EŞ SEÇİMİ DE DEĞİŞİME UĞRAMIŞTIR

İnegöl Sosyal Hizmetler Müdürü Serpil Noyan, “2016 Eylül ayı itibari ile hizmet vermeye başlamış olan Müdürlüğümüz açılışından bu güne deyin İnegöl ve Yenişehir´de mağdur ve ekonomik olarak desteklenmeye ihtiyacı olan vatandaşımıza maddi destek sağlamış, aynı zamanda evde bakım, huzurevi, kreş, korumaya muhtaç çocuk, doğum yardımı, Şehit-Gazi ailesi destekleri, engelli kartı hizmetleri kapsamında iş ve işlemleri yürüterek vatandaşlarımıza hizmet götürmüştür. Aile ve Sosyal Destek Programı kapsamında İnegöl ve Yenişehir´de toplam 2 bin 365 hane ziyareti gerçekleştirmiş, bireylerin ihtiyaçlarını yerinde belirlemiş ailelere psiko-soyal açıdan destek vermiş ve toplumun refahını göz önünde bulundurarak iş ve işlemlerini yürütmüştür. Aile; sahip olduğumuz tarihi ve kültürel değerlerin, inancın ve toplumsal kazanımların, bizi biz yapan kadim değerlerin kaynağıdır. Aynı zamanda kişileri toplumsal hayata hazırlayan eğitim ocağıdır. Evlilik ve eş seçimi geçmişten günümüze farklı kültürlerde çeşitli biçimlerde yer almış bir süreçtir. Zamanla toplumsal yapıdaki değişmelere paralel olarak eş seçimi de değişime uğramıştır. Üniversite gençliği üzerinde yapılan araştırmalar, karşı cins arkadaşlığının eş seçimini büyük bir oranda etkilediği yönünde sonuç vermektedir. Bireyler karşı cins arkadaşlıkları sırasında ileride kuracakları ailede karşılaşabilecekleri olası problemlerin bir kısmını yaşamakta ve iki cins birbirlerini tanıma yönünde olumlu ve olumsuz yaşantılar kazanmaktadır. Bunun sonucunda çiftler kazandığı deneyim ve geliştirdiği ölçütlere göre eş seçimi yapmaktadır” dedi.

ÇÜNKÜ BALIĞI SEVİYORUM

Sevginin anlamını ifade eden hikayeyi anlatan Noyan “Yaşlı adam, genç bir adamla karşılaşıyor genç olanı iştahlı iştahlı balık yiyor. Yaşlı; Genç adama: ‘Balığı neden yiyorsun?´ diye soruyor. Karşıdaki ‘Çünkü balığı seviyorum´ diye cevaplıyor. ‘O balığı seviyorsun, işte bu yüzden balığı öldürdün ve pişirdin. Bana balığı sevdiğini söyleme, sen kendini seviyorsun. Çünkü balık o kadar lezzetli ki balığı sudan çıkardın ve öldürdün” diye konuştu.

BALIK SEVGİSİ

Sevgi denilen şeyin çoğunun balık sevgisi olduğunun altını çizen Noyan, “Genç çiftler birbirine aşık olurlar. Bunun anlamı nedir? Bu demektir ki erkek de kadın da diğerinin fiziksel, duygusal ihtiyaçlarını karşılayabileceğini düşünür ve diğeri vasıtasıyla da kendi ihtiyaçlarını karşılayabileceğini düşünür. Bu sevmek değildir. Diğer şahıs kendi tatminim için bir araç olur. Çoğu sevgi balık sevgisidir; benim ne elde edeceğim ile ilgilidir ne vereceğim ile değil. DESS´lerin bir sözüdür; İnsanlar büyük bir hata yaparlar sevdiklerine verdiklerini sınırlarlar. Fakat gerçek cevap; verdikçe vermek olacaktır. Asıl önemli nokta sana bir şey verdiğimde sende ki bana yatırım yapıyorum diye düşünebilmektir. Kendini sevmek doğuştan var olduğuna göre herkes kendini sever, şimdi benim bir parçam sende olduğundan benim sevdiğim bir şey artık sendedir. Gerçek sevgi almak değil vermektir. Sanıyorum son yıllarda sevginin, saygının, sabrın ve tahammülün anlamlarını iyiden iyiye yanlış yorumlamaya başlamış olacağız ki ülkemizde 2001 yılında 91 bin 994 çift boşanırken, 2017 yılında bu sayı 128 bin 411 yükselmiştir. (Türkiye İstatistik Kurumu, 2017). Özellikle yeni evli çiftlerde görülen boşanma oranlarındaki bu artış, ülkemizde bireylerin evlilik öncesinde desteklenmeye ihtiyacı olduğunu göstermektedir. Bizler Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Dr. Fatma Betül Sayan Kaya´nın hedef gösterdiği;  güçlü aile, güçlü kadın, güçlü toplum anlayışını amaç edinerek çeşitli hedef kitlelerine Aile Eğitim Programı kapsamında Evlilik Öncesi Eğitimler, Aile Yaşam Becerileri, Evlilik Ve İletişim, Aile Hukuku Aile Sağlığı ve benzeri konularda eğitimler vermekteyiz. Bugün burada siz gençlerin hayatında ki belki de en önemli kararlardan biri olan eş seçme konusunda nelere dikkat etmeniz gerektiği konusunda kısa bir sunum yapacağız. Siz gençler bizler için değerlisiniz, yarınlarımız sizlerin kuracağı sağlam temelli aileler ile şekillenecek. Size vermek aslında kendimizde ki bize yatırım yapıp nesillerimizi güzelleştirmek ve sağlamlaştırmaktır.“ ifadelerini kullandı.

AŞK EVLİLİĞİ YAPMAK YANLIŞTIR

“Eşimi Seçiyorum” konusunda bilgilendirme yapan Sosyal Hizmet Uzmanı Hatice Harmancı ise, “Aile, sahip olduğumuz tarihi ve kültürel değerlerin, inancın ve bizi biz yapan kadim değerlerin kaynağıdır. Aynı zamanda kişileri toplumsal hayata hazırlayan eğitim ocağıdır. Eş seçimi rastgele bir süreç değildir. Evlilik kararı, kişinin bundan sonraki hayatını kiminle ve nasıl geçireceğini, kişiyi bekleyen yeni sorumlulukları, çocuklarının annesinin/babasının kim olacağını ve ailenin bir bütün olarak nasıl bir hayatı olacağını belirler. Eş seçimi kararında ilk adım kişinin kendi kişilik özelliklerini tanıması ve farkında olmasıdır. Karşısındaki kişinin özelliklerini tanımak da ikinci adım olmalıdır. Toplumsal bakış açıları, alışkanlıkları, sahip oldukları değerler, hayat görüşleri, siyasi fikirleri ve aile yapılarındaki benzerlikler çiftin evlilik mutluluklarına katkıda bulunur. Unutmayın; hayatta herkes için uygun bir eş vardır. Herkes sevmeye ve sevilmeye layıktır. Evlilik kararınızı verirken dikkat edin. Acele karar vermek, kişinin evlenememe korkusuyla düşünmeden hareket etmesi, birbirini yeterince tanımamak, birbirine uymayan düşünce yapıları, hayat görüşleri, değerleri ve aile yapıları, sadece mantık evliliği yapmaya çalışmak, yalnız kalma korkusuyla ani karar vermek, sadece aşk evliliği yapmak yanlıştır” ifadelerini kullandı.

Editör: TE Bilişim