Müslüman Kürtlerin başında bugün emperyalist (ABD, İsrail, İngiltere vs. gibi) devletlerin şişirdiği bir Yahudi çocuğu Mesut Barzani var. Ağababalarından aldığı destekle cesaretlenip, orta doğuda taşları yerinden oynatacak, fitne ateşini alevlendirecek işlerin peşinde koşuyor. 25 Eylül 2017´de Barzani´nin yapmağı tasarladığı bağımsızlık referandumu büyük felaketlerin habercisidir.

Elin gavuru birleştirmek için gayret sarf ederken, bizim Müslüman bildiğimiz takım çeşitli bahanelerle ayrışmanın yollarını aramakta, fitne kazanı kaynatmaktadırlar. Emperyalizmin uşaklığını ve işbirlikçiliğini yapan Barzani´nin bu hareketi bölgemize çok büyük zararlar vereceği gibi, ülkemize de büyük zararlar verecektir. Yıllardır dost elini uzatıp kırmızı halılarla karşıladığımız, hava limanlarına bayrağını asıp onurlandırdığımız Barzani şimdi bizi dinlemiyor, ya da biz dinletemiyoruz. Biz Barzani denilen bölücüye karşısında kocaman bir Türk Devleti olduğunu öğretememişiz demek ki.

Türkiye öteden beri, Irak´ın bütünlüğünü savunmadı mı? Irak´ın bütünlüğüne zarar verecek her girişim, yeni yaraların açılması demektir. Irak´ın toprak bütünlüğünü bozacak her girişim hukuk dışıdır. Bastırılması gerekir. Emperyalistlerin ağzına bakan bu şahsa birinin aklını başına almasını söylemelidir.

Gazi Mustafa Kemal Paşa, 1926´da yaptığı Ankara antlaşması ile; Irak toprak bütünlüğünü kaybettiğinde Türkiye Musul ve Kerkük üzerinde hak sahibi olur demiştir. İşte bu antlaşma nedeniyle orada Bağımsız Kürdistan kurulamaz. Barzani´nin atacağı yanlış bir adım, Türkiye´nin müdahale hakkını doğurur. İstesek te istemesek te bu bataklığa girmiş oluruz.
Barzani, Abbasilerden beri Türk şehri olan Kerkük için, “Kerkük bir Kürt kentidir” demiş. Tarih boyunca Türk kenti olarak bildiğimiz, Kerkük, Musul, Erbil, Süleymaniye, Tel afer, ve Tuzhurmatı´yı da Kürt kentleri olarak görüyor. Ne demeli…
25 Eylül 2017´de demografik yapıyı da değiştirerek, bağımsızlık referandumuna gitmek isteyen Barzani, emperyalizme yaptığı uşaklığın hesabını elbette verecek. Yaptıkları asla yanına kalmayacaktır.

Kendisinin ve temsil ettiği insanların geleceğini karatacak bu girişim hiçbir İslam ülkesinin onayladığı bir durum değildir. Referandum gerçekleşirse, BOP´sinin bir ayağı daha hayata geçmiş olacak, İsrail “Nil´den Fırat´a” hedefine bir adım daha yaklaşacaktır.

Irak Türkmen Cephesi (ITC) lideri Erşet Salihi, Türkmenlerin kendilerini korumak için dahi silaha izin vermeyen vali PKK´lıların silahları ile birlikte Keyvan Askeri Üssünde konuşlandırdığını, Referandumun Türkmenleri bağlamayacağını, red oyu vereceklerini, Komşu ülkelerin sadece açıklamalarla yetindiğini, Kuzey Irak yönetimine hiç ciddi bir baskının yapılmadığını ifade etti.

Durum böyle giderse Barzani bölgede yaşanacak zulmün baş sebebi olacaktır. Petrol aşkına Barzani´ye şirinlik yapanlarda akacak kanın, yanacak canın ortağı olacaklardır.
Sözün özü manzara cidden acı. Mianmar´da, Türkmenelinde, Doğu Türkistan´da, Karabağ´da, Kerkük´te, Gazze´de akan kan kan hep masum insanların kanıdır. Akan kanlara ortak olmak istemeyenler, her platformda tepkilerini koysunlar. Türkmenlerin daha önce dediği duruma düşmeyelim.” Bizi düşmanın kahpe kurşunları değil, anavatanın sukutu kahrediyor.”

Türkiye büyük devlet olduğunu bilmeli,
haklarını korumalıdır.