Sağlık Sen Bursa Şubesi, İnegöl Devlet Hastanesi önünde sağlık çalışanları ile birlikte bir basın açıklaması gerçekleştirerek ek ödeme sistemini eleştirdi.
Sağlık Çalışanlarını alkışlamanın ve alkışlatmanın ötesine geçilmesi gerektiğini belirten Sağlık-Sen Şubesi Bursa Şube Başkanı Gökhan Yünkül, “Sağlık sektöründe görev yapan hizmetlisinden memuruna, hemşiresinden doktoruna, uzman hekiminden profesörüne kadar herkes bu köhnemiş ek ödeme sisteminin mağduru haline gelmiştir. İstisnasız tüm sağlık çalışanlarımız için artık yeni, hakkaniyetli ve adaletli bir ücret sisteminin kurulması zorunludur, bıçak kemiğe dayanmıştır” dedi.


CEPHEDE ŞEHİT VERİYORUZ
Yünkül, açıklamalarını şu şekilde sürdürdü;
“Tüm dünyayı kasıp kavuran koronavirüs salgını nedeniyle insanlık olarak zorlu bir süreç yaşıyoruz. Sağlık çalışanları olarak da deyim yerindeyse pandemi savaşında sağlık çalışanlarımızı cephede şehit veriyoruz. İşte onlardan biri Kahramanmaraş Necip Fazıl Şehir Hastanesinde Psikiyatri Uzmanı olarak çalışan 35 yaşındaki doktor arkadaşımız Mustafa Özlü'yü covid 19 nedeniyle yitirdik. Sözlerime başlamadan önce kendisine Allah'tan rahmet, kederli ailesine ve sağlık camiamıza başsağlığı diliyorum. Açıkça herkes görüyor. Özellikle son 6 ay içinde sağlık çalışanlarının inanılmaz bir durumla, büyük bir riskli karşı karşıya olduğu açıktır. Hayatımızda herşeyin değiştiğini, tüm eski alışkanlıklarımızın yerini yenilerinin aldığını görüyoruz. Sağlık çalışanları bu zorlu süreçte ateşin ortasındayken ateşin etrafında da toplumumuza özgü olan davranışlarımızdan hastalık nedeniyle artık uzak durmak zorunda kalmalıyız.  Evet toplum olarak değişiyoruz. “


AYLIK MAAŞLARIMIZ YÜKSELTİLEREK YENİ SAYFA AÇILSIN
“Bu değişimin tek değişmeyeni, dünü de bugünü de aynı olan ve yarını da aynı olacak olan sağlık çalışanlarımızın verdiği emek, aldığı risk, hastaları için ortaya koyduğu olağanüstü mücadeledir. Evet sağlık çalışanları için bir şey değişmemiştir. Bugün ne kadar ağır iş yükü altında eziliyorsak dün de durum aynıydı. Bugün ne kadar bulaşıcı hastalık riski taşıyorsak aslında dün de aynıydı. Dün ve bugün değişmeyen tek şey sağlık çalışanlarının emeklerinin karşılığını alamaması, uğradığı hak kayıpları, sağlık bürokrasisinin bu sorunlara kör ve ilgisiz olmasıdır. Yıllardır sağlık çalışanlarının kanayan yarası olan ek ödeme sorunun adil bir çözüme kavuşması en temel çağrılarımızdan biri oldu. Bu sistemin artık yürümesinin, sağlık çalışanlarını tatmin etmesinin mümkün olmadığını söyledik söylemeye de devam edeceğiz. Bu sistemin artık tamamen sonlandırılması, artık sağlık çalışanlarının onuruna yaraşır şekilde, biten-giden döner sermayenin yerine aylık maaşlarımızın yükseltilerek yeni bir sayfanın açılması Sağlık-Sen olarak olmazsa olmaz talebimizdir. “


MİMARI SAĞLIK ÇALIŞANLARIDIR
“Bugün pandemi sürecinde sağlıkta bir başarıdan, 2002 yılında başlayan sağlıkta dönüşüm programı ile sağlık alanında sağlanan bir başarıdan, hasta memnuniyetinin %30 lar seviyesinden %70 ler seviyesine çıkmasından söz edeceksek şüphesiz ki bunun en büyük mimarı canını dişine takarak çalışan sağlık çalışanlarıdır. Almanya, Amerika, Avusturalya, İngiltere gibi birçok gelişmiş ülkelere göre pandemide gösterdiğimiz başarının mimarı sağlık çalışanlarıdır. Üstelik 4 kat daha fazla iş yükü ile çalışmamıza rağmen. Üstelik bu ülkelerdeki meslektaşlarımıza göre trajikomik ücretler almamıza rağmen. “


SİMİT BİLE ALAMIYORUZ
“Biz sağlık çalışanları olarak kimseden lütuf beklemiyoruz. Çocuklarımızın rızkı olan ücretimizi yani alın terimizin karşılığını istiyoruz. Pandemi dolayısıyla 3 ay tavandan yatan ek ödemeler bu ay itibari ile eski düzenine tekrar döndü. Yani yıllardır uğradığımız hak kaybı yine başladı. Geçen ay 1100 TL ek ödeme alan hemşiremiz bu ay 75 kuruş ek ödeme aldı. Yani hesabımıza yatan 1 aylık ek ödeme ile yarım simit bile alamıyoruz. Gelin hesabı yapalım. 75 kuruşa çocuğumuza 2 çiklet alamayız. 75 kuruş bir arkadaşımıza ısmarlayacağımız yarım bardak çay etmez. 75 kuruşa bir pet şişe temiz su alıp içemeyiz. 75 kuruş sadece bir küsurattır. Ne yani? Sağlık çalışanlarının bu zorlu süreçte ki muhteşem emeği, fedakarlığı, insanüstü gayreti sizler için küsurat mıdır yani? Bu hesap, bu kitap ayıp değil midir? Günah değil midir? Bu yaşananlar haksızlık, hukuksuzluk değil midir?”


