Propaganda çalışmalarının bu derece seviye kaybına uğraması, milletimiz ve ülkemiz adına üzücü olmuştur” dedi.

KİMSE TÜRKİYE’Yİ ZAAFA DÜŞÜRECEK KAVGANIN TARAFI OLMAMALI

Paralel devlet lafının, yönetimdeki acizliğin göstergesi olduğuna işaret eden Mahmut Çil,  “Hiç kimse Türkiye’mizi zayıf duruma düşürecek bir kavganın tarafı olamaz. Her parti, her örgüt sorumluluğunu bilmeli, Türkiye’yi zaafa düşürecek kavganın tarafı olmamalıdır. Elbette siyaset zor bir iştir, şeytani siyasetle de işimiz olmaz. Biz rahmani siyaset yaparız. Ve doğruluğun en güzel siyaset olduğuna inanırız” diye konuştu.

TÜRKİYE, ETNİK, DİN VE MEZHEP DEVLETİ DEĞİL

Türkiye’nin, etnik, din ve mezhep devleti olmadığının altını çizen Başkan Çil,  “Bu temellere dayalı siyaset yapılamaz. Siyaset,  çok ciddi bir süreçtir. Uzun soluklu ve sabır isteyen bir süreçtir. Her zaman dünyalık da vaadetmez. Bir ömür boyu sabrı göze alanlar gelebilir bu meydana. Ülkemizde yaşanan seçimler dolayısıyla daha yakından gördüğümüz demokrasi mücadelesinin kaliteli ve seviyeli olma mecburiyeti vardır” ifadelerini kullandı.

NİHAİ ZAFER, HAKKIN VE HAKKA İNANANLARIN OLACAKTIR

İnegöl’deki seçim çalışmalarında olumsuzlukların yaşanmamasının son derece sevindirici olduğuna vurgu yapan Çil,  “Bunu önemsemeliyiz. Halkımıza ve partilerimize çok teşekkür ediyorum.  Ancak ekonomik ve siyasi gücünü, halka baskı olarak kullananların olmadığı söylenemez. Halkı korkutmaya ve tehdit etmeye gerek yok. Bu iradenin geçici bir süre yön değiştirmesine neden olur ki; tehlikelidir. Bütün baskılara rağmen Millet Partisi gibi çizgisinden ayrılmayan, ısrarla hukukun üstünlüğü, demokrasi, laiklik, kerim devlet, bilge devlet ve bilim toplumu, İslam Rönesansı diyerek, ‘Muhteşem Türkiye’ mücadelesini sürdüren partilere oy vermek, her baba yiğidin işi değildir. Seçmenlerimize de ayrıca teşekkürü borç biliyorum. Ben inanıyorum ki, bu kulvarda herkes, her düşünce mücadelesini verecek, gün gelip yanlışlar ayıklanacak, nihai zafer, Hakkın ve Hakka inananların olacaktır” dedi.

 

Editör: TE Bilişim