Bunalan çocuklar, gençler ve hatta yetişkinler serinlemek için çeşitli çarelere başvuruyorlar. Üzücü olayların yaşanmaması için çocukların ve gençlerin, özellikle piknik esnasında çevredeki derelere, göllere ve göletlere girmelerinin önüne geçilmesi gerektiği vurgulanıyor.

DERELER, GÖLLER VE GÖLETLER YÜZMEK İÇİN TEHLİKELİ

Çocuklar özellikle hafta sonları serinlemek için en yakın derelere veya göletlere koşuyorlar. Yaşları 13 ile 25 arası gençlerin ilgi gösterdikleri dereler, göller ve göletler gibi tehlikelerin dolu olduğu yerlerde serinleme yöntemi, boğulma olaylarını da sıkça yaşatıyor. Yazın gelmesiyle birlikte dereler ve göletlerde boğulma olaylarının yaşanmaması için, çocuklardan ve gençlerden derelere, göllere ve göletlere girmemelerini isteyen yetkililer, bu konuda ailelere de büyük sorumluluk ve görevler düştüğünü, özellikle Cumartesi ve Pazar günleri çocuklarının nereye gittiklerini, neler yaptıklarını denetim altına almaları gerektiğini ifade ediyorlar.

BOĞULANLARIN YÜZDE 50’Sİ YÜZME BİLMİYOR

Derelere, göllere ve göletlere serinleme amacıyla girmenin, yüzmenin çok tehlikeli olduğunu kaydeden yetkililer, dibi görünmeyen bu sularda bin bir tehlikenin beklediğini, yüzme bilmeyenler kadar, yüzme bilenlerin de hayati tehlike ile karşı karşıya olduklarını vurguladılar. Boğulma olayının yüzme bilenlerin bile başına gelebileceğini ifade eden uzmanlar ise, suda boğulanların yalnızca yüzde 50’sinin yüzme bilmediğini, bu nedenle yüzme bilenlerin de, dibi görünmeyen tehlikeli sulara girmemelerini istiyorlar. Bu arada boğulma vakalarında kişiye uygulanacak olan müdahalenin kesinlikle ilk yardım eğitimi almış ve bilinçli kişilerce yapılması gerektiği belirtiliyor.

İLKYARDIM HAYAT KURTARIR

Uzmanlar, suda boğulmalarda ilk yardımın hayati önem taşıdığına da dikkat çekti. Suda boğulmalarda ilk yardımı ise şöyle anlattılar: 

"Boğulmuş olan kişinin ilk müdahalesinin olay yerinde, sudan hızlı ve dikkatlice çıkarılmasıyla başlar. Öncelikle 112'yi arayarak olay yerine profesyonel yardım çağırmalıyız. Boğulma öncesinde hastanın suya atladığı, sörf yaparken düştüğü biliniyorsa ya da nasıl boğulduğu bilinmiyorsa, boyun yaralanması olabileceği akılda tutulmalı ve boynu dikkatlice korunarak, boyunluk ile hareketsiz hale getirilmelidir. Boynun korunması yardımıyla da yapabiliriz. Ceketimizi veya havluyu rulo şeklinde sardıktan sonra yaralının boynunun etrafına sararak boynu hareketsiz hale getirebiliriz. Olay yerine profesyonel yardım gelene kadar boğulmuş olan kişi, sırtüstü sert bir yere yatırılarak Temel Yaşam Desteği (TYD) uygulamalarına başlanır. Bunun için havayolu açıklığı sağlanmalı ve gerektiğinde solunum desteklenmelidir. Gerektiğinde göğüs masajına başlanmalıdır".

Editör: TE Bilişim