DUR DİYECEK İDARECİMİZ YOK MU?
“Şimdi buradan sesleniyoruz... Genel idari hizmetlerdeki arkadaşlarımız, sağlık hizmetlerinde görevli hemşirelerimiz, ebelerimiz, laborantlarımız, anestezi teknisyenlerimiz ve diğer tüm arkadaşlarımız döner sermayeden hiç pay alamıyor, hekim arkadaşlarımız ise her ay binlerce liralık hak kaybına uğruyor. Sağlık Bakanlığının etkili ve yetkili idarecilerine bir kez de İnegöl’den sesleniyoruz. Sizin adaletiniz bu mu? Bu haksızlığa, bu hukuksuzluğa, bu hak gaspına dur diyecek bir idarecimiz yok mu? “


SOSYAL HAYATIMIZDAN FEDAKARLIK GÖSTERİYORUZ
“Sağlık çalışanları olarak bizler evimize alnımızın teri ile kazandığımız helal ekmeğin götürülmesini önemsiyoruz. Şüphesiz aldığımız maaşın karşılığını kat be kat veriyoruz. Evimizden, çocuklarımızdan, sosyal hayatımızdan fedakârlık yaparak gece gündüz halkımızın sağlığı için çaba gösteriyoruz. Ancak bu kadar çaba ve emeğimizin karşılığında hak ettiğimiz ücreti alamıyoruz. Sağlık çalışanları olarak adına ek ödeme dediğimiz, adına döner sermaye dediğimiz çürümüş bir sistemle karşı karşıyayız. Evet bu döner sermaye sistemi çürümüştür, çökmüştür, darmadağın olmuştur. Bu sistemin sağlık çalışanlarını mutlu etmesi, bu sistemin hakkaniyet ve adalet üretmesi artık mümkün değildir. Yaklaşık dört ay önce yürürlükte olan yönetmelik değiştirildiğinde yeni sistemin adil olacağından dem vuruluyordu. Ancak daha ilk ayda yönetmeliğin yeni adaletsizlikler ürettiği ortaya çıktı. Daha ilk ayda tüm sağlık çalışanlarının hayal kırıklığına uğrattı. O yüzden diyoruz ki, ek ödeme sistemi bitmiş ve gitmiştir. Hiç kimsenin memnun olmadığı bir sistemi yürütmeye çalışmak doğru değildir. “


KURU ALKIŞ SESİ DEĞİL
“Yıllardır mesleki olarak bitmiş ve tükenmiş olan sağlık çalışanlarımız bir de yaşadığı ekonomik travmayı kaldıramamaktadır. Artık feryat ediyoruz. Üç günlük alkış sesleri bizim feryadımızı bastıramıyor. Birkaç zaman başlayan ve ve bir daha çıkmayan alkış sesleri ile elbette ne siz ne de bizler evdeki çocuğumuzun karnını doyuramayız. Üç günlük alkış sesleri ile alın terimizin karşılığını kimse veremez. Artık sağlık çalışanlarının insani ve mesleki onuruna yaraşır şekilde, biten-giden döner sermayenin yerine aylık maaşlarımızın yükseltilerek yeni bir sayfanın açılması olmazsa olmaz talebimizdir. Tekrar ediyoruz; insanca yaşayacağımız, alın terimizin karşılığının her ayın 15’inde maaş olarak ödendiği, aldığımız tüm ücretin emekliliğimize yansıdığı bir sistem istiyoruz. Canını dişine takarak gece gündüz çalışan sağlık çalışanlarımız bunu fazlası ile hak ediyor. Evet, bizler takdiri hak ediyoruz ama takdir olarak kuru alkış seslerini değil alın terimizin karşılığını istiyoruz.”


ADALETLİ ÜCRET SİSTEMİ KURULMALI
“Sağlık sektöründe görev yapan hizmetlisinden memuruna, hemşiresinden doktoruna, uzman hekiminden profesörüne kadar herkes bu köhnemiş ek ödeme sisteminin mağduru haline gelmiştir. İstisnasız tüm sağlık çalışanlarımız için artık yeni, hakkaniyetli ve adaletli bir ücret sisteminin kurulması zorunludur, bıçak kemiğe dayanmıştır. Artık sağlık çalışanlarımızı alkışlamanın ve alkışlatmanın ötesine geçilmelidir. Bursa Sağlık-Sen Şubesi olarak birincisini Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde yaptığımız eylemin ikincisini bugün İnegöl’de yapıyor, üyelerimizden aldığımız gücümüzü eylemselliğe dönüştürüyoruz. Bugün gündemin gerçek sahiplerine dikkat çekiyor ve sağlık çalışanlarımızın gerçek gündemini kamuoyu ile paylaşıyoruz. Sağlık-Sen Bursa Şubesi olarak bu eylemlerimize devam edeceğiz. Sağlık çalışanlarımızın alın terinin karşılığı verilinceye kadar mücadelemize devam edeceğiz.”

Editör: TE Bilişim