Vatandaşların olası olumsuzluklar karşısında kendilerini koruyabilmelerini, önlem alabilmelerini sağlamak amacıyla çalışmalarını sürdüren İnegöl Emniyet Müdürlüğü Toplum Destekli Polislik Büro Amirliği (TDP) ekipleri, İNESMEK öğretmen ve kursiyerlerine yönelik 4 gün süren eğitim seminerleri gerçekleştirdi.

Toplum Destekli Polislik Büro Amiri Mehmet Akbaş ile Polis Memurları Hüseyin Türkoğlu, Ahmet Talak ve Gürcü Aksoyak tarafından, 25-28 Nisan tarihleri arasında İNESMEK toplantı salonunda öğretmen ve kursiyerlerden oluşan toplam 300 kişiye evden hırsızlık, iletişim dolandırıcılığı, 155 Polis imdat hattı ve TDP faaliyetleri konusunda bilgiler verildi.

Polis memuru Hüseyin Türkoğlu, dolandırıcılığı “Hileli davranışlarla bir kimseyi kandırarak, kendisine veya başkasına yarar sağlama olayıdır” şeklinde tamamlayarak, dolandırıcılığın, kişinin algılama yeteneğinin zayıflığından yararlanmak suretiyle, bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle, sigorta bedelini veya dosya masrafını almak maksadıyla, dinî inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle, bir kimseyi içinde bulunduğu tehlikeli veya zor durumdan kurtarmak bahanesiyle, kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasi parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle vatandaşların mağdur edildiğini söyledi.

KENDİSİNİ SAVCI-POLİS OLARAK TANITANLARA DİKKAT!

Türkoğlu, “Özellikle ve en çok kullanılan yöntem Polis, Savcı, Hakim, Askeri personel gibi unvanların kullanılarak, telefonla aranmak suretiyle, kişi hakkında herhangi bir suç uydurulması, (sim kartınız kopyalanmış, hesabınız terör örgütünün eline geçmiş vs.) ve sonrasında bankadaki paraların çekilerek, evdeki altınların bozdurularak verdikleri hesaba yatırmaları istenmektedir. Veya telefonla konferans görüşme bağlantısı kurarak olayın içine kişinin eşi veya çocukları da dahil edilerek, arka fonda telsiz sesleri verilerek inandırıcılığı artırmaktadırlar. Hiçbir kamu görevlisinin bu veya benzer isnatlarla, kişiyi bankaya yönlendirme uygulamasının olmadığını, eğer bir maddi menfaat söz konusu ise, bu olayın tamamen dolandırıcılık olduğu belirtmek isterim. Bu şekilde telefon alan vatandaşlarımız konuşmayı uzatmadan hemen telefonu kapatmalı ve polise veya Jandarmaya müracaat etmelidir. Çünkü dolandırıcıların sermayesi dilidir. Konuştuğunuz sürece sizi ikna edebilirler. Sohbet ortamlarının oluştuğu her ortamda konunun dile getirilmesi ve vatandaşlarımızın bilinçli olmaları ayrı bir önem arz etmektedir. Bu konuda polis olarak toplumun her kademesinde bulunanlara çağrımızı yeniliyoruz. Sizi telefonla arayarak, kendisini Polis, Savcı, Hakim, banka görevlisi, sigorta çalışanı gibi sahte kimliklere bürünerek ayanlara itibar etmeyin, verdikleri hesaplara para göndermeyin, bu senaryolar dolandırıcılık olayıdır. Bu uyarının afiş şeklinde hazırlanarak, ilçemizdeki tüm ATM cihazlarına, bankalara, otobüs duraklarına, hastane gibi halkın yoğunlukta olduğu yerlere asıldığı kaydedilmiştir” diye konuştu.

ÇOK SAYIDA VATANDAŞ VE ÖĞRETMENLER DOLANDIRILDI

İnegöl´de telefon yöntemiyle birçok kişinin dolandırıldığının altını çizen Polis memuru Ahmet Talak ise, “Dolandırılanlar içerisinde öğretmenler de var. Bunların nedeni insanların polisle iletişim halinde olmayışından kaynaklanıyor. Polisin işleyişini bilmeyenlerin sayısı yüksek” dedi. Talak, Polis veya Savcının kesinlikle vatandaştan para talebinde bulunamayacağını kaydetti.

FACEBOOK´TAN DOLANDIRICILIK

Facebook hesabının çalınarak insanların dolandırıldığına da dikkat çeken Polis memuru Talak, “Bir polis memurunun Facebook hesabı çalınarak, listedeki bir öğretmenle sohbet ediliyor. Çalınan Facebook´tan, öğretmenden yardım için para talebinde bulunuyor. O duruma inanan öğretmen, hesaba para aktarıyor. Facebook şifrelerinizi 8 karakterin üzerinde farklı farklı harfler ve sayılar yazılabilir. Bazıları şifrelerini doğum tarihi yapıyor. Bu çok yanlış bir şey” ifadelerini kullandı.

POLİS SABİT HATTAN ARAR

Kredi kartı dolandırıcılıklarına da değinen Talak, “Kredi kartlarınızı kullanırken dikkat edin. Kredi kartlarının ön ve arka yüzeyini kopyalayan kişiler sizi başka bir gün dolandırıyorlar. Sizi 155 veya bankacı olarak arıyorlar. Polis kimseyi 155 olarak aramaz, sadece mevcut sabit numaradan arar” dedi.

155 KAYGISI OLMASIN

İnsanların emniyet kaygısının olduğunu ifade eden Talak “İnsanlar polisi arama konusunda çekiniyorlar. Ben deşifre olurum, karakola giderim, Hakim, Savcı karşısına çıkarım diyerek aramaktan çekinenler oluyor. Bu çok yanlış bir algı. 155 aramalarında Emniyetin yönetmeliğinin 37. maddesine istinaden 155´i arayanın adı, soyadı ve bilgilerinin gizli tutulması esastır. Kesinlikle deşifre edilmeyeceksiniz. Gizli tutulduğunuz için bu bilgilere ne Savcı ne de Polis ulaşabilir. Güneydoğu´da hendekler kazılıyor, insanlar bu konuda kaygılı olmasa hendeklerin kazandığını polise söyleyebilir” dedi.

MAHALLENİZİN HIRSIZI

Polis memuru Gürcü Aksoyak´da hırsızlık olayları ile alakalı vatandaşları duyarlı olmaya davet ederek, “Hırsızdan Mektup Var” başlıklı broşürlerde yazan ifadeleri şöyle açıkladı; “Apartman ana giriş kapılarını sürekli açık bırakın, binaya girmem kolay olsun. Kapı zillerine ad ve soyadınızı birlikte yazın, sizi tanıyor gibi yaparak komşunuza kapıyı açtırabileyim. Evden çıktığınızda lambaların hepsini, perdeleri, radyo televizyonu kapatın, evde olmadığınızdan emin olayım. Girebileceğim yerlerdeki kapı ve pencerelerinize güvenli kilit sistemleri taktırmayın, zorlanmadan girebileyim. Balkon altlarına araçlarınızı park edin veya eşya bırakın ki, zorlanmadan girebileyim. Balkon altlarına araçlarınızı park edin veya eşya bırakın ki üst katlara çıkmam kolay olsun. Posta kutularında fatura ve postalarınız biriksin ki, evde olmadığınızı bileyim. Daire giriş kapılarınızı sıkıca kilitlemeyin, benim vaktimi almayın. Değerli eşyalarınızı ve takılarınızın hepsini yatak odasında saklayın, diğer odalarda zaman kaybetmeyeyim. Daire giriş kapılarınızın kilit göbekleri dışarıdan tutup kırılabilir olsun, rozetli kilit göbeği olmasın ki, kolayca kırıp gireyim. Sitelerinizin iç kısımlarını ve evinizin çevresini aydınlatmayın, saklanmam kolay olsun. Odunluk, kömürlük ve aracınızın garajı üstündeki balkon ve pencerelerinize demir parmaklık yaptırmayın ki, kolayca gireyim. Kapınızı kilitledikten sonra anahtarını, ya ayakkabı içine ya da paspas altına koyun, anahtar aramakla uğraşmayayım. Komşularınızla ilişkileriniz zayıf olsun, benim yabancı ve hırsız olduğumu bilmesinler. Kapınızın ziline bastığımda ‘kim o’ demeden ya da tüpçü, elektrikçi, postacı yalanıma inanın ve hemen kapı otomatiğini açın, istediğim daireye girebileyim. Evinize alarm taktırmayın, konu komşuyu rahatsız etmeden evinize girebileyim. Beni görürseniz veya benden şüphelenirseniz 155´i aramayın, yakalanmayayım. Bu isteklerimden bir veya bir kaçını yerine getirirseniz, bir gün sizi de ziyaret ederim. Selamlar, Mahallenizin Hırsızı.”

Hırsızlık olaylarına dikkat çeken Aksoyak, “İlçemizde maddi kayıpla sonuçlanan ev hırsızlıklarının yüzde 1´inin çocuk odasında, yüzde 1´inin mutfakta, yüzde 6´sının oturma odasında, yüzde 16´sının salonda, yüzde 75´inin ise yatak odasında gerçekleştiğini biliyor muydunuz? Paranızı, takılarınızı ve değerli eşyalarınızı sadece yatak odanızda değil, daha güvenli olduğunu düşündüğünüz yerlerde saklayınız” diye uyardı.

 

Editör: TE Bilişim