hala pembe tablolar çizdiğine şahit oluyoruz. İktidar artık Ankara’da pembe tablolar çizerek Ankara’dan Türkiye’yi seyretmeyi bırakmalı, Türkiye’yi Ankara gözüyle değil çiftçi gözüyle, esnaf gözüyle, açlık sınırına mahkum edilmiş asgari ücretlinin gözüyle  bakmalı ve gerçekleri görmelidir” diye konuştu.

2011 yılı için hazırlanan bütçeyi  büyük bir üzüntüyle izlediklerini de bildiren Oluçay, “Maalesef bu bütçede de    milletimiz yok, esnafımız yok, çiftçimiz yok. Hazırlanan bütçe millet için hazırlanmalı. Sorunların çözümüne yardımcı olacak bütçeler hazırlanmalı. Ama gördük ki, bu bütçede herkes var millet yok. 2011 yılının da milletimiz adına fakirliğin ve yoksulluğun yaşanmaya devam edeceği ve işsizliğin ve yolsuzluğunda devam edeceği bir yıl olacağını da bu bütçe ile görmüş olduk. İsmi adalet olmakla adil olunmuyor. İsmi adalet olan bir partinin iktidarında eğer adalet, asgari ücretliyi açlığa mahkum etmekse, çitçiyi esnafı icralık etmekse, ödenen her faturanın yarısı vergi ise, bir milletin cebinden sadece bir benzinle 26,3 milyar TL çekerek cari açıkları kapatmaksa, böyle adalet batmaya mahkumdur. Böyle bir adalet, adalet değil, millete yapılan zulümdür. Eğer sizin adaletiniz buysa adaletiniz batsın diyorum” dedi.

 

Editör: TE Bilişim