İnegölspor’un kazandığı maçlara bakacak olursak hep istek, arzu ve yüksek kalitede mücadele örneği var. Geçen hafta Çorum’da özellikle 2. yarı direniş destanı yazarak maçı alan İnegölspor, Sancaktepe deplasmanında tam tersini yaptı. Ligde bulunduğu konum itibarıyla büyük önem arz eden, maçın başından sonuna kadar sahada yokları oynayan temsilcimiz, maçın uzatma dakikalarında umutlansa da bu defa şansıda yanında olmayınca haftayı mağlubiyetle kapamış oldu. Maçın başında istekli ve maçı bizden çok istemiş bir havada başlayan Sancaktepe, Çorum’da yediğimiz golün aynısını atınca bir anda avantajı lehine çevirmiş oldu. Savunmada yapılan basit hatalar maç boyu sürünce de yenilgi kaçınılmaz oldu. Bir 2.lig takımı, hele ki zirve hesapları yapıyorsa bu kadar basit gol yememeli. Zaten yakaladığın pozisyonları atamıyorsun, birde böyle ucuz gol yersen girdaptan çıkamazsın. Sancaktepe teknik heyeti İnegölspor’u çok iyi etüt etmiş. Çizgilerde Niyazi ve Cengiz’i sıkı markaja aldılar. Onlara boş alan bırakmadıkları gibi orta sahaya da top kullandırmadılar. Baskı ve presi zamanında yapınca da İnegölspor’un gardı düşmüş oldu. Orta alanda üstünlük olmayınca, kanatlardan da top gelmeyince hemen hemen 90 dakikalık bölümü de gol pozisyonsuz geçti, bizim adımıza. 2.yarı İnegölspor silkelenir diye beklerken 2.golü yediğimiz 55.dakikaya kadar 2 net pozisyon kaçırdı Sancaktepe. Kaleci Şener’i ise ayrıca kutlamak gerek, kurtarış için. Zaten verilen pozisyonlar sonrası da işlerin  bu maçta istediğimiz gibi olmayacağını anlamış olduk. 2.yarının ortalarında Cumhur, Ömer Faruk Çalışkan değişikliği ise bana göre geç kalınmış bir hamleydi. Ömer Faruk oyuna girdikten sonra takımın ileri çıkma isteği arttı, takım vites yükseltti. Ahmet Hakan’ında oyuna dahil olmasıyla Murat hoca tüm riskleri almaya çalıştı ama Ahmet’in son dakikada pas yerine topu kaleye vurması işin seyrini değiştirdi. Orta sahada Selimcan’ın hakemle fazla oynadığını gördük ki, bu iyi bir şey değil. Tamam sertliğe maruz kalıyorsun, kabul ama itiraz sana bir şey kazandırmaz. Daha yolun başındasın ve zaten sahada farkın hemen hissediliyor, bizden hatırlatması. Sahada kaleci Şener ve birazda Cengiz’in arkadaşlarından bir hatta 2 adım önde olduklarını söyleyelim. Bunun yanında diğer oyuncularımız ise hepsi aynı ayarda, aynı ölçüde mücadele ettiler. Kazanma adına sahada varlık gösteremedik ve puanı hak etmedik. Fakat buna rağmen kaybedilmiş fazla bir şey yok ve bu puanları toplayan futbolcular yine bundan fazlasını isterlerse yapacaklardır. Maçların kazanılıp, kaybedilmesi yaşanacaktır. Yeter ki biz Çorum maçının 2.yarısında ortaya koyduğumuz futbolu tekrarlayalım. Sonrası zaten kendiliğinden gelecektir ama şunu atlamayalım; İnegölspor sahada istemezse olmaz ve maç kazanması imkansız. Hatta tüm takımın, yani dişlilerin aynı ayarda istemesi gerekiyor. Bundan dolayı hafta sonu oynayacağımız Zonguldak maçı ile çıkışa geçip, bu mağlubiyeti unutmamız gerek. Çünkü daha ligde bana göre bu köprünün altından daha çok sular akacaktır. Yeter ki siz sahaya karakterinizi tam manasıyla koyun…