İnegöl Sivil Toplum Platformu tarafından Yeni Zelanda’da yapılan saldırı da şehit olan Müslümanlar için gıyabi cenaze namazı kılındı.

Dün öğlen namazına müteakip İshakpaşa Camiinde kılınan gıyabi cenaze namazına Belediye Başkan vekili Turgay Yel, bazı oda ve dernek başkanları, siyasi parti temsilcileri ile çok sayıda vatandaş katıldı.

BU VAHŞET TÜM DÜNYAYA İZLETTİRİLDİ

Kuran’ı Kerim tilavetinin ardından İnegöl Sivil Toplum Platformu adına bir açıklama yapan İnegöl İHH Başkanı İlhan Tatlı, “Bizi camide vurdular, Hz. Ömer gibi rükuda, Hz. Osman gibi rahle karşısında, Hz. Ali gibi secdede vurdular, tıpkı ataları gibi kahpece. Geçtiğimiz Cuma günü Yeni Zelanda’da  iki tane camiye Cuma namazı esnasında bir terör saldırısı düzenlendi. 49 Müslüman hayatını kaybetti. 48 kişi ise yaralandı. Camiye yapılan saldırı Facebook’ta canlı olarak yayınlandı. Ve bu vahşet tüm dünyaya izlettirildi. Cuma günü toplu namazı fırsat bilerek vahşi katliama imza atan azılı teröristin bundan kısa süre önce de Müslümanları hedef alan 87 sayfa bir yazı yayımlamış. Yazıda Türkiye’den Avrupa’ya giden Müslümanların Avrupa’dan tamamen söküleceği ve İstanbul’daki bütün camilerin yıkılacağı, Ayasofya’nın kiliseye çevrileceğini ifade ediyor. Bu elim, feci ve menfur hadise hepimizi derinden sarstı. Derin bir üzüntü ve öfke içerisindeyiz. Bu olay en hafif söylemle insanlık dışı bir vahşettir. Bu olay Hıristiyan terörüdür. Bu faşist bir saldırıdır. Bu bir soykırımdır. Bizler bu saldırıyı, bu yapılan terör eylemini lanetliyoruz. İslam'ın Avrupa ülkelerinde hızla yayılmasına tahammül edemiyorlar. Onlar, camilerin ortadan kaldırılması ile İslam'ın yok olacağını veya zayıflayacağını sanıyorlar. Ama unutmasınlar ki; isteseler de istemeseler de Allah nurunu elbette tamamlayacaktır. Hatırlar mısınız 2015 yılında Fransa’nın başkenti Paris’te, 17 kişinin ölümüne yol açan terör saldırılarının ardından, toplam 50'ye yakın ülkeden devlet ve hükümet başkanı öldürülen 17 kişi için teröre karşı yürüdüler. 49 insanı şehit verdiğimiz yeni Zelanda’da da bu yürüyüş neden yapılmıyor. Bizler dünya liderlerinin katılacağı aynı türden bir yürüyüşün yapılmasını istiyoruz. Şüphesiz ki dini dili rengi ve ırkı her ne olursa olsun kimsenin ölümünü temin etmemiz söz konusu değildir. Öldürülen Yahudi veya Hıristiyan olunca dünya ayağa kalkıyor. Öldürülenler Müslüman olunca ne hikmetse her kes sus pus oluyor. Yeni Zelandalı yetkililer ‘Bu saldırıyı yapan Hıristiyan teröristlerin güvenlik birimlerinin takip listesinde değildi' şeklindeki açıklama yaptılar. Onlara göre takip edilmesi gerekenler sadece Müslümanlardır. Onlara göre Müslümanlar kontrol altında ise güvenlik tamamdır. Ama 49 kişiyi öldürecek kadar canice bir plan yaptılar. Günlerce önceden internet sitelerinde tehditler yaptılar ama ne hikmetse hiçbir takip listesinde de yer almadılar. Çünkü batılıların yaptığı tehdidin bir zararı yok, ta ki bir katliam gerçekleşene kadar.

Ve geçmişte bunun birçok örneği var. Batı her zaman ki suskunluklarıyla yine bu olayı örtbas edecek ve barbarlıklarını masum göstermeye çalışacaklardır. Hatta bu katliamın üzerinden İslam'a ve Müslümanlara karşı kin ve nefretin artması için ellerinden geleni yapacaklardır. Daha birkaç gün önce Yahudi terörüne de şahit olduk. Mescidi Aksa’ya o kirli postallarıyla girdiler. Şimdi 'Hıristiyan terörüne' şahit oluyoruz. Bu insanlık dışı menfur katliam üzerine İslam İşbirliği teşkilatı derhal toplanmalı ve çok sert kararlar almalıdır. Bu katliam İslamofobinin yeni evresidir. Bu katliam bir kişinin işi değildir. Ve arkasında çok derin güçlerin olduğu aşikârdır. Ölenler Müslümanlar olunca batı hep üç maymunları oynar. Ayrıca bu güne kadar dünyanın herhangi bir yerinde yapılan bir saldırının faili Müslüman olunca ki temin etmeyiz “İslami terörizm” algısı oluşturulup, yapılan saldırı üzerinden İslamofobi algısı oluşturuluyor. Ancak yapılan saldırıları bir Hıristiyan veya bir Yahudi yapmışsa “Akıl sağlığı yerinde olmayan bir birey” algısı oluşturuluyor. Bu yapılan planlı saldırı tam bir katliamdır. Avrupa’da ırkçılığın, Türk ve Müslüman düşmanlığının geldiği boyutlar endişe vericidir. Hiç şüphesiz ki bu haçlı saldırısının müsebbibi, kışkırtıcısı, provokatörü Batılı yöneticiler ve kurumlar olduğuna inanıyoruz. Durmadan "İslami terörden" bahsedenler neden Hıristiyan Terör" demiyorlar. Neden Yahudi terör demiyorlar. Dünya genelinde Müslümanlara yapılan saldırıların önüne geçmek için atılacak öncelikli adım, Müslümanların ihtilaf meselelerini bir kenara bırakıp ortak paydada bir araya gelmesidir. Safları sıklaştırıp vahdeti tesis etmeliyiz. Dinimiz vahdeti emrediyor biz ise parçalanıyoruz. İnancımız bir araya gelmemizi emrediyor biz ise kutuplaşıyoruz. O halde İnancımız birliği ve kardeşliği emretmesine rağmen neden dünya ve Ahiret saadetimiz için bizler bir olmuyoruz? Diyoruz ki, uyan ey ümmet. Arap, Türk, Kürt veya Fars olduğumuz için değil Ümmeti Muhammed (s.a.v) olduğumuz için katlediliyoruz. Uyan ey ümmet, Şii veya Sünni olduğumuz için değil İslam dininin müntesibi olduğumuz için, can evimizden vuruluyoruz. Hıristiyan teröristlerin kurşunuyla ibadet esnasında Rabbine kavuşan tüm şehitlerimizin şahadetlerini tebrik ediyoruz.  Allah’tan dileğimiz odur ki bu kardeşlerimizin şehadetlerinin kabul edilmesidir. 48 yaralımıza da Allahtan acil şifa diliyoruz. Biz burada toplanarak safımızı belli ettik. Tarafımızı belli ettik.

Şehitlerimize karşı son bir görevimizi yerine getirmeye çalıştık. İnegöl’deki sivil toplum kuruluşlarımız adına hepinize katılımlarınızdan dolayı teşekkür ederiz” şeklinde konuştu.

Gıyabi cenaze namazının ardından program İlçe Müftüsü Kazım Güzel’in dua etmesiyle son buldu.

Editör: TE Bilişim