Başlığı yanlış okumadınız. Evet İnegöl’de 10 bin kişinin ölme riski var. Peki bu rakamı neden mi verdim. İşte cevabı…

COVID-19 virüs salgınını idrak edemeyen binlerce vatandaşımız var!

İnanın bana 65 yaş üstü büyüklerimiz kadar duyarlı olmadığımızı gördüm. Sokaklar insanlarla dolu, araç trafiğinde hiç eksilme yok. Marketinden, pazarlarına kadar 1 metre kuralına uyan insan sayısı iki elin 10 parmağı kadar etmez.

Devletimiz bas bas bağırıyor, Doktorlarımız, hemşirelerimiz neredeyse yalvarma noktasına geldi. Bursa Valimiz Yakup Canpolat “48 saat hiç çıkma” dedi, sanki herkes protesto eder gibi sokaklara caddelere çıktı. Havada güneşi gören kendini sokağa attı. Yahu insan hayatı bu kadar mı değersiz?

 Hadi sizin canınız kıymetli değil, bari 24 saat boyunca hiç gözünü kırpmadan canla başla çalışan doktorlarımızı, sağlık çalışanlarını ve o’nlara hasret kalan eşlerini ve çocuklarını düşünün ya.

Bari evinizdeki analarınızı , babalarınızı, kronik hastalığı olan yavrularını kardeşlerinizi düşünün ya.

Ya da sokaklarda canla başla sizin için mücadele eden askerlerimizi, polislerimizi, zabıtalarımızı, temizlik işçilerini ve o’nları evlerinde bekleyen yavrularını düşünün Allah aşkına ya.

Bakın 48 saat önce İnegöl’ün tanınan ailelerinden birinde bu lanet salgın nedeniyle 63 yaşında bir bacımız hakka yürüdü. Yine o aileden birçok insan ev karantinasına konuldu. Yine hastanemizde pozitif vakalar var.

Bu salgın sanıyor musunuz ki sadece 3-5 kişiyle sınırlı İnegöl’de.

Belki de farkında bile değilsiniz bu salgına yakalandınız ve birilerine bulaştırıyorsunuz?

Bu özgüveniniz nedir arkadaş ya?

Hiç mi fark etmiyorsunuz? İnegöl Kaymakamı Şükrü Görücü, İnegöl belediye Başkanı Alper Taban ve STK’larımızın başkanları bugünlerde bir telaş içinde. Bu telaş niye var diye insanlar hiç merak etmez mi?

Farkında mısınız İnegöl’de COVID-19’dan ölenler için alelacele mezarlıklar yapıldığını ve kuyuların kazıldığını?

Yahu Koronavirüsten Allah korusun ölmeniz durumunda arkanızda bir cemaatin bile olmayacağının farkında mısınız?

Siz hiç İnegöl’ün yapısı nedeniyle oluşan hava kirliliği nedeniyle yaşayan her ferdin risk grubunda olduğunun farkın damısınız?

“Bana bir şey olmaz diyenler” size sesleniyorum;  taşıyıcı olabileceğinizi ve bu virüsü başkalarına bulaştırıp o’nun ölümüne neden olabileceğinizin ve kul hakkı işleyeceğinizin farkında mısınız?

Eğer sizler bu şekilde sokakları, caddeleri işgal eder, ne maske ne eldiven nede mesafe kuralı tanımamaya devam ederseniz İnegöl’de virüse yakalananlarının sayısı 100 bini, ölen insan sayısı ise bini de, 10 binide bulur…

Hani “Vatan için canım feda” diyenler var ya?, işte buradan onlara sesleniyorum; “Bu bir biyolojik saldırı. Dünya nüfusunu azaltmaya yönelik bu saldırı bir nev-i ülkemize de yapılmıştır. Bu yüzden Çanakkale’de olduğu gibi, 15 Temmuz’da olduğu bu savaşta 7’den 70’e herkes bir asker gibi davranmalıdır. O günkü savaşlar cephedeydi, şimdiki savaşlar ise siperde(evde) kazanılacak. Eğer bu savaşta her birey üzerine düşeni yapmazsa bu ülkeye büyük kayıplar verdirir.

Bakın Bursa’da sokaklar boşaldı, caddelerde inanılmaz bir sakinlik var. Ama ne hikmetse İnegöl’de tam tersi bir durum var. Hem de salgından dolayı bir kişinin öldüğü ve COVİD-19 testinin pozitif çıkan insan sayılarının arttığı günlerde. İnanılır gibi değil. Şaka gibi…

Tüm kurumlarımız nezaket diliyle vatandaşlara yaklaşıp uyarmaya çalışıyor ancak karşılığında aldığı tepkileri görseniz, polislerimizde, askerlerimizde, zabıtalarımızda peygamber sabrı varmış dersiniz.

Değerli okuyucularımız Allah rızası için kurallara uyalım. Uyulan her kuralın bir nedeni, uyulmayan her kuralın ise bir bedeli var.

Bakın gazetemizde bir anket yaptık. Ankette İnegöllü vatandaşlar “Evdekal” çağrısına sizce uyuyor mu diye sorduk? Vatandaşlarımızın %80’i bu kurala maalesef uyulmadığını söyledi. Haklılar…

Gelin artık bunun bir savaş olduğunu fark edelim. Gelin hep birlikte bu ülke adına, bu ülkede yaşayan insanlar adına “Evdekal” çağrısına destek olalım.

Bu köşe yazımı Facebook ve Twitter üzerinden sayfalarınızdaki tüm dost ve yakınlarınıza okutmak adına, paylaşmanızı umar, ölüm vakasının hiç olmaması dileğiyle hepinize Corona’sız günler dilerim…