DAHA GÜÇLÜ BİR ŞEKİLDE BİR ARAYA GELİYORUZ

Dün saat 10.00´da başlayan ilk etkinlikte, İnegöl Ertuğrulgazi Kültür ve Yaşatma Derneği Başkanı Mehmet Yılmaz, yönetim kurulu üyeleri ve dernek üyeleri ile birlikte Atatürk Anıtına çelenk sundular. Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasının ardından bir açıklama yapan Dernek Başkanı Mehmet Yılmaz, “Öncelikle, millet olarak 15 Temmuz gecesi darbeye gerekli en güzel cevabı verdik. Günlerce demokrasi nöbetimizi tuttuk. Allah´a şükür ki başta Cumhurbaşkanımızın feraseti ve milletimizin de dik durmasıyla bu darbeyi püskürttük. Allah inşallah böyle günleri bizlere tekrar yaşatmasın. Başta darbe gecesi yaşanan olaylarda şehit olan kardeşlerimiz olmak üzere tüm asker, polis güvenlik güçlerinden şehit olanlara Allah´tan rahmet, gazilerimize de acil şifalar diliyorum. Bugün yüzyıllardır gölgesi altında yaşadığımız ulu çınar Ertuğrul Gazi´yi anmak ve diriliş ruhunu baki kılmak için yeniden bir araya geldik. Asırlardır, bir başlangıç noktası olarak, bir nüve olarak Ertuğrul Gazi´yi ve yol arkadaşlarını bildik ve tanıdık. Ne mutlu bize ki, yüzyıllar sonra yine burada, her şeyin başladığı bu topraklarda, her zamankinden daha güçlü bir şekilde bir araya geliyor, hatıralarımızı tazeliyoruz. Tüm nesillerin bu isimleri bilmesi ve tanıması için anma şenliklerinde buluşuyoruz. Bu topraklara asırlar önce gelen büyüklerimiz, bize iki önemli değeri miras bıraktılar. Bunlar, yaşam biçimleri ve kültürlüyle Oğuz geleneği, inançlarıyla ve düşünceleriyle İslam dinidir. Oğuz geleneğinin cesareti, gururu ve azmi getirirken, İslam inancının da huzuru, merhameti ve adaleti getirmiştir. Dünden devraldığımız kutlu mirasın mana ve ehemmiyetini ziyadesiyle bilmeli, hakkıyla benimsemeli ve layıkıyla da geleceğe taşımaya gayret etmeliyiz. Çünkü saygıyla yad ettiğimiz Ertuğrul Gazi´nin ve liderlik yaptığı 400 çadırlık Türkmen varlığının en başta gelen vasiyeti budur” dedi.

400 ÇADIRLIK PINARI OKYANUS HEYBETİNE DÖNÜŞTÜRMÜŞTÜR

Ertuğrul Gazi ocağının zalim tekfurların, kan ve ölüm üzerine gelecek inşa eden haç kuşanmış barbarların tam karşısında yer aldığını ifade eden Yılmaz, “Ve kesinlikle bu tavrından ödün vermemiştir. Şu anda üzerine bastığımız topraklar Türklüğün umudu, İslam´ın zafer müjdesi olan ulu bir çınarı, hükümran bir nesli asırlar öncesinde bağrından yetiştirmiştir. Osmanlı sarığı yiğitliğin, mertliğin ve cesaretin sembolü olduğu kadar iyiliğin, birliğin, yardımlaşmanın ve hala özlemle andığımız kalıcı barışın da alâmetifarikası olarak insanlığın hafızasına kazınmıştır. Her seferimiz, her hareketimiz mazlumların, uzanacak el bekleyen biçarelerin dini, dili ve kökeni ne olursa olsun feryat eden her faninin lehine ve yararına sonuç doğurmuştur. Ertuğrul Gazi ocağı zalim tekfurların, kan ve ölüm üzerine gelecek inşa eden haç kuşanmış barbarların tam karşısında yer almış ve kesinlikle bu tavrından ödün vermemiştir. Ecdadımız kaba kuvvete, kaba güce, öldürmeye ve yok etmeye değil, yaşatmaya ve kalplere girmeye çalışarak 400 çadırlık pınarı okyanus heybetine dönüştürmüştür. Kabul edilmelidir ki, Söğüt´ten başlayan tarihi Yörük ve Türkmen yürüyüşünün özünde ve esasında; Hayme Ana´nın hayır duası, Ertuğrul Gazi´nin liderliği, Dursun Fakih´in teşviki, Şeyh Edebali´nin manevi desteği, Osman Gazi´nin atılganlığı ve Türk tarihinin rehberliği etkili ve belirleyici olmuştur. Alpler, gaziler, erenler, dervişler, Allah dostu evliyalar bu mübarek mücadelede her daim nefesleriyle, ilim ve irfan dolu sözleriyle varlık ve birlik için ellerinden gelen her çabayı göstermişlerdir. Akıl, azim, kaya gibi irade, bilgi, bilgelik, iman ve inanmışlık aziz ceddimizin yolunu açmış, askeri başarılarına zemin teşkil etmiştir. Bununla birlikte muhterem ceddimiz Osmanlı´nın üstün askeri güç ve birikiminde, birlik ve dayanışma duygularının payı çok ama çok önemli bir yer işgal etmiştir” diye konuştu.

YÖRÜK VE TÜRKMENLERİN SOFRASINDA KARDEŞLİK VARDIR

‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın´ nasihatine her zaman bağlı kalındığını belirten Yılmaz, “Bilinmelidir ki, şiddete karşı insaf, ihanete karşı sadakat, hiddete karşı nezaket, zulme karşı insaniyet, bölünmeye karşı birlik, parçalanmaya karşı bütünlük, müzakereye karşı cesaret Kayı Boyu´nun ve büyük Türk milletinin desturu ve tercihidir. Ertuğrul Gazi böyle bir ortamda dünyaya gözlerini açmış, anasından nasihatler eşliğinde üç kıtada hüküm sürecek bir kudretin anahtarını teslim almıştır. Osman Gazi böyle bir ortamda büyümüş ve çınarlaşan bir devletin rüyasını gerçeğe çevirmiştir. Asil Türkmen varlığı bu kapsamda canlılığını, amaçlarını ve heyecanlarını korumuş ve ilerletmiştir. Türkmen ve Yürüklerin ufku, geniş vizyonu ve sahip olduğu eşsiz haslet ve vakarı Osmanlı Beyliğinin ateşleyicisi ve ilhamı olarak asırlara mühür vurmuştur. İstanbul´u fetheden kararlılığın, Viyana önlerine kadar sıçrayışın sırrı burada aranmalıdır. Biliyoruz ki, Yörük ve Türkmenlerin sofrasında kardeşlik vardır. Yörük ve Türkmenlerin çadırında kahramanlık vardır. Yörük ve Türkmenlerin gözlerinde büyük Türk milletinin payidarlığı saklıdır. Yörük ve Türkmenlerin sözlerinde hayır ve rahmet bulunmaktadır. Yörük ve Türkmenler, devletimizin direği ve milletimizin ilelebet sadık bekçileridir. Bu tarihi teminat var olduğu müddetçe hiçbir hain, hiçbir kötü niyet ve hiçbir bölücü emel başarıya ulaşamayacaktır. Bu duygu ve düşüncelerle Ertuğrul Gazi´yi anma etkinliklerinin başta İnegöl´ümüze ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum” şeklinde konuştu.

Çelenk sunumunun ardından ise Ertuğrulgazi´yi Anma ve İnegöl Şenlikleri kapsamında Hamzabey Mahallesinde Baykoca´nın türbesi ile Turgutalp Mahallesinde Turgutalp´in türbesi ziyaret edildi. Etkinlikler 27 Ağustos Cumartesi günü saat 17.00´de kortej yürüyüşü, saat 20.30 Amfi Tiyatro ve 28 Ağustos Pazar günü ise saat 13.00´de Hikmet Şahin Kültürparkında devam edecek. YAVUZ YILMAZ

Editör: TE Bilişim