Mayıs ayının ilk yarısı gündüzleri biraz sıcak, geceleri soğuk geçecek. Mayıs 15´ten sonra havalar hissedilir derecede ısınacak. Hava sıcaklığındaki ani değişiklikler nedeniyle özellikle bu ay giyim kuşamımıza çok dikkat etmemiz gerekiyor. Hastanelerin özellikle acilleri, soğuk algınlığı nedeniyle çok yoğun durumda. Nezle ve grip oldukça yaygın. Yalnızca kendisi nezle ve grip olsa sorun yok. Ailesinden başlayarak tüm yakınlarına, sonrada gittiği dolaştığı her yerdeki insanlara grip ve nezle bulaştırıyor.  

İnsanlar kışın da yaz mevsimindeki gibi yaşasa, kış gelince nezle ve grip artmaz aksine azalır. Çünkü havaların soğuması, çevre sıcaklığının düşmesi bakterilerin-virüslerin üremesini yavaşlatır, ömrünü kısaltır. Bu nedenle de soğuk havalarda virüslerin hastalık oluşturması da daha zorlaşır.  Oysa bu böyle olmuyor. Soğuk aylarda nezle ve grip daha çok görülüyor. Çünkü okullar bu mevsimde açılıyor, erişkinler boş zamanlarının hemen tamamını kapalı mekanlarda geçiriyor ve büyük küçük herkes toplu taşıma araçlarını daha sık kullanılıyor. Yani soğuk aylarda her yaştan insan zamanının büyük kısmını okul, kafe, otobüs ve minibüs gibi kapalı mekanlarda geçiriyor. Daha da kötüsü, soğuk gelmesin diye buraların kapı ve pencereleri sıkı sıkıya kapatılıyor. Havadaki bakteri ve virüslerin yoğunluğu en üst düzeye çıkıyor.  Bu gibi yerler tanıdık tanımadık insanların bir birine çok yakın olduğu ve birbiriyle en yoğun virüs alışverişinde bulunduğu yerlerdir. 

Nezle ve gribin soğuk havalarda artmasının tek nedeni insanların üşütmesi değil, vakitlerini kalabalık yerlerde geçirerek bol bol virüs alışverişinde bulunmalarıdır. Bazı kurallara uyulur ise kış aylarında da nezle ve grip salgınları yaşanmayabilir.

En iyi çözüm Grip ve Nezle iken kalabalık yerlere gitmemek. Öksüren hapşıran ve ateşi olan insanlar  (nezle veya grip geçirenler) kesinlikle okula, işe, kalabalık yerlere gitmemelidir. Özetle sokağa çıkmayarak başkalarına virüs bulaştırmamış olurlar. 

Öksürürken, hapşırırken etrafa virüs saçılması önlenmeli, nezle grip geçirirken sokağa çıkmak zorunda kalanlar, ağız ve burun ya mendille ya da kol ile kapatılmalıdır. Soğuktan korkmamalı kalabalık yerler, evler bol bol havalandırılmalıdır.

Her zaman olduğu gibi dengeli beslenmek yeterlidir. Hastalananların istirahat etmesi hem kendilerinin hastalıktan çabuk kurtulması hem de başkalarına mikrop bulaştırmaması açısından çok önemli. 

Hastalandığımızda hemen acile gitmeden önce hasta olan kişiyi iyi gözlemlemeliyiz. Örnek verirsek, Çoğumuzun boğazı ağırdığın da hemen antibiyotik alıyoruz. Boğaz enfeksiyonumu var, yoksa bademcikmi bunu iyi analiz edersek, doğal yönden hastalık ilerlemeden çok rahatlıkla hastalığı yenebiliriz. Eğer basit rahatsızlıklarımızı doğal yönden evde tedavi etmeyi öğrenebilirsek, hastanelerimizdeki doktorlarımızın ve özellikle acillerde ki büyük yük azalmış olur.