Birinci Dünya Savaş


Birinci Dünya Savaşı içinde ayrı bir özelliği olan ve tarihin akışını değiştiren 18 Mart Çanakkale Zaferinin 96. Yıldönümünü Kutlama ve Çanakkale Şehitlerini Anma programı, tüm yurtta olduğu gibi İnegöl’de gerçekleştirildi. Hastane Mezarlığındaki Garnizon Şehitliğinde düzenlenen Anma Töreni ile Çanakkale Şehitleri minnet ve şükranla anıldı.

Kaymakam Durmuş Gençer, Garnizon Komutanı Personel Yarbay Mehmet Terzi, Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Başsavcı Mehmet Demirel, Jandarma Komutanı Personel Binbaşı İbrahim Yağız, Emniyet Müdürü Orhan Öztabak, Üsteğmen Çağlar İlden, Milli Eğitim Müdürü Mehmet Baştürk, siyasi parti temsilcileri, daire amirleri, oda ve dernek başkanları, okul müdürleri, öğretmenler ile Şehit ve Gazi ailelerinin katıldığı Anma Töreni, Kaymakamlık, Garnizon Komutanlığı ve Belediye Başkanlığı çelenklerinin sunulması ile başladı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasının ardından, günün anlam ve önemini belirten konuşmayı Jandarma Merkez Karakol Komutanı Üsteğmen Çağlar İlden yaptı. Üsteğmen İlden, "Bugün, üzerinde huzur ve güvenle yaşadığımız kutsal vatan topraklarını canları pahasına koruyarak şehitlik onuruna erişen aziz şehitlerimizin Şehitler Günü'nü idrak etme onurunu yaşamanın ve Türk harp tarihine altın harflerle yazılan Çanakkale Zaferi'nin 96. Yıldönümünü kutlamanın büyük heyecanını duymaktayız. Kutsal vatan topraklarının bölünmez bütünlüğü ve yüce Türk milletinin bağımsızlığı uğruna canlarını seve seve feda ederek ebediyete intikal eden aziz şehitlerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyoruz. Çanakkale'de, kurtuluş savaşında, Kore'de, Kıbrıs'ta, iç güvenlik harekâtında yüz binlerce vatan evladını şehit vermiş olan Türk milleti, bu şehitlerimizin ardında bıraktıkları dul ve yetimlere de sahip çıkmış, onları yalnız bırakmamıştır. Bizim için toprağın bedeli kandır, son ocak sönünceye, son damla kan akıncaya kadar bu topraklar düşmanlara teslim edilmeyecektir. Türk milletinin canından aziz bildiği vatanı ve bayrağını muhafaza etmek için ne yapabileceğini bütün dünya dün öğrendiği gibi bugün de çok iyi bilmektedir. Türk'ün mücadele azmi su verilmiş çelik gibi vatanın bölünmezliğine olan inancı ve ecdadından aldığı ilhamla pekişmektedir. Sahip olduğu kutsal değerlerle yaşamasını bildiği kadar vatan, bayrak ve şeref uğruna ölmeyi de bilen bu millet, savaş alanlarında yıldırımdır, kasırgadır, barış zamanlarında dünyayı aydınlatan güneştir. Türk milleti vatanı için gözünü kırpmadan şehit olan asker, polis, öğretmen ve daha nice kahraman evlatlarıyla ne kadar övünse azdır" dedi.

Onların yazdığı destanlar kitaplara sığmadığının altını çizen İlden, "Yüce milletimiz Çanakkale, Sakarya, Dumlupınar, Kore, Kıbrıs, iç güvenlik harekatındaki kahramanlıkları, akıllara durgunluk verecek niteliktedir. Ulu önder Atatürk, Çanakkale savaşlarında büyük Türk milletinin vatan sevgisinden şu şekilde bahsetmektedir: 'Biz kişisel kahramanlık sahneleriyle meşgul olmuyoruz. Yalnız size bomba sırt vakasını anlatmadan geçemeyeceğim, karşılıklı siperler arasında mesafemiz 8 metre, yani ölüm muhakkak. Birinci siperdekiler hiçbiri kurtulmamacasına hepsi düşüyor. İkinci sıradakiler onların yerine gidiyor. Fakat ne kadar gıpta edilen bir itidal ve tevekkülle biliyor musunuz? Öleni görüyor, üç dakikaya kadar öleceğini biliyor ve hiçbir tereddüt bile göstermiyor, sarsılmak yok. Okumayı bilenler ellerinde Kur'an-ı Kerim, cennete girmeye hazırlanıyorlar. Bilmeyenler Kelime-Ş şahadet getirerek yürüyorlar. Bu Türk askerindeki ruh kuvvetini gösteren hayret ve tebrike şayan bir örnektir. Emin olmalısınız ki, Çanakkale muharebesini kazandıran bu yüksek ruhtur' dedi.

