Bu durumda vatandaşlar arasında “Orucun biraz fazla tutulduğu, oruca erken mi başladık, yoksa geç mi başladık, imsak vakti vaktinde mi başladı, iftarda vaktinde mi ezan okunuyor” gibi söylemlerin çıkarıldığını ifade eden İlçe Müftüsü Kazım Güzel, “Kimin ne söylediği belli olmadan, hilali gördüydüm, görmediydim gibi değişik görüşlere değil, Diyanetimizin ortaya koyduğu takvime uygun davransınlar” dedi.

MİLLETİMİZ ONLARA PRİM VERMEMİŞTİR

Ramazan orucuyla ilgili her sene bir takım sıkıntıların yaşandığını belirten İlçe Müftüsü Kazım Güzel, “O büyük medeniyetimizin önemli bir zaman dilimi olan Ramazan’ın bir daha folklorikleştirmeye, birazcık magazinleştirme adına kimisi iyi niyetle, kimisi art niyetle Ramazan’ın o muhabbetine, vakarına yakışmayacak bir takım suni gündemler oluşturarak, Müslümanların dünyasındaki o Ramazan ikliminin muhabbetini bozmaya çalışmaktadır. Buna hiçbir Müslüman kardeşimiz tevessül etmemeli, buna tevessül edenlere de asla prim vermemelidir” dedi.

Müftü Güzel, “Bu konuda daha önceden farklı söylemler vardı, Allah’tan onlar kalktı. Sakız orucu bozar mı, sigara bozar mı gibi işi magazinleştirme boyutu artık kalktı. Ama Müslümanlardan bugün yeni bir takım konular, Müslümanların Ramazan’a kilitlenmesine mani olacak, onların duygularını, düşüncelerini bu noktadaki şuurlarını bir takım yanlış bilgi, indi görüşlerle meşgul edecek, tavır ve davranış içerisine girenlerin olduğunu görüyoruz. Yok, orucun biraz fazla tutulduğu, oruca erken mi başladık, yoksa geç mi başladık, imsak vakti vaktinde mi başladı, iftarda vaktinde mi ezan okunuyor gibi hususlara bu necip milletimiz bugüne kadar hep Diyanet İşleri Başkanlığımızın, Din İşleri Yüksek Kurulumuzun o engin görüşüyle ortaya koyduğu perspektife, vizyona uygun bir Ramazan geçirmenin gayretinde olmuştur. Ve çok da oralara kulak asmamış, onlara prim vermemiştir” diye konuştu.

DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞIMIZ BUNU YÜZÜNÜN AKIYLA YAPMIŞTIR

Ramazan orucunun başlangıcı bu yıl Türkiye’de, Avrupa’da ve ABD’de 16 Mayıs 2018 Çarşamba günü kabul edilirken, 17 Arap ülkesi, hilalin gözüküp-gözükmemesi, İslam hukuku kurumlarının kararları çerçevesinde yaşanan farklı görüşler nedeniyle Ramazan ayına bir gün sonra girmesini değerlendiren Güzel, “Peygamber Efendimiz döneminde insanlar Ramazan ayını hilale bakarak, oruca başlayıp, yine hilale bakarak orucu bitirip bayram yaptıklarını biliyoruz. Efendimiz ve sahabe zamanında da, Efendimizin hilali gözetlemeyi, buna göre oruca başlayıp, orucu bitirmeyi ve bayrama başlamayı tavsiye eden hadislere hepimiz vakıfız. Diyanet İşleri Başkanlığımızda bu konuda, ayet ve hadislerin gereğini en üst seviyede riayet ederek hareket etmektedir. Ancak Cenab-ı Hak kainatı bir düzen üzerine ve bir ölçüyle yarattığını beyan ediyor. Bu kainattaki düzen, sünnetüllah kaidesi, ölçü ve ayar, bizim bugün ki teknolojiyi kullanarak, bazı şeyleri ölçebileceğimizi de gösteriyor. Tıp ki bugün hava şartlarını öğrenmek için kullanılan teknoloji gibi, diğer alanlardaki teknolojik gelişmeler ışığında bugün hayatımızın bir takım yönleri kolaylaşmaktadır. Bu teknolojinin nimetlerinden azami derecede istifade ederek Diyanet İşler Başkanlığımız bu hesaplamaları en yetkin kimselerden aldığı bilgiler çerçevesinde bir takvime bağlamıştır. Bugüne kadar Diyanet İşleri Başkanlığımız bunu yüzünün akıyla yapmış, bundan sonra da yapmaya devam edecektir. Kardeşlerimize tavsiyemiz şudur; inşallah kimin ne söylediği belli olmadan, hilali gördüydüm, görmediydim gibi değişik imdi görüşlere değil, Diyanetimizin ortaya koyduğu takvime uygun davransınlar” şeklinde konuştu.

FARKLILIK NEREDEN KAYNAKLANIYOR?

İslam hukukunda esas alınan ay takvimi, başlangıcı ve bitişi ayın hareketlerine göre belirlenen aylardan oluşuyor. Ramazan ayı da ay takvimine göre her sene değiştiğinden, oruca başlayabilmek için öncelikle, ramazan ayının başladığını tespit etmek gerekiyor. İslam fıkhında yeni ayın tespiti için iki görüş bulunuyor. Aybaşlarının belirlenmesinde çıplak gözle görülme yöntemini tercih edenler ile bilimsel ölçüm ve hesaplamaları esas alan fıkıh otoriteleri, zaman zaman tarihlendirme konusunda farklılaşıyor. İslam ülkelerinin bazıları hilalin dünyanın herhangi bir yerinde görülmesini veya görülebilirliğini değil kendi ülkelerinde görülebilirliğini esas alması nedeniyle de ramazanın başlangıcında farklılıklar yaşanabiliyor. Türkiye'de Diyanet İşleri Başkanlığı da ramazan ayının başlangıcı ve bayramların tespitinde, öteden beri İslam alimlerinin büyük çoğunluğunca benimsenmiş hilalin yerel görülmesini değil, dünyanın herhangi bir yerinden görülmesini (ihtilaf-ı metali) esas alıyor. 

Editör: TE Bilişim