Eğitim yönetiminde değişimin, mevcut yöneticilerin kazanılmış hakları gözetilerek gerçekleşmesi gerektiğini ifade eden Başkan Sinan Aktaş, “Bakan Ziya Selçuk, göreve başladığında, ‘referansı değil, yeteneği esas alacağız’ demişti. Atamalara bakıldığında, maalesef bu sözün gereğinin yerine getirilmediğini görüyoruz. Hak edenin görevine devam etmesi, mağduriyetlerin yaşanmaması için elimizden geleni yapacağız. Eğitim, sadece kendisine dair olanların değil, bütün oluş ve olguların hatta insan ve hayatla ilişkili istisnasız her alanın birikiminin neşet ettiği hem ilk hem de daimi bir insani eylem ve disiplindir. İkamesi imkânsız bir alan olan eğitim, sorunlarından arındırılmadıkça; eğitimciye, hak ettiği değer verilmedikçe, ya yerimizde sayarız ya da geri kalmışlık tuzağına saplanıp kalırız” şeklinde konuştu.
SORUMLULUĞUMUZU BİHAKKIN YERİNE GETİRME İRADESİYLE HAREKET EDİYORUZ
Sendika olarak, hem miras aldıkları medeniyetin ilke ve değerlerini hem de yaşadıkları çağın gereklerini ve önceliklerini birlikte ele alarak çalışmalar yaptıklarını kaydeden Aktaş, şöyle devam etti: “Öğretmene değer, eğitime dair yönetim süreç ve sistemlere önem vererek yol alıyoruz. Sorunları görme ve çözme, doğruları bilme ve ifade etme noktasında güçlü sesi çıkarmanın, özlü sözü ortaya koymanın, örgütlü gücüyle eğitime dair her konunun doğal tarafı ve yok sayılamaz muhatabı olmanın gereklerini hakkıyla yerine getirme iradesiyle hareket ediyoruz. Eylemlerimiz ve eğitime dair görüşlerimiz üzerinden üyelerimize, ülkemize, milletimize ve tüm insanlığa ‘daha iyisi, daha doğrusu, daha adili mümkün ve gereklidir’ mesajını veriyor, bunun gerçekleşmesi için ter akıtıyoruz.”
Eğitimde dönüşümün sorunsuz gerçekleşebilmesi için ellerinden geleni yaptıklarını ve yapmaya devam edeceklerini vurgulayan Başkan Aktaş, “Bu dönüşüm, tedricî olarak gerçekleşmeli ve devr-i sabık oluşturacak şekilde bir tasfiye sürecine dönüştürülmemelidir. Okul yöneticiliğinde değişim yerine gelişim esas alınmalı; halen eğitim kurumu yöneticiliği görevini yapanların müktesep hakları gözetilmelidir” diye konuştu.
MESLEĞİN BÜTÜN YÖNLERİNİ KAPSAYAN BİR DÜZENLEME YAPILMALIDIR
Öğretmeni bir hizmet sınıfı içinde ele alan sistemin, toplumun meslekten ve meslek mensuplarından beklentilerini karşılamasına imkân verecek esnekliği ve özerkliği sağlamadığını dile getiren Aktaş, “Mesleğin bütün yönlerini kapsayan sistematik bir düzenleme yapılmadan, mevcut yapı altında öğretmenlik mesleğinin statüsünün yükseltilerek niteliklerinin geliştirilmesinin temin edilmesi pek mümkün görünmemektedir. Öğretmenliğin bir kariyer mesleği, yöneticiliğin ise profesyonel bir meslek olarak değerlendirilmesini ve mesleki standartlara kavuşturulmasını sağlayacak olan, bir meslek kanunudur. İsteğimiz ve beklentimiz, kanun hazırlanırken, eğitim paydaşlarının, öğretmenlerin önerilerinin dikkate alınmasıdır, çabamız da bu yöndedir” ifadelerini kullandı.
