Otellerde ve hamamda kullanıldıktan sonra deşarj edilen termal sularla ısınma ihtiyacını karşılayarak katı yakıt maliyeti sıfıra indirilirken, yeni hedef elektriğin de bu sistemle sağlanarak enerji maliyetini de sıfırlamak.

İnegöl´ün doğa harikası Oylat Kaplıcaları son yıllarda yaşadığı değişim ve dönüşüm ile adından sıkça söz ettiriyor. Eşsiz doğası, sağlık turizminde önemli bir yere sahip olan şifalı sularıyla adını ülke sınırlarının dışına taşıyan Oylat, yıllık 300 bin ziyaretçi kapasitesine ulaştı. Etrafı ormanlarla çevrili manzarası, mağarası, temiz havası ve termal suları ile sağlık ve doğa turizmi açısından ideal bir yer olan Oylat, geçtiğimiz yıl hayata geçirilen ‘Yeşil Enerji´ projesiyle Türkiye´de bir ilki başardı. Yeni hedef ise şuanda ısınma ihtiyacını karşılayan Yeşil Enerji projesi ile elektrik üretimini de başlatarak maliyeti sıfıra indirmek.

YEŞİL ENERJİ İLE KÖMÜRE VEDA EDİLDİ

Yeşil Enerji projesi hayata geçirilmeden önce yıllarca ısınma ihtiyacı kömürle karşılanan Oylat´ta, bu projeyle birlikte artık kömüre veda edilerek Türkiye´de ilk kez ısı pompası ile kaplıca sularının enerjisini geri kazandıran bir sistem kuruldu. Oylat Kaplıcalarında bulunan otellerin ve diğer tüm tesislerin ısınma ihtiyacı, kullanılmış (atık) kaplıca suyu ile karşılanıyor.

TÜRKİYE´YE ÖRNEK OLACAK BİR PROJE

İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, Oylat´ta hayata geçirilen Yeşil Enerji Projesi hakkında açıklamalarda bulundu. İnegöl ilçesinin en önemli turistik bölgesi olan Oylat´ı turistlerin beklentilerine göre düzenlemeye çalıştıklarını ifade eden Taban; “Yeşil Enerji projesi de başlı başına Türkiye´ye örnek olacak bir proje. Fosil yakıtlardan sıyrılıp doğal atık suyla tüm size bağlı birimleri ısıtıyorsunuz. Burada ben gelen misafirlerden duyuyordum, ‘Çok güzel bir doğa var ama kömür kokusu olmamalı.´ Bu anlamda doğaya, toprağa ve suya verilebilecek zararlar da ortadan kaldırılmış oldu” dedi.

ISINMA MALİYETİ 3´TE 1´E DÜŞTÜ

Proje ile Oylat Turizm AŞ bünyesindeki otellerin kış aylarında ısınma ihtiyaçlarının atık termal su ile karşılanmaya başladığını ifade eden Taban, “Kaynağından 40 derece olarak çıkan su, otellerin banyoları ve kaplıca hamamlarında kullanıldıktan sonra deşarj ediliyor. Ardından toplanıp, ısı pompası ile 60 dereceye çıkarılıyor. Bu su da ısıtma sistemine gönderilerek, otellerin ve bağlı binaların ısınma ihtiyacı karşılanıyor. İşin bir de ekonomik yönü var. Kömürle ısıtma maliyetimiz önceki yıl için bir yılda yaklaşık 700-800 bin lira civarındaydı. Oylat´ta bu sistemle ısınma maliyeti üçte bire düştü. Yıllık ortalama 200 bin lira civarına geldi” diye konuştu.

HEDEF ELEKTRİK ÜRETİMİ

Başkan Taban, projenin bir sonraki aşamasının ise elektriğin de üretildiği entegre bir sistem olduğunu dile getirerek, “Oylat´ın termal suları birinci aşamada otellerde ziyaretçilere şifa dağıttıktan sonra, ikinci aşamada binaların ısıtılmasında kullanılıyor. Üçüncü aşamada ise Oylat´ın coğrafik yapısının da katkısıyla elektrik enerjisine dönüşecek. Elektriği de devreye aldığımız zaman maliyetimizi sıfırlayacağız, hedefimiz o. Sistemde ısısını çektiğimiz termal su elektrik üretimine gönderilecek. Oylat´ta araziden kaynaklı bir kot farkı var. HES tarzında bir şey olacak. Var zaten bir sistemimiz ama bunu oraya entegre edeceğiz ve oradaki üretimimizi de iyileştireceğiz. Hem kapasitemizi artıracağız, hem teknolojimizi de yenileyeceğiz. Isı pompası elektrikle çalışıyor, oradaki elektrik enerjisini HES´ten karşılayacağız. Yıl boyunca elektrik üretilip, dağıtım şirketi ile yılsonunda mahsuplaşılacak. Böylece her ay fatura ödemek yerine belki de artı bir değer olacak, artı olmasa bile normal faturaya göre çok daha düşük olacak. Kömür yakarak ısıttığınız bir sistemde, projenin tüm aşamaları tamamlandığında ısınma ve elektrik maliyeti hemen hemen bedelsiz hale gelecek” açıklamalarında bulundu.

YILLIK 300 BİN ZİYARETÇİ

Alper Taban, Oylat´ta konaklama oranlarının her geçen gün arttığına da dikkat çekerek şöyle devam etti: “Oylat´a senelik bazda gelen misafir 300 bini buluyor. Bölge itibariyle Orman Bakanlığı´na bağlı bir yer olduğu için her istediğinizi yapmanız mümkün değil, özel bir bölgedesiniz, gerekli izinler alınarak, imkânlar dâhilinde turist sayısını da artırmaya çalışıyoruz. Termal su, termal kaynaklar belki ülkenin pek çok yerinde var. Ama burada düz bir ovanın üzerinde değil, böylesine ormanlık bir yerin içerisinde, rakım olarak da yüksekte çok daha güzel bir manzara ile karşılaşabiliyorsunuz. Burayı yalnızca doğa turizmi değil, sağlık turizmi açısından da önemsiyoruz.” 

Editör: TE Bilişim