17 seneden beri cadde ve sokaklardan vahşi ve başı boş hayvanlar için toplamış olduğum atık ekmekler hiç azalmadan devam ediyor. Bu da demek oluyor ki, ekmek israfımız hız kesmeden devam ediyor. Yazıktır, günahtır tabi sadece benim uyarılarım yetersiz kalıyor. Yine de mücadele etmeye devam ediyorum. Bu konuda bana destek veren Yıldırım Gazetesi’ne teşekkür ediyorum. Yukarıda da değinmiş olduğum gibi 17 seneden beri toplamış olduğum atık yiyecekleri hayvanlara ulaştırıyorum. Bu esnada çok ilginç olaylarla karşılaşıyorum. Tek tek yazmaya kalksam sayfalar yetmez. Ancak bu konuyu farklı bir bakış açısıyla değerlendirmeniz amacıyla bir tespitimi paylaşmak istiyorum; yıllardan beri kapılara, kapı kulplarına, direklere, ağaç veya çöplere çeşit çeşit yiyecekler atılırken, son bir kaç yıldır sadece ekmek atıklarının olduğunu görüyorum. Eskiden olduğu gibi kırmızı veya beyaz et, kemik atığı, pirinç, bulgur, etli yemek, kıymalı pide, pizza, yaş veya kuru pasta atıkları yok. Acaba insanımız israf konusunda çok mu bilinçlendi, yoksa bunun başka bir sebebi mi var. Yorum sizlerin… Son olarak İlçe Müftümüzden bir ricada bulunmak istiyorum; her Cuma ve kandillerde para yardımı toplama anonsu yapılıyor. En azından aynı şekilde ekmek ve su israfını da anlatsalar, hiçte kötü olmaz diye düşünüyorum. Maskemizi sosyal mesafeyi koruyalım sağlıcakla kalın…