Kadına şiddet; toplumun en küçük birimi olan ailedeki canı yanan ya da öldürülen kadınlar, toplumun huzursuzluğunun belki de önemli nedenlerinden birisidir diyebiliriz. Araştırmalara göre, Türkiye´de 2016 yılında 328 kadın cinayeti işlendi. İnegöl´de ise son üç yıllık dönemde bin 98 kadın şiddete maruz kaldı, bir kadın ise öldürüldü. Bu istatistik, kadına yönelik şiddetin hız kesmeden devam ettiğini gösteriyor.

“Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu”nun yaptığı araştırmaya göre, alınan her türlü önlemlere rağmen kadın cinayetlerinin ardı arkası kesilmiyor. Rapora göre ortalama her gün bir kadın cinayete kurban gidiyor.

3 YILDA BİN 98 KADIN ŞİDDET GÖRDÜ

İnegöl´de 2014-2017 yılları arasında bin 98 kadın eşlerinden şiddet görürken, bir kadın ise eşi tarafından öldürüldü. 2012 yılında yürürlüğe giren 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanuna riayet etmeyen eşler evlerinden uzaklaştırılırken, şiddete maruz kalan veya tehditte maruz kalan eşler devlet tarafından koruma altına alındılar. İnegöl Sosyal Hizmetler Müdürlüğü verilerine göre; 2014 ile 2017 yıllara arasında şiddet gören bin 58 kadın Aile Mahkemelerine başvurdu. Mahkeme sonuçlarına göre; eşlerine şiddet uygulayan erkekler evlerinden bir ay ila 6 ay arasında uzaklaştırıldılar.

DEVLET KORUMA ALTINA ALDI

Verileri göre, İnegöl´de 2014 yılında 237, 2015 yılında 200, 2016 yılında 395, 2017 yılında 226 kadın şiddet gördü. Can güvenliği olmayan 2014 yılında 3, 2015 yılında 14, 2016 yılında 21, 2017 yılında 2 kadın İnegöl Sosyal Hizmetler Müdürlüğünce Bursa Kadın Konuk evlerine yerleştirildi. Toplamda eşlerinden veya sevgililerinden şiddet gören bin 98 kadına, yaşadıkları travmaları atlatmaları için İnegöl Sosyal Hizmetler Müdürlüğü ekipleri tarafından psiko sosyal destek sağlandı. Kadına yönelik şiddet olaylarının çoğunluğunu darp, hakaret ve tehdit oluşturduğu bu suçları yaralamalar takip etti.

EŞİ TARAFINDAN ÖLDÜRÜLDÜ

2017 yılında İnegöl´de meydana gelen tek kadın cinayeti olayında ise, Hasanpaşa mahallesinde ikamet eden iki çocuk annesi Hatice E., eşi tarafından tabanca ile öldürüldü. İnegöl´e bağlı Hasanpaşa mahallesinde ikamet eden 36 yaşındaki Cihan E. ve 23 yaşındaki eşi Hatice E. arasında tartışma çıktı. Sabah saat 07.30 sıralarında çıkan tartışma sırasında öfkeli koca tabancayı eşinin kafasına dayayarak ateş etti. Eşini tek kurşunla öldüren öfkeli koca daha sonra yürüyerek İnegöl Jandarma Komutanlığı Kurşunlu karakoluna giderek eşini öldürdüğünü söyleyip teslim oldu. Cinayette kullandığı silahı gelirken dereye attığını söylemesinin ardından Jandarma ekipleri suç aletinin bulunması için Bursa Emniyet Müdürlüğü Sualtı Polisini çağırdı. Ekipler dereye atılan silahı aradılar. Evin içerisindeki savcılık incelemesinin ardından biri 3 biri bir yaşındaki iki kız çocuğu annesi kadının cenazesi kesin ölümünün belirlenmesi için adli tıp kurumuna gönderildi.

ŞİDDETİN TÜRLERİ

Kadına yönelik şiddet dendiğinde ilk akla gelen fiziksel şiddet yani dayak, yaralama ve cinayet olsa da şiddetin başka türleri de var. Örneğin kadının ev dışında çalışmasına izin vermemek, gelirine el koymak, ailesi ya da arkadaşlarıyla görüşmesine izin vermemek, hakaret etmek veya istemediği halde cinsel ilişkiye zorlamak da şiddettir. Bugün, fiziksel, duygusal/psikolojik, ekonomik, cinsel şiddet veya şiddet tehdidi yüzünden her kesimden milyonlarca kadın baskı altında yaşıyor, toplumsal hayata daha az katılıyor, zorla evlendiriliyor, sakat kalıyor veya öldürülüyor. Üstelik şiddet aile içinde gerçekleştiğinde etkisi de daha yıkıcı oluyor.

Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü´nün, Türkiye´de Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Araştırması´nda, Türkiye´de 100 kadından 42´si eşinden veya birlikte olduğu kişiden fiziksel veya cinsel şiddet görüyor. Bu çok yüksek bir oran ve şiddete karşı yasal haklarımızı bilmenin önemini de ortaya koyuyor.