Türk milletindeki bu vatan sevgisinin çağlar aşan bir hakikat olarak değişmeden günümüze kadar ulaştığını, bunun en açık örneğini anlatan Üsteğmen İlden, "Balkan harbinde Edirne müstahkem mevki komutanı Şükrü Paşa vasiyetinde, 'Düşman hatları geçtikten sonra ölürsem, kendimi şehid olarak kabul etmiyorum. Beni mezara koymayın. Etimi köpekler ve kuşlar çeke çeke yesinler. Fakat müdafa hattımız bozulmadan ölürsem kefenim, lifim, sabunum çantamdadır. Beni bu mahale gömeceksiniz ve gelen nesiller üzerime bir abide dikeceklerdir' demiştir. Şükrü Paşa'nın vasiyetinden 81 yıl sonra 12 Aralık 1993 gecesi saat 21.30'da bölücü terör örgütüne karşı yürütülen operasyonda şehit olan 1972-4 tertipli Sakarya Doğumlu jandarma komando onbaşı Zekeriya Gülyaman'ın üzerinden çıkan vasiyet ise şu şekildedir, 'Olur ya bir çatışmada ölürsem, arkamdan yas tutmayın. Bırakın toprağımda rahat içinde yatayım. Bedenimden komando elbisemi çıkarmayın, onlar benim gururumdur. Botlarımı çıkarmayın, onlar nice yollar aşacak, şehit olursam sırat köprüsünden geçecek, elimden tüfeğimi almayın, o benim namusumdur, ölünce mezarıma sembol olacak. Yara'mın kanını silmeyin, Ahirette hesabı sorulacak. Göğsümden kör kurşunu çıkarmayın, o benim madalyam olacak' demiştir" şeklinde konuştu.

Aziz şehitlere seslenen İlden, "Sizler, kahramanlıklarınızla Türkiye cumhuriyetinin varlığına, Atatürk ilke ve devrimlerine yönelecek her türlü tehdide karşı vereceğiniz mücadelede, sarsılmaz inancımıza ilham kaynağı oldunuz. Tükenmez gücümüze güç kattınız. Sizler yüce Türk milletinin gururusunuz. Bugün gerektiğinde bizlerin de şehit olmaya söz verdiğimiz gündür. Arkada bıraktıklarınıza sahip çıkacağımıza söz verdiğimiz gündür. Çanakkale'den Kıbrıs'a, Kurtuluş Savaşından İç Güvenlik Harekâtına kadar yurdun, hatta dünyanın her yerinde vatanı için kanlarınızı dökerek bu vatanı bize hediye ettiğiniz bilincindeyiz. Yattığınız yerde rahat uyuyunuz. Gücünü Türk milletinin engin sevgi ve güveninden alan Türk Silahlı Kuvvetleri, dün olduğu gibi bugünde aynı inanç ve azimle, Ulu Önder Atatürk'ün, 'İlelebet payidar kalacaktır' dediği laik ve demokratik Türkiye Cumhuriyetinin, kutsal vatan topraklarının bölünmez bütünlüğünün, Yüce Türk milletinin birlik ve beraberliğinin teminatı olmaya devam edecektir" dedi.

Konuşmanın ardından, Nuh Mehmet Küçükçalık Anadolu Lisesi öğrencisi Nurgül Kızılarslan 'Şehidi Uğurlarken' adlı şiirini okudu. Törende, şehitler için dua edildi. Tören sırasında Üsteğmen Çağlar İlden tarafından verilen karanfilleri alan Kaymakam Gençer, Garnizon Komutanı Terzi ve Belediye Başkanı Aktaş, karanfilleri şehitlerin mezarlarının üzerine bıraktılar. Törenin ardından, şehit aileleri ve yakınları şehitlikte yatan şehitler için gözyaşları içinde dua ettiler.

Öte yandan, Cuma namazı öncesinde şehitler için İshakpaşa camiinde Mevlid-i Şerif okundu.

Editör: TE Bilişim