Seçim sonuçlarının öncelikle herkes hayırlı olması temennisinde bulunan CHP İlçe Başkanı Turhan Neşe, “Öncelikle Cumhurbaşkanlığı seçimimiz, halkın iradesiyle ortaya çıkan bir seçim. Bu anlamda Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın kazanmasıyla sonuçlandı. Ülkemize ve İnegöl’ümüze hayırlı olsun diyorum. Umuyorum, Başbakanlığı sürecindeki göstermiş olduğu sert, ayrıştıran, bölen, ötekileştiren üslubunu, daha birleştirici olara değiştirir, balkon konuşmasındaki sözler, ötekileri gibi sadece sözde kalmaz. Çünkü, akşam balkon konuşmasını da izledik. O balkon konuşmasında da önce eşiyle çıkınca farklı bir Cumhurbaşkanı anlayışıyla halka hitap edecek diye düşünürken, yine bütün kurmay ekibiyle beraber ortaya çıkınca geçmiş dönemdeki yani ön tekerlek nasıl iz bıraktıysa, arka tekerlekte aynı yoldan devam edecek diye düşünüyorum. Bu anlamda ben seçimi Sayın Başbakanımız kazanmıştır ama halkımız kaybetmiştir diye değerlendiriyorum. Halkımız bunu ilerleyen günlerde görecektir” diye konuştu.

ÇOK CİDDİ SAYIDA SEÇMEN SANDIĞA GİTMEDİ

İnegöl’de 163 bin seçmenin olduğunu belirten Turhan Neşe, “İnegöl’de ilk defa 132 bin seçmenin katılımıyla seçimi bitirdik. Bu seçimde 31 bin seçmen oy kullanmamış ve sandığa hiç gitmemiştir. Türkiye genelinde bir orantı ortaya koyduğumuzda çok ciddi bir rakamın Cumhurbaşkanlığı seçiminde sandığa gitmediğini görüyoruz. Bu da bizim haklılığımızı ortaya koyuyor. Çünkü, 41 derece sıcakta, yazın ortasında, köylünün iş, harman yaptığı zamanda yapılan seçimin böyle bir sonuç getirdiğini, bu haksızlığı da halkımızın göreceğine inanıyorum. Ama bizim demokrasiye inancımız tam. Yine bıraktığımız yerden mücadelemize devam edeceğiz. Halkımız, bundan sonra tercihini yaparken, ‘ben niye sandığa gitmedim, niye yurttaşlık vazifemi yerine getirmedim?’ diye kendini sorgulayacaktır diye düşünüyorum” dedi.

KÖYLERDEN BEKLEDİĞİMİZ OYU ALAMADIK

CHP İlçe teşkilatı olarak Genel Merkezin belirlediği adayın, sonuna kadar arkasında durduklarına vurgu yapan Başkan Turhan Neşe,  “Ve bunu çalışmalarımıza da yansıttık. İnegöl halkı yapılan çalışmalardan gördü. Biz aynı 30 Mart heyecanıyla sandık başındaki görevlilerimizle, köy çalışmalarımızla, belde çalışmalarımızla hatta eski milletvekillerimizi ve parti meclis üyelerimizi buraya getirerek çalıştık. Ben özellikle okumuş kesimin, esnaf, ticaret erbabı kesimin tatile gittiğinden dolayı, diğer kesimden de ve köylerden de beklediğimiz oyu alamadık. Çünkü köyde de katılımın az olduğunu göreceğiz. İş zamanı olduğu için de diyorum. Bizim içimizde de adayı sindiremeyen, tepki gösteren üyelerimiz mutlaka olmuştur ama bunlar adayın açıklandığı ilk haftasında yaşadığımız sıkıntılardı. Ondan sonra tanıdıkça CHP tabanı parti disiplini içerisinde hareket etmiştir.  Biz kendi partimize genel başkan seçmiyoruz. Türkiye Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanını seçiyoruz. Ona destek vereceğiz yaklaşımıyla yine partinin Genel Başkanı etrafında toplandık. Eğer bir eksiklik varsa ben sadece Genel Merkezimizin değil, bütün örgütlerimizin bir eksiği olduğunu düşünüyorum. Biz üyelerimizi sandığa taşıyamamış oluyoruz. Ben tercihten ziyade tarihin yanlış olduğunu düşünüyorum. Bundan sonra hangi seçim olursa olsun Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında seçim olmamalı. Her 4 kişiden 1’i oy kullanmıyorsa, bence eksik demokrasi var. Ama her şeye rağmen hiçbir mazeret göstermeyelim. Bunların hepsini kenara alalım. Cumhurbaşkanı adayı olarak Recep Tayyip Erdoğan halkımızın seçtiği ilk Cumhurbaşkanıdır. Ve başarılı olmuştur, seçimi almıştır. Biz bükemediğimiz bileği sıkar, tebrik eder, kutlarız. Ama mücadelemize de bir taraftan devam ederiz” diye konuştu.

EN AZ 60 BİN OY ALMALIYDIK

Bu seçimde başarısız olmadıklarını belirten Neşe, “Rakamsal olarak değerlendirdiğimiz de 43 bin MHP’nin, 18 bin bizim oyumuz var, 61 bin. Saadet Partisi tepkili, küskün olanları oy verebilir. Oda eklenince yaklaşık 65 bin oy alınabilirdi. Demokrat Partiyi, Bağımsız Türkiye Partisini, İşçi Partisini daha küçük partileri saymıyoruz. Düz mantıkla en azından  60 bin oyun çıkması lazım. Peki oy verilmiş mi? 31 bin oy alınmış. Demek ki yerel seçimlerdeki dağılan oy, bu seçimlerde Türkiye’nin belki de en büyük halk üzerindeki handikabı bu lider algısını, lidere yönelik siyasetin gelişmesinin önünü kesemediğimizdir. Lider gitti o ideolojik yapıda gidiyor. Bunlar Recep Tayyip Erdoğan’ın şahsına yönelik verilen oylardır. Ben öyle görüyorum. Yoksa bizim 65 bin oy almamız lazımdı. 65 binle, 94 bin arasındaki oy farkı da fazla değil. Türkiye genelinde oy oranı AK Parti için ders çıkarıcı olmalıdır. Bu kadar imkana, bu kadar haksız seçim çalışmasına rağmen. Bir tarafta devletin tüm imkanları kullanılırken, diğer tarafta az imkanlarla seçim çalışmaları yapıldı. Bu imkanlara karşı alınabilecek en iyi oy oranı alınmıştır” şeklinde konuştu.

Editör: TE Bilişim