İLK AKLA GELEN FİZİKSEL ŞİDDET

Şiddet dendiğinde, ilk akla gelen fiziksel şiddet olur. Oysa fiziksel olmayan şiddet biçimleri de son derece yaygındır ve kadın ve kızlara çok zararlı etkileri vardır; örneğin hakaret, aşağılama, küçümseme, eve kapama, zorla cinsel ilişki kurma, ölümle tehdit etme, gibi. Bunlar genelde ülkemizde şiddet yaşayan ve uygulayan pek çok kişi tarafından şiddet olarak tanımlanmaz ve daha az önemsenir. Ama fiziksel şiddet dışında kalan şiddet ve baskı yöntemleri en az fiziksel şiddet kadar kısa ve uzun vadeli çok olumsuz izler bırakır.

FİZİKSEL ŞİDDET

Bedeninize yönelik her türlü saldırı, fiziksel şiddettir. Tokat, tekme ve yumruk atmak, sarsmak, hırpalamak, boğaz sıkmak, bağlamak, saç çekmek, herhangi bir cisim atmak, kesici ve delici aletler ya da ateşli silahlarla yaralamak, işkence yapmak, sağlıksız koşullarda yaşamaya zorlamak, sağlık hizmetlerinden yararlanmayı engellemek ve öldürmek gibi eylemler fiziksel şiddet tanımına dahildir.

Diğer şiddet türlerinde olduğu gibi, töre, namus, gelenek, görenek gibi kavramlar fiziksel şiddete bahane edilemez. Kadının giydiği kıyafet, gittiği yer, konuştuğu insan, evlilik dışı ilişkisi olması, evlilik dışı hamile kalması, bâkire olmaması, ailesinin istediği kişiyle evlenmek istememesi, boşanmak/ ayrılmak istemesi, çalışmak istemesi gibi nedenlerle şiddet uygulayan kişilerin alacağı cezalar hafifletilmez.

PSİKOLOJİK (DUYGUSAL) ŞİDDET:

Kişinin bedeninden çok ruh sağlığını hedef alan şiddet türü psikolojik şiddettir. Genellikle bir defaya mahsus eylemlerden çok sürekliliği olan eylemler psikolojik şiddet olarak tanımlanır. Sürekli olarak bağırmak, korkutmak, küfür veya hakaret etmek, aileyle, arkadaşlarla, komşularla görüştürmemek, giyim tarzıyla ilgili baskı yapmak, eve hapsetmek, çocuklardan uzaklaştırmak, kıskançlık bahanesiyle sürekli kontrol altında tutmak, başkalarıyla kıyaslamak, sevdiği eşya ve hayvanlara zarar vermek, tehdit etmek, şantaj yapmak, aynı şekilde düşünmeye zorlamak gibi eylemlerle karşı karşıyaysanız psikolojik şiddet görüyorsunuz demektir.

Psikolojik şiddetin etkileri çoğunlukla gözle görülür olmadığı için hafife alınır, ama bu tür şiddet kişide ağır yaralar açabilir. Psikolojik şiddet görenlerde sürekli korku içinde yaşamak, kendini değersiz hissetmek, depresyon, intihar eğilimi, bağımlılık, utanç ve suçluluk duygusu, uyku ve beslenme bozuklukları, sosyal ilişkilerin bozulması gibi duygusal/psikolojik rahatsızlıklar görülebilir.

EKONOMİK ŞİDDET

Ekonomik kaynakların ve paranın düzenli bir şekilde kadın üzerinde bir yaptırım, tehdit ve kontrol aracı olarak kullanılmasıdır. Koşullar elverdiği halde evin masraflarını karşılamamak, para vermemek, kısıtlı para vermek, ailenin gelir ve giderleri konusunda bilgi vermemek, aileyi ilgilendiren maddi konularda fikir almadan tek başına karar vermek, kişinin mallarına ve gelirine el koymak, çalışmasına engel olmak, istemediği işte zorla çalıştırmak gibi davranışlar ekonomik şiddettir. Ekonomik şiddet de genellikle duygusal/psikolojik şiddet gibi tek seferlik eylemlerden çok sürekli bir durumu tarif eder.

CİNSEL ŞİDDET

Kadını rıza göstermediği herhangi bir cinsel davranışa zorlamak cinsel şiddettir. Cinsel şiddet, cinselliğin bir tehdit, sindirme ve kontrol etme aracı olarak kullanılmasını da içerir. Çocukların cinsel istismarı, evlilik içi ya da evlilik dışı tecavüz (kişinin istemediği zamanda, istemediği şekilde, istemediği biriyle cinsel ilişkiye zorlanması ya da yabancı cisimlerle cinsel organa saldırı), cinsel saldırı (tecavüze varmayan her türlü istenmeyen cinsel temas; elle sarkıntılık gibi), cinsel taciz (sözlü ya da yazılı cinsel içerikli rahatsızlık verici davranışlar; örneğin rahatsızlık verici cinsel imalar içeren telefon mesajları, mektuplar), cinsel organlara zarar vermek, zorla cinsel içerikli yayın izletmek, cinsel organları rahatsızlık verici şekilde teşhir etmek, çocuk doğurmaya veya doğurmamaya zorlamak, zorla kürtaj yaptırtmak, fuhşa zorlamak, zorla evlendirmek, bekâret kontrolü ve benzeri eylemler, cinsel şiddet olarak tanımlanır. 

Editör: TE Bilişim