İnegölspor için 3 hafta önce konuştuğumuz konular artık bana göre farklılaşmaya başladı. Her ne kadar ligden düşen takımlar aşağı yukarı belli olsa da bana göre İnegölspor bu gidişatla bu sıkıntıyı yaşayacak, 5-6 takımdan biri gibi duruyor. Peş peşe puan kayıplarını Hacettepe karşısında durdururuz diye beklerken, oradan da hüsran çıkınca artık bazı dertler yüksek sesle dile getirilmeye başlandı. Fatih hoca başkentte kadroda revizyona giderek başladı. Bilal’ın yerine Volkan’ı, Osman’ın yokluğunda sol beke Yasin Görkem’i aldı. Sağ ve değişmeli olarak da sol öne Okan Deniz’le başladı. Raif’i kulübeye çeken genç teknik adam, uzun süredir sakat olan Emirhan’ı sahaya sürdü. Bakalım bu taktik tutar mı tutmaz mı derken, İnegöl maça iyi başladı. Hatta oyunun ilk 15 dakikasında sahada istekli ve arzulu bir görüntü verdi. Puan ya da puanlar cepte derken, ligin en genci Hacettepe ise mücadelesiyle açığını kapatmaya çalıştı. Sahanın ev sahibi takımda etkili ismi 70 numaralı Alperen çıkınca da en azından oradan rakibi deleriz düşüncesine daldım olmadı. İlk yarı al gülüm ver gülüm modun da geçerken, İnegöl 2. yarı vites arttırmış gözüktü. Teknik heyet umutlandığımız anda değişiklik yaptı. Sahanın bana göre iyisi olan Okan çıktı, Raif girdi. Raif oyuna girdikten sonra sol tarafı hareketlendirse de çıkan Okan Deniz olunca açıkça şaşırdım. Çünkü Okan iyi mücadele ediyordu. Bu nasıl bir taktik diye düşünürken, bu defa Emirhan oyundan alındı. Oda eski formunda gözükmese de sahada yürüyen Taner’in oyunda kalıp, onun çıkması ayrı bir hikaye oldu. O dakikada teknik heyet ciddi bir kumar oynadı. Tamamen hücum ve deplasmanda 2 santrafor, birde bunlara kanattan Raif’le birlikte gol arayan oyuncu sayımız 3 oldu. Sonuç yine kale direğinden topu içeri gönderemeyen biz ve ardından penaltı kaçırıp moral bozukluğuna girmesi gerekirken, tersini bizim yapmamız ise ayrı hikaye. Yine hatalar sonrası yediğimiz golün savunmamızda güven bunalımı olduğunu gösterirken, orta sahada Serhat sadece bekçi görevi ile rakibi geçirmemeye çalışıyor. Bunda da bana göre pek başarılı değil. Bu maçta oynayan Taner sıradan bir futbolcu görüntüsü verdi. Takımda tek sol ayaklı olduğundan mecburen sol bek oynayan Yasin Görkem iyiydi ve bana göre kademe hatası da yapmadı. Takımda 2 stoperde sağ ayaklı olunca zaman zaman çıkışlarda sorun yaşadık. Orta alanda sezon başından beri aynı tas aynı hamam tarzı devam ediyor. Hiçbir maçta rakibe üstünlüğü kabul ettiremedik. Orta saha ileri uca final pas aktarımında sorun yaşıyor. Böyle olunca da kanatlardan bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. İsabetli ortamız yok. Kullanılan hiçbir korner ve serbest vuruşta rakibe tehlike arz etmiyoruz. Zaten kısıtlı girdiğimiz gol pozisyonlarda eriyip gidiyor. Sağ tarafta Orhan benim bazı maçlarda beğendiğim bir oyuncuydu. Fakat bakıyorum, oyundan çıkan oyuncu listesinde son haftalarda hep var olmaya başladı. Bir teknik direktör sağ beki oyundan almaya başladıysa vay halimize. İlerde Ahmet Hakan’ın çırpınışları var ama ondan çok şey beklemek haksızlık olur. Yaşar tek gol umudu gözüküyor ya da Raif’i eskisi gibi forvet arkası denemekte fayda var. Tabi bütün bunlar teknik heyetin işi, fakat İnegölspor’un artık bu kadro devamlılığını çözmesi gerek. 9 hafta geçmiş, ilk 11 hala belli değil. Nasıl bir sürpriz olacağını kestirmek zor. Çok kritik bir döneme giriyoruz. Önce içerde Uşak, ardından Manisa maçlarında 6 puan üstümüzdeki ölü toprağı atacaktır ama Cumartesi günü maç başından sonuna kadar alınmadan, darılmadan sadece futbolcukları destekleyip, işi onlara bırakalım. Çünkü bundan sonra bana göre futbolcularımız İnegölspor’la ilgilide kariyerlerini kendileri belirleyecekler. Rakibe gelince Hacettepe ise, genç ve 3-4 ekstra yetenekli isimlerden oluşan bir kadro yapısı ile ligde mücadele ediyorlar. Benim hayal ettiğim takım modeli. Onlar ne maliyetli nede meşakkatli. Yenilseler bile çarpışarak yeniliyorlar. Sahada basmadık yer bırakmıyorlar ve işin garip tarafı çoğu da maaşla oynuyor ve onların 14, bizim ise 6 puanımız var. Şimdi soruyorum kim daha bu işi biliyormuş.