Helal kazanç ve harama bulaşmadan elde edilen iş bedelinin ne kadar bereketli olduğunu söylememe gerek yok. Bu konuda hepimiz hem fikiriz sanırım.

Bir işi yapamamaya başladığımızda söylediğimiz gibi:

“Allah’ım sen bu işi hayırla bitirmeme yardım et!”

Ya da bir yere gideceğimiz zaman, uçağımızı veya otobüsümüzü kaçırdığımızda, yine ilk aklımıza gelen sözlerden biridir:

“Yolculuğum hayırlara vesile olsun İnşallah!”

Evet, hayır getirmeyecek işlerde mutlaka birçok aksilikler çıkar. Biz bu aksilikler içinde şöyle deriz:

“İşimize şeytan karıştı!”

Oysa yaptığımız işin hayır mı, şer mi getireceğini düşünüp işe öyle koyulmamız daha yerinde olur. Her işe başlamadan önce besmele ile başlamakta işin hayırla biteceğinin bir işaretidir.

Atasözleri boş yere söylememiştir. Hayatı tecrübelerle geçirmiş olan büyüklerimiz, hatalı işlerden uzak durmamız için söylemişler onca atasözlerini.

Kendilerinin yaşadığı ve hatalı gördükleri işlerden dolayı, bizlerin ders alması için değilmidir bu sözler? Misal verecek olursak:

“Akşamın hayrından sa, sabahın şerri daha evladır!” gibi. Gece yapılan işlerin birçoğu aksiliklerle doludur. Geçmişte elektrik yoktur. Ya kandil ile veya mum ile aydınlatma yapıldığından yaptığınız işin de karanlık ortamda olması ve size güçlük çıkarmasına neden olduğundan bu özlü söz ortaya çıkmıştır.

Geçen yazılarımdan hatırlayacaksınız “Atasözleri” diye ağızdan ağza dolaşıp günümüze kadar uzanan özlü sözler. Hayat tecrübesi olan büyüklerimizin bizlere bellettikleri ve bizimde çocuklarımıza ve torunlarımıza aktardığımız özlü sözler.

Birçoğu bizlere saçma gelse de yine bu sözleri kullanmaktayız. Peki, işin başka bir yönü var oda biz bu sözlerin kaçta kaçına riayet edip, bu söylenen özlü sözü örnek alıyoruz? Buda merak konusudur.

İşte en güzel sözlerden biri olan:

”Her şeyde bir hayır vardır!” sözü bize öğütten öte, yapılması ve uygulaması gereken şeyleri hatırlatır. Allah’ın adı ile başlanan işlerin hayırla tamamlanması gibi! İyi hayırlı bir işe şeytanı karıştırmamak gibi!

Bizler işin sadece maddi yönünü düşünerek işe başlamış olursak o işin hayırla sonuçlanacağını kestiremeyiz. Bunun için dir ki büyüklerimi bize: “Bir işe başlarken ve yemeğe başlarken Besmele çekip başlayın!” diye öğüt verirler. Sonra yaptığımız iş veya yediğimiz yemek bitince de Allah’a şükür etmeyi salık verirler.

Yani sadece belirtilen bir özlü sözde ki gibi:

“Acele işe şeytan karışır!” sözü acele iş için değil, hayırla başlanan işe şeytan karışmaz demek daha doğru olur.

Nedenine gelince, acele yapılması gereken işler hayatımızın birçok alanında vardır. Eğer biz bu işler için acele etmemiş olursak ortaya istenmeyen durumlar bile çıkabilir. Örneğin: Hastane acil servisi buna en güzel örnektir. Zamanla yarışıp hayat kurtarmaya çalışan hekimler acele etmemiş olsalar insanın hayatının kaybına neden olurlardı.  Yine size bir başka örnek vermek gerekirse: Bilindiği gibi son günlerde çıkan orman yangınlarını söndürmede acele etmemiş olsaydık sonucu ne olurdu?

Belirttiğim gibi:

 “Acele işe şeytan karışır!” özlü sözüm anlattığım bu iki örnekte uzaktan yakından ilgisi olmadığını anlıyoruz. Ancak her işe hayırla başlamak sözü bütün işlerimiz için geçerlidir. Her işe Besmele çekerek ve Allah’a sığınarak başlamanın daha yerinde bir davranış olduğu açıkça ortadadır.

Hayır, getirmeyecek işler şeytanın sevdiği işlerdir. Buna da örnek vermek gerekirse:

“Boş yere vakit tüketmek, boş işlerle uğraşmak hayır getirmez!” Yani kumar oynamak, boş yere laf söyleyip gıybet etmek, onun bunun malına, mülküne göz dikmek gibi Allah’ın yasakladığı bütün çirkin ve kötü işler peşinde koşma işine şeytan karışır!

Yoksa hayır işlerinin bir kısmında aceleci davranıp yapmamız gereken işlere şeytan karışmaz!  Aksine hayırlı iş yaptığımızda bizler besmele ile başladığımız da şeytan bizden uzaklaşır ve bu hayırlı işimize karışamaz!

Böylece:

”Her şeyde bir hayır vardır!” özlü söze ek olarak şöyle demiz gerekir:

“Her hayırla yapılan işte bir hayır vardır!” ve: “Hayırla başlanan acil işlere şeytan karışmaz!” Hayırlı günler dileği ile!..