10 Ağustos 2014 Pazar günü birinci turu gerçekleştirilecek olan Cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili süreci değerlendiren Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İnegöl İlçe Başkanı Turhan Neşe, “Kendilerini çok dindar, dini referans vererek ifade eden ve adaletli bir yönetimle ülkeyi yönettiklerini iddia eden AK Parti yönetimine soruyorum, Hz. Ömer’in adaleti bu mu?” dedi.

UMUYORUZ Kİ, HOŞGÖRÜNÜN HAKİM OLDUĞU BİR BARIŞ İKLİMİ OLUŞUR

İlk defa halk tarafından seçilecek olan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ülkemize ve İnegöl’e hayırlı olması temennisinde bulunan CHP İlçe Başkanı Turhan Neşe, “Umuyoruz ki, ülkemizin bu zor ve sıkıntılı sürecinde artık kavganın sona erdiği, hoşgörünün hakim olduğu yeni bir barış iklimi oluşur. İnsanlarımızın üzülmesini, burnunun kanamasını, evine ekmeğini götürürken mutsuz gitmemesini, herkesin mutlu yaşamasını diliyorum” diye konuştu.

41 DERECE SICAKTA SEÇİM YAPILMAZ

Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili önemli bir tespitinin olduğunu ifade eden Turhan Neşe, “7 yıl önce bu kararı veren halk tarafından seçilmesinin onaylandığı süreçte Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yaz ortasında, Ramazan bayramının hemen sonrasında, 41 derece sıcağın olduğu bir ortamda, köylünün yaylada, memurun denizde olduğu bir süreyi özellikle tercih eden bir siyasi anlayışı da kınadığımı bilmenizi istiyorum. Ama sadece onları mı? Aynı zaman da muhalefet olarak bizim kendi partimizin milletvekillerinin de bu karara engel olamadıkları, yeterince muhalefet yapamadıkları için de ben kendi milletvekillerimi de bu konuda kınıyorum. Çünkü, halkımıza biz eziyet ediyoruz. 41 derece sıcakta seçim yapılmaz. Kasım ayında herkesin İnegöl’de olduğu, herkesin kendi evinde ikamet ettiği bir süreçte, daha iyi hava koşullarında yapılabilecek süreçte, köylünün iş zamanı, harman zamanı kimse vakit kaybetmek istemiyor. Ama birilerinin işine öyle geliyor ki, ne kadar katılım düşük olursa başarı o kadar yüksek olur. AK Parti kendi hesabını bunun üzerine kurgulamış. Ama bunun da boşa çıkacağı inancındayım. Ben o anlamda demokratik bir seçimin olmasını diliyorum” şeklinde konuştu.

KEŞKE HERKESİN YÜZÜNÜ GÜLDÜREBİLSEK

Çatı Aday’ın, AK Partinin karşısında olan insanların kendisini belli bir yapının içerisinde hissetmesiyle oluşan bir yapı olduğuna vurgu yapan Başkan Neşe,  “Bu biraz da siyaset üstü bir gelişmeyle ortaya çıkmış bir şey. Yoksa sayın Ekmeleddin İhsanoğlu, bütün birikimiyle, bilgisiyle, insan ilişkisiyle ve özellikle hem bilim insanı olması, akademisyen kimliğiyle hem de aynı zamanda mütedeyyin, dindar ve dinini Türkiye Cumhuriyetinin sağladığı o laiklik ortamı içerisinde özgürce yaşayabilen bir bilim adamı, bir dindar olarak da halkımız tarafından büyük bir kabul gördüğüne inanıyorum. Cumhurbaşkanı adayımızla ilgili düşüncelerim bunlar. Çünkü hem hoşgörülü, yani en azından Bülent Arınç gibi kadınlarımızın niçin gülmesi gerektiğine karar vermiyor. İnsanlar bu ülkede yaşıyorsa, bu ülkenin verdiği nimetlerden özgürce yararlanabilmeli. Keşke herkesin yüzünü güldürebilsek” dedi.

HZ. ÖMER’İN ADALETİ BU MU?

Adaletsiz bir seçim sürecinin yaşandığını iddia eden Neşe, “Seçim öncelikle lojistik hazırlık isteyen bir süreç. Burada biz AK Partili arkadaşlarımızın bazı konuşmalarından da anlıyoruz ki, İnegöl’de gördünüz. Bütün her yerde Başbakanımızın afişleri ve yazıları var. Çünkü, bizim sadece halkın Ekmeleddin beyin hesabına yatırdığı kaynaklarla biz kamuoyunun huzuruna çıkıyoruz. Bu anlamda İnegöl’de de fark etmişsinizdir. Belediye otobüs duraklarındaki ilanların üzerine, yetmedi AK Parti tarafından bir de tekrar getirilip afişler yapıştırılıyor. Ama biz şuan sınırlı imkanlarla, afiş ve posterlerle, elimizdeki A4 boyutundaki bildirilerle kamuoyuna ulaşmaya çalışıyoruz. Şimdi kendilerini çok dindar, dini referans vererek ifade eden ve adaletli bir yönetimle ülkeyi yönettiklerini iddia eden AK Parti yönetimine soruyorum, Hz. Ömer’in adaleti bu mu? Siz halen devletin imkanlarını, yerel belediyelerin imkanlarını, Başbakanlığın örtülü ödeneğini kullanarak propaganda yapıyorsunuz. Oysa, seçim yasası kapsamında Yüksek Seçim Kurulunun (YSK) ‘Siz Cumhurbaşkanlığına aday oldunuz, bu andan itibaren kamusal görevinizi bırakmak zorundasınız’ diye bildirim yapması gerekir. Zaten Yasa böyle. Ama YSK böyle bir bildirimde bulunmadı. Ve hala biz, Başbakanlık makamını bırakmadan bir adayın Cumhurbaşkanlığı seçimini götürdüğü bir süreci yaşıyoruz. Bir tarafta cebinde 1 lirası olmayan çok sınırlı bir bütçeyle hareket eden bir Cumhurbaşkanı adayı. Ama diğer tarafta halkın, işadamlarının her türlü desteğini arkasına almış bir Cumhurbaşkanı adayı” diye konuştu.

BU ÜLKENİN DEĞERLERİNİ KORUMAK ZORUNDAYIZ

“MHP ve Çatı Adayına destek veren diğer partilerle bir araya geldiniz mi? Ortak bir çalışma yürütecek misiniz?” sorusu üzerine Neşe, “Bayram öncesinde MHP ilçe Başkanı Fahri İnkaya ile telefonda görüştüm. DP İlçe Başkanı Murat Balakuş ile görüştüm. BBP İlçe Başkanı Kadir Bilgili’ye ve Belediye Başkan Adayı Hüseyin Yenidoğan’a ulaşamadık. Bir siyasi parti adayı olarak çıkmadık. Biz bir araya gelip Ekmeleddin beye destek veriyoruz. Bu anlamda siyasi yapımızın dışında toplanalım, bir platform olarak, İnegöl kamuoyunun karşısına çıkalım. Hatta ilk olarak basından başlayarak ziyaretler yapalım. Bunu, 4 Ağustos 2014  Pazartesi gününden itibaren planlayarak yapabiliriz. Bazı arkadaşlarımız tatile çıkmış. Bu anlamda 4 Ağustos 2014 Pazartesi günü (Bu gün) birlikte hareket eden partiler olarak, basını ziyaret etmeyi planlıyoruz. Takdir edersiniz ki, farklı siyasi partilerin üyelerinin veya yöneticilerinin bir araya gelmesi biraz zaman alan bir süreç. Arkadaşlarla tekrar görüşerek böyle bir atmosferi oluşturacağız.  Daha doğrusu birlik içerisinde biz AK Partili dostlarımızdan da Cumhurbaşkanı adayımıza oy istiyoruz. Türkiye hepimizin. Bu ülkenin değerlerini korumak zorundayız” dedi.

İNEGÖL’DE HEDEF YÜZDE 43 OY

İnegöl’de hedeflerinin yüzde 42-43 oy almak olduğunu belirten Neşe, “AK Partinin almadığı oy yüzdesi İnegöl’de oldukça ciddi bir rakam. Bunu Türkiye genelinde ortalama aldığınız da, MHP’nin yüzde 17, CHP’nin ise yüzde 25-26 civarında oy oranı var. Bu 25 ile 17 AK Partinin hep korkulu rüyası. Sanıyorum bu 25 ile 17 rakamları birleşince, yani yüzde 42-43 civarında bir rakama ulaşılacaktır. İster kabul edilsin ya da edilmesin, bu 3 ay önce yaşanmış bir realitedir. İnegöl’de de hedefimiz bu” şeklinde konuştu.

 

Editör: TE Bilişim