Deva Partisi İlçe Başkanlığı kongresi, Genel Başkan Ali Babacan’ın katılımıyla yapıldı. Kongrede hükümete ağır eleştirilerde bulunan Babacan, “Maalesef ekonomimizi batırdıkça batırıyorlar. Kongre salonlarına kocaman olarak ‘güven ve istikrar’ yazmışlardı. Şimdi ortada ne güven var, ne de istikrar var. Devletin köklü kurumları madara edilmiş durumda” dedi.

Olimpik Davet Düğün Salonunda düzenlenen kongreye İnegöl protokolünün yanı sıra, Bursa ve çevre illerde ki Deva Partisi yöneticileri de katıldı.

VERDİKLERİ SÖZÜ TUTMADIKLARI İÇİN YAPAMADIK

Kongrenin açılış konuşmasını yapan Deva Partisi İnegöl İlçe Başkanı Ahmet Kani Erbay, “Deva Partisi İnegöl İlçe teşkilatı resmen kurulduğu Haziran ayından itibaren bir mücadelenin içinde olması gerekenleri söyleyen, yapılması gerekenleri anlatan, verilen sözlerin tutulması için ısrarcı olan, doğru işleri takdir eden bir kimlikle İnegöl siyasetine yeni bir renk kattığımızı düşünüyoruz. Sayın Genel Başkanımız Ankara'da Yenimahalle kongresine giderken metroyu kullanmıştı biz de isterdik tramway ile gelebilelim fakat verdikleri sözü tutmadıkları için yapamadık. Biz de isterdik şu şehri şöyle bir bisiklet ile turlayıp halkı selamlamak fakat verdikleri sözü tutmadıkları için yapamadık. Gerçi taşımalı eğitim gibi eğer Ankara yoluna bisikletlerimizi araba ile taşırsak 1 km.’lik yolda gel git yapabilirdik. Biz de isterdik rahmetli Hikmet Şahin başkanımızın kazandırdığı Kültürpak içinde bir yürüyüş yapmayı. Fakat yürüyüş yollarında motorlar, araçlar gezdiği için yapamadık. Biz de isterdik Yeni İnegöl diye adlandırılan bölgemizde yapılan çalışmaları göstermeyi sayın başkanımıza,  fakat onun yerine tüm kamu binalarına şehrin en sıkışık bölgesine yapma ısrarları yüzünden yapamadık. Biz de isterdik bu güzel şehrin sokaklarında kaldırımlarından yürümek ama yolumuz uzun sakatlanmak istemediğimiz için yapamadık. Biz de isterdik sayın genel başkanımızı Türkiye'nin en önemli mobilya sanayisinin sokaklarını gezdirmek fakat sokakların halinden ve de altyapısından utandığımız için yapamadık.  Biz de isterdik dağlarla çevrili yeşillikler içinde bu şehirde temiz havada oturup rahat rahat çay içmeyi fakat temiz hava isteyen Keles'e gitsin diyen bir zihniyet yüzünden yapamadık” dedi.

Erbay konuşmasını şöyle sürdürdü;

“Biz de isterdik fabrikalarımız çalışıyor, üretiyor,  bir sıkıntımız yok demeyi ama artan maliyetler, bulunamayan hammaddeler, satın alma gücü yüzünden kapanan mobilya fabrikalarını bildiğimiz için diyemedik. Biz de isterdik Oylat bir marka ve muhteşem tesisleri var diye ne tanıtımı ne de kalitesi yüzünden yapamadık.  Biz de isterdik il olmayı ama önce 82 nolu formayı giyen eski İnegöl Belediye Başkanı şimdiki Bursa Belediye Başkanımızın bu konuyu unutması ve şehr-i idare edenlerin çaba göstermemesi yüzünden olamadık. Biz de isterdik yağan yağmurda beraber ıslanmayı ama sokaklarından sekerek koşmaktan, ustunuz başımız çamur olmasın diye kaçmaktan yapamadık. Biz de isterdik İnegöl'de sağlık alanında çok iyiyiz demeyi ama diyemedik. Belki anlatırken psikolojiniz bozuldu ama hastanede psikoloğumuz yok. Buna sinirlenip elinizi cama vurup kesmeyin mikro cerrahi yok. Hava kirliliğini çözemediniz bari tedavisi için onkoloji servisiniz olsun. Ama o da yok.”

Erbay’ın ardından bir konuşma yapan Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, “Türkiye’de üretici fiyat endeksinin ayda yüzde 45 arttığını görüyoruz. Bu TÜİK’in onaylanmış rakamı. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi başladığından beri sanayi ve ticaretlerde, tarımsal sulamalarda elektriğin tarifesi yüzde 168 artmış durumda. Doğalgaz 2018 yılından bu yana, elektrik üreticisi tarifesindeki artış yüzde 196. Doğalgazın sanayiciye satış fiyatında ki artış yüzde 156. Rakamları  görüyorsunuz. Peki üreticinin ortalama yüzde 45 daha pahalıya ürettiği ürün, vitrinlerde nasıl satılıyor? TÜİK’e göre yüzde 19. Ama esnafa sorduğumuzda en az yüzde 30-40-50. Ne yönetici kar edebiliyor, ne de vatandaş, tüketiciler rahat alışveriş yapabiliyor” dedi.

Babacan konuşmasını şöyle sürdürdü;

“Maalesef ekonomimizi batırdıkça batırıyorlar. Kongre salonlarına kocaman olarak ‘güven ve istikrar’ yazmışlardı. Şimdi ortada ne güven var, ne de istikrar var. Devletin köklü kurumları madara edilmiş durumda. Bağımsız çalışması gereken kurumlar, talimatsız iş yapamaz hale gelmiş durumda. Fakat talimatla yürüttükleri kurumlarda bile işler yürümüyor. Zannettiler ki, bu kurumların bağımsızlığını elinden alalım, tepelerine çökelim, istediğimizi yaptıralım, sonuç alalım. Olmuyor. Bakın rakamları ayarlama enstitüsüne dönüşen TÜİK’in açıkladığı veriler bile, şuanda hayat pahalılığını ülkemizde hangi noktaya geldiğini gösteriyor. Makyajlattıkları rakamlar bile enflasyonu artık örtemiyor, gizleyemiyor. Otomotiv sanayiinden mobilyacılığa, tekstilden gıda üretimine kadar her alanda maliyetler arttı. Özellikle geçtiğimiz yıllarda sanayi ve inşaat sektörü arasındaki dengenin bozulması, ekonomimizi darmadağın etti.”

“Özgürlükçü Türkiye’nin umudunu yükseltmek için bugün buradayız. Biz bu yola toplumumuzu girdiği bu bunalım döneminden, bu şartlardan çıkartmak üzere baş koyduk. Bu yola Türkiye’de kimseyi aç ve açıkta bırakmamak için çıktık. Çiftçi borcunu faizsiz olarak, 2 yıl öteleyebilsin. Mazota ödediği ÖTV’sini aynen geri alabilsin. Gübre masrafının yarısını devlet karşılasın diye yola çıktık. Esnafımız maliyetler karşısında ezilmesin, dükkanını kapatmasın, Türkiye’nin tüm çarşıları ve caddeleri canlansın diye yola çıktık. Üretimi ve verimliliği arttırmak, sanayimizin küresel rekabet gücünü en üst seviyeye taşımak için yola çıktık.”

Konuşmaların ardından yapılan seçimde Ahmet Kani Erbay, Deva Partisi İlçe Başkanlığına seçildi.

Editör: TE Bilişim