İmanımızın olgunlaