Osmanlı Devleti’nin klasik döneminde fetihlerle birlikte yeni topraklar ele geçirildiğinde sayımlar yapılarak araziler kaydedilmiştir. Bu tahrirler doğrudan nüfus sayımı olmamakla beraber nüfusa dair birtakım çıkarımlarda bulunmasına imkân sağlanmıştır. Tahrir defterlerinde İnegöl’e bağlı Sinanbey, Cuma ve Yenice Mahallelerinin bulunduğu görülmektedir.

1530 tarihli 166 numaralı tahrir defterine göre dört mahalle bulunmaktadır. Bunlar Cami-i Şerif, Sinanbey, Yenice Mescit ve İshakpaşa İmareti mahalleleridir. Ancak zamanla Cami-i Şerif Mahallesi Cuma’ya; Yenice Mescit, Yenice’ye dönüşmüştür. İshakpaşa İmaret Mahallesi’nin ismi ise sonraki yıllarda kayıtlarda geçmemektedir. Ömer Lütfü Barkan ve Enver Meriçli tarafından hazırlanan “Hudâvendigâr Livası Tahrir Defterleri” isimli kitapta, İnegöl kazası hane sayılarının da yer aldığı üç farklı tarihte yapılan sayımlar incelenmiş. Tarihi kayıtlar ilk sayımın 1487 yılında yapıldığını ortaya koymuştur.

NÜFUSUMUZ SADECE 500’MÜŞ

Kayıtlara göre Cuma Mahallesi’nde 43 hane de 219, Yenice Mahallesi’nde  31 hanede 165 kişinin yaşadığı görülürken, Sinanbey Mahallesine ilişkin kayıtların bulunamadığı görülmüştür. Köyler dışında İnegöl kazası bu 3 mahalleden oluştuğu ve bu alanda tahmini nüfusunda 500 civarında olduğu öngörülüyor.

İNEGÖL’DE 30 KÖY VARMIŞ

Osmanlı tarihi kaynaklarından edinilen bilgilere göre  ilk sayımın yapıldığı 1487 yılında  İnegöl kazasına bağlı 30 köyün kayıtlarına ulaşıldı. Daha sonra yapılan sayımlarda 6 köy kayıtlarda görülmezken, 3 köyün ise daha sonra Kestel’e bağlandıkları belirlendi.

Kayıtlar incelediğinde İnegöl’de ki bazı köylerin isimlerinin korunarak geldiği görülürken, bir çoğunun ise farklı olduğu görüldü.

1487 tarihinde yapılan ilk sayımda var olan köyler Aşağı Diyedinler (Deydinler), Çoban, Süpürdü, Sofular, Kızıl, Hoca, Kayı, At-oğlanı, Hereke, Aksu, Lipodoma (Maden), Doma (Şehitler), Kestane-çukuru, Kozluviran (Kozluören), Kirlas (Paşaören), Kirmiç, Gelene (Kayapınar), Genci (Turgutalp), Koçmar, Köçekler, Akdarma, Süle, Uluköy, Gözede, Dere, Sırnaz (Sarıpınar), Koçiköy, Orta, Konurlar, Bedre (Çayyaka), Karaçepiş olduğu belirlendi. Sayılan köylerden Çoban, Sofular, Hereke, Kestaneçukuru, Uluköy, Dere köyleri sonraki sayımlarda görünmezken, bunlardan Kozluviran, Gözede, Aksu köyleri günümüzde Kestel’e bağlandı.

BİZANS YERLEŞKESİ OLAN KÖYLER

Osmanlı’nın kuruluşuna şahit olan İnegöl, posta ve kervan yolları nedeniyle oldukça stratejik bir konuma sahipti. Uzun yıllar Bizanslılara da ev sahipliği yapan İnegöl’de bazı yerleşkeler yine imparatorluğun izlerini taşıyordu.

Tarihi kayıtlarda Doma (Şehitler), Bedros (Çayyaka), Agsar-Aghaassar (Akhisar), Kolca-Kronella (Kulaca), Kirlas (Paşaören), Sırnas (Sarıpınar), Lipodoma (Maden), Boğaz (Boğazköy), Ösren (İsaören), Tatavlenoncoma (Gülbahçe), Lophoi (Eskikaracakaya), Bohk (Özlüce), Mindus, Adaöğüyü (Hamzabey) lokalizasyonu tespit edilebilen Bizans yerleşimleri olarak göze çarpıyor.

Kayıtlarda yer alan Bednos, Hordoni, İstavros, Kirmiç köylerinin ise yerlerinin tam olarak tespit edilemediği de kayıt altına alınmış, Bunların birçoğunun üzerinde ya da yanında Osmanlı köyleri kurulmuş, birçok kale ve yol kalıntısı yakın zamanlara kadar ulaşmıştır.  Günümüzde  bilinenin aksine Ortaköy, Hamamlı, Bilal ve Alibeyköy’ün olduğu yerlerde Bizans döneminden kalan herhangi bir yerleşim yerinin izine rastlanmamış. Bu durumun muhtemel nedeni havza tabanında bir gölün mevcudiyeti olduğu tahmin ediliyor.

 Birçok köyde çeltik üretiminin tahrir defterlerine yansıması da bunu teyit etmektedir. Doma (Şehitler), Ösren (İsaören), Kolca (Kulaca), Agsar (Akhisar) ova tabanından yüksekte bataklıktan etkilenmeyen yerlerde kurulmuş. Kirlas, Sırnas, Lipodoma, Tatavlenonkome, Bedros gibi kırsal birimler su kaynaklarının bolca bulunduğu, ormanların başladığı yamaçlarda kurularak ekonomik olarak ormanları kullanmış aynı zamanda güvenli bir bölgede konumlanmışlardır. Eskikaracakaya, yol üzerinde kurulan ve Mezit Boğazı’nı kontrol eden stratejik bir bölge olmuş.

Editör: TE Bilişim