Öztürkoğlu, Binalard

-Öztürkoğlu, Binalarda Depreme Karşı Fore Kazık Yada Jetlock Temel Uygulanmasının Daha Doğru Olacağını Vurguladı-

“Yüzde yüz doğruluğu kanıtlanmış bir sistem yok”

Kanal 16 TV'den yayınlanan Gazetemizin Sahibi ve Sorumlu Genel Yayın Müdürü, İnegöl Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Mehmet Hanefi Yıldırım'ın sunduğu 'Lafın Sırası' programına katılan Yüksek Mimar Mühendis Dursun Öztürkoğlu, deprem konusunda önemli açıklamalarda bulundu. Öztürkoğlu, dünyada L, U ve Z şeklinde inşa edilmiş olan yapıların depremde en çok zarar gören yapılar olduğunu söyledi.

Depremde en çok zarar gören yapıların L, U, Z yapı adı verilen yapılar olduğuna bir kez daha  dikkat çeken Yüksek Mimar Mühendis Dursun Öztürkoğlu, "Yani ağırlık merkezleri farklı farklı bölgelerde olan yapılardır. Bunlar mutlaka ve mutlaka hasar görürler. Bunun için, birinci derecede deprem bölgesi olan İnegöl’de kısa bir süre önce hizmete açılan İnegöl Adliye Sarayı inşaatında binaya fore kazık temel sistemi uyguladılar. 50 santim çapındaki fore kazıklar 15 metre derinliğe kadar iniyor” dedi. İnegöl’ün, depremsellik açısından çok farklı bir zemine sahip olduğuna vurgu yapan Dursun Öztürkoğlu,  “Biz sadece hesap yöntemiyle anti deprem olayını sağlıyoruz. İmalat bazında test edilmiş denenmiş, tecrübe edilmiş ve yüzde yüz doğruluğu kanıtlanmış bir sistem Türkiye'de yok. Şimdi iki şey akla geliyor. Eğer binanın yapılacağı zemin sağlam değilse, iki şey yapılabilir. Jetlock sistemi ve fore kazık. Anti deprem sistemi olarak, binanın toprakla temas ettiği sistemde yük dağılımının daha alt seviyelere aktarılması için fore kazık sistemini öngördü. Adliye Sarayında bu sistemi uyguladılar. Yeni hastane de ise jetlock temel sistemi yapıyorlar. O da birbirinden farklı bir sistem. Jetlock sisteminde pompalarla beraber zemin deliniyor. Ondan sonra suyla çimento şerbet haline getiriliyor. Çok yüksek basınçta zeminin derinliklerine enjekte ediliyor. Binanın yapılacağı alanın tamamında uygulanıyor. Sağlam bir tabaka oluşturuluyor” diye konuştu.

Bir geminin gittiği yönden değil de tersten bir dalga geldiğinde alabora olma riskinin yüksek olduğuna dikkat çeken Öztürkoğlu, depremlerin de buna benzediğini, bu nedenle binaların değişik yerlerden gelecek dalgalanmalara karşı sağlam bir şekilde yapılması gerektiğini, ayrıca binaların özellikle temelden başlamak üzere inşaat süresi boyunca yetkililer tarafından sürekli denetlenmesi gerektiğini kaydetti.

Temellerde uygulanan sistemlerin  doğruluğunun kimler tarafından tespit edileceğini, gerçekten yapılan uygulamaların, yani  bir depreme karşı zemine yönelik yapılan iyileştirmelerin doğru netice vereceğini kimin  rapor edeceğini soran Öztürkoğlu, “Bunun bir kontrol mekanizması da yok. Her ikisinde de uygulamanın başından sonuna kadar, kamu adına bu işi denetleyen hiç kimse yok. Sadece belli zamanlarda devletin ilgili birimlerinden mühendisler geliyorlar, bakıp gidiyorlar. Ondan arta kalan zamanlarda yapılan çalışmaların hiç birinde gerçek denetimin yapıldığını göremiyoruz. Bunlar ciddi anlamda çok önemli konular. Deneyim sahibi, 'evet bu doğru yapılmış' diyebilecek bir teknik bilgi ve performansa, tecrübeye dayalı denetime tabi tutulmasından yanayım" dedi.

Editör: TE Bilişim