30 Nisan 2014 Çarşamba günü dini literatürümüzde üç aylar denilen maneviyat mevsimine girmiş bulunacağımızı ifade eden İlçe Müftüsü Bayram Canbey, Recep, Şaban ve Ramazan aylarını içeren ‘Üç Aylar’ın dua, niyaz ve yakarış mevsimi olduğunu belirterek, “Üç aylar manevi duygularımızın güçlendiği, dini duygularımızın yoğunluk kazandığı, geçmişin muhasebesi yapılarak geleceğe ümitle ve huzurla yol alma fırsatı bulacağımız mübarek günlerdir” dedi.

1 Mayıs 2014 Perşembe gününü Cuma gününe bağlayan gece de Regaib Kandilini idrak edeceğimizi belirten İlçe Müftüsü Bayram Canbey, “30 Nisan 2014 Çarşamba günü dini literatürümüzde üç aylar denilen ve içerisinde Regaib, Miraç ve Berat Kandilleri ile Kadir Gecesi ve ramazan bayramı gibi çok önemli zaman dilimlerini barındıran, Müslümanlar için tövbe etmenin bağışlanmanın, manevi kirlerden arınmanın ve kendini yenilemenin habercisi olan mübarek gün ve geceleri ile bereketli bir maneviyat mevsimine girmiş bulunuyoruz. 1 Mayıs 2014 Perşembe gününü 2 Mayıs 2014 Cuma gününe bağlayan gece Regaib Kandilini inşallah idrak edeceğiz. Üç aylar manevi duygularımızın güçlendiği, dini duygularımızın yoğunluk kazandığı, geçmişin muhasebesi yapılarak, geleceğe ümitle ve huzurla yol alma fırsatı bulacağımız mübarek günlerdir. Üç ayların bereketine ibadetlerimizle, iyi ve doğru davranışlarımızla ulaşabiliriz. Bu kutlu zaman diliminin başlamasıyla, gönül dünyamız da yeni bir atmosfere girmekte,  ruhumuz yeniden inşirah bulmaktadır” diye konuştu.

Üç ayları dua, niyaz ve yakarış mevsimi olarak nitelendiren Bayram Canbey, “Aynı zamanda hazırlık aylarıdır. Bu kutlu mevsim müminlere, mübarek Ramazan’ın müjdecisidir.  Peygamber Efendimiz bu ayların feyiz ve bereketli geçmesi için ‘Allah'ım Recep ve Şaban'ı bizim hakkımızda mübarek, bereketli kıl ve bizi Ramazan'a eriştir’ diye dua ederdi. Biz de bu manevi atmosfere girdiğimiz bu günlerde efendimizin duasını dilimizden düşürmemeliyiz. Kim ki inanarak ve sevabını sadece Allah’tan bekleyerek böyle mübarek geceleri ihya etmeye çalışırsa, inşallah Rabbimiz karşılığını kat kat verecektir. Bu aylar içinde yer alan mübarek geceler yaratılış gayemizi düşünmemiz, yaratan ve yaratılanlarla olan münasebetlerimizi değerlendirmemiz için son derece önemli gecelerdir. Regaib kandili üç ayların birincisi olan Recep ayının ilk cuma gecesidir. Hayatımıza nice güzellikler katan gecelerden birisi olan Regaib Kandili, sözlük anlamında da olduğu gibi ihsan ve ikram gecesidir. Bu günlerde ibadetlerimizi, şükürlerimizi, zikirlerimizi, dualarımızı, yakarışlarımızı, tövbe ve istiğfarlarımızı daha da artırmalıyız. Üç ayları fırsat bilerek aramızdaki çekişme, kin ve kırgınlıkları bertaraf etmeli, elimizi ve gönlümüzü uzanabileceğimiz herkese açmalı, yüce dinimizin bizden istediği sevgi ve gönül huzuru ortamının kurulmasına, kardeşlik ve beraberliğimizin güçlenmesine gayret göstermeliyiz. Bu duygu ve düşüncelerle, bütün kardeşlerimizin ‘Üç Aylarını ve Regaib Gecelerini’ kutlar, hayırlara vesile olmasını Yüce Rabbimizden niyaz ederim”  dedi.

‘Peygamberimiz, her gecesini bizim Kadir Gecemiz gibi geçiyordu’ diyen Canbey, “Peygamberimizin Miraç gecesiyle ilgili hadisleri var. Miraç Gecesiyle ilgili Kuran’da ayet var. Yok demek mümkün değildir. Özellikle Mekke’den Kudüs’e kadar ayet var. Kudüs’ten sonra hadisler var. Regaib Kandiliyle, Berat Kandiliyle ilgili hadisler var. Bunları nereye koyacağız. Bizim gibi Müslüman Türk toplumunda olduğu gibi hiçbir yerde Kutlu Doğum Haftası da yok. Bizde eskiden Mevlid Kandiliyle geçiştiriliyordu ama bir farklılık olsun diye Kutlu Doğum Haftası ihdas edildi 25 sene önce. Şimdi coşkuyla her tarafta kutlanıyor. Kandil geceleri de böyle değerlendirilmiş olabilir. Yani bunlar dini değerleri, inanç değerlerimizi canlı tutmanın bir vesilesi olarak görülmüş olabilir. Bazı ülkelerde de var. Camileri aynı 23 Nisan’da süslediğimiz gibi süslüyorlar. Kandil gecelerinde zikir yapıyorlar, o geceyi ayrı bir şekilde kutluyorlar. Türkiye’nin dışındaki ülkelerde var. Sadece bize mahsus olan bir şey de değil. Dolayısıyla Ayetlerde işaretler var, Hadisler var. Kadir Gecesiyle ilgili müstakil bir sure var. Yoktur demek doğru değil. Bizim gibi kutlamıyorlardır belki. Bizim bildiğimiz Mevlit Süleyman Çelebi’nin yazdığı Peygamber sevgisini, Allah sevgisini ifade eden bir kitap. Onu okuyoruz. Ama başka ülkelerde mevlit yok. Veya mevlit kitabı sadece bir tane değil. 300 civarında mevlit kitabının olduğu söyleniyor. Mesela Bulgaristan’dan gelen vatandaşlarımızın okuduğu mevlit vardır. İsmi başkadır. Okunuş şekli de başkadır. Tek başına okumazlar. 4 kişi grup halinde okur. Ama aynı makamda okurlar. Böyle anlayışlar vardır” şeklinde konuştu.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

   

 

 

 

 

 

Editör: TE Bilişim