İlçe Müftü Vekili İsmail Yıldırım dün saat 11.45’de müftülük makamında düzenlediği basın toplantısında, içinde bulunduğumuz “Camiler ve Din Görevlileri Haftası” münasebetiyle çeşitli programlar düzenleyeceklerini açıkladı.
Camilerin önemine değinen Müftü Vekili İsmail Yıldırım, “Bilindiği gibi, Camilerimiz dua ve ibadetlerin topluca Allah'a arz edildiği, gönüllerin yıkandığı, elem ve sevinçlerin paylaşıldığı kutsal mekânlardır. Bilmediklerimizi öğrendiğimiz, ilim, irfanımızı yükselttiğimiz, bilgi ve hizmet yuvalarımızdır. Dargınların barıştığı, kin ve düşmanlıkların unutulduğu, şerlerin defedildiği, yoksulların sevindirildiği, iyilik, şefkat ve yardım merkezleri, gerçek huzuru bulduğumuz manevi sığınaklarımızdır. Camiler, vatan sevgisinin, milli bütünlüğün telkin edildiği, şehitlik, gazilik ruhunun beslendiği, çalışma azminin, güzel ahlakın işlendiği dini ve milli kültür ocağımız, dini ve milli kimliğimizin göstergeleridir. Sevgili Peygamberimiz Medine'ye vardığında, hicretin yorgunluğuna aldırmadan, ilk iş olarak mescit yaptığı gibi, Müslümanlar da yaşadıkları her yerde cami yapmış, yanına medrese, imaret ve benzeri kurumları kurmuş, bunların yaşamaları için ise gelir getirici vakfiyeler oluşturmuştur. Allah-ü Teâlâ Kur’an-ı Kerim’de, ‘Allah'ın mescitlerini, ancak Allah'a ve ahiret gününe inanan, namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren ve Allah'tan başkasından korkmayan kimseler imar eder. İşte onların doğru yolu bulanlardan olmaları umulur’ buyurmaktadır” diye konuştu.
Cami inşa etmek kadar, camilerin bakım ve onarımları ile cemaatinin olmasının o derece önemli olduğunu ifade eden Yıldırım, “İslam dininin iman, ibadet ve ahlak esaslarını öğretmek, halkı din konusunda aydınlatmak ve ibadethaneleri idare etmek üzere kurulan Diyanet İşleri Başkanlığı, merkez birimleri, taşra ve yurtdışı teşkilatlarında görevli personeli ile görevini en iyi şekilde yerine getirme gayretindedir. Daha çok cami ve Kur’an Kurslarında olmak üzere basın yayın, panel, konferans, sohbet ve benzeri her şart ve zeminde, fedakârca görev yapmakta, görevin kutsiyeti bilinciyle hareket etmektedir. Dini ve milli hayatımızda vazgeçilmez yeri olan camilerin önemine dikkat çekmek, cami ve diğer dini yapıların bakım, onarım ve benzeri ihtiyaçlarını karşılama hususlarında halkımızın daha çok katılımını sağlamak amacıyla, Ekim ayının ilk haftası 1986 yılında camiler haftası olarak ilan edilmişti. Bu hafta, 2003 yılından itibaren Camiler ve Din Görevlileri Haftası olarak değiştirildi” dedi.
1 Ekim 2009 tarihi itibariyle Camiler ve Din Görevlileri Haftasının başladığını bildiren Yıldırım, “Camiler ve din görevlileri haftası vesilesiyle köylerde, kasabalarda ve şehir merkezindeki bütün camilerde din görevlilerimizin rehberliğinde camilerimizin umumi temizliği, bakımı yapılmaktadır. Her Müslüman da imkânı dâhilinde bu hususlarda görevlilerimize yardımcı olmalı, camiye, cemaatle namaza devam etmeli, ülkemizin tapu senedi mesabesinde olan camilerimizin bakım ve onarımı için kendini görevli addetmelidir. Bugüne kadar cami, Kur’an Kursu yaptıran, yapımında, onarımında, çevre düzenlemesi, temizliğinde emeği geçen hayırseverleri, mihrap, minber ve kürsülerde halkımıza hizmet veren ve rahmete kavuşan görevlileri ve bütün kardeşlerimizi rahmet ve minnetle yâd ediyoruz. Ruhlarına ithaf edilmek üzere görevlilerimizle birlikte Kur’an okumakta, hatimler indirmekteyiz, 2 Ekim 2009 Cuma günü Cuma namazından önce İshakpaşa Camiinden okunacak Kur’an-ı Kerim’in ardından hatim duası yapılacaktır” diyerek, cami yapımında ve bakımında emeği geçenlerden ve meslektaşlarından hakkın rahmetine kavuşmuş olanlara rahmet, hayatta olanlara ise sağlık ve mutluluklar diledi.
2003 yılından itibaren ‘Camiler Haftasını’ın ‘Camiler ve Din Görevlileri Haftası’ olarak kutlanmaya başlanması çok isabetli ve yerinde bir karar olduğunu söyleyen İsmail Yıldırım, “İnsanlarımızla iç içe yaşayıp onların dertleriyle dertlenen, halkımız arasında uzlaştırıcı, bütünleştirici bir tutum sergileyen, dini konularda onları aydınlatan, sosyal problemlerine çözüm arayan, sorumluluk duygusuyla vatanımızın her köşesinde bu ulvi görevi yerine getiren din görevlilerinin toplum hayatında önemli bir misyonu vardır. Fert ve toplumun manevi problemlerine çözüm üretebilmek için din görevlilerinin vizyonu ve misyonunun olması gerekir. Etkili ve verimli bir hizmet sunabilmek için hizmetlerdeki görevlilik anlayışını, gönüllülük anlayışına dönüştürebilmesi büyük önem arz etmektedir. Her kurum ve meslek erbabının olduğu gibi, elbette Diyanet İşleri Başkanlığı ve personelimizin de haklı talepleri ve çözüm bekleyen problemleri vardır. Uzun zamandır çıkarılmasını beklediğimiz ‘Teşkilat Yasası’ bunların başında gelir. Önümüzdeki günlerde Meclis gündemine geleceğini öğrendiğimiz Teşkilat Yasası'nın bir an önce kanunlaşması, özlük haklarının iyileştirilmesi öncelikle dile getirilmesi gereken, adalet ve hakkaniyet ölçüleri içerisinde çözümü beklenen hususlardandır” şeklinde konuşarak, içerisinde bulunduğumuz Camiler ve Din Görevlileri Haftasının ülkemize ve milletimize hayırlar getirmesini diledi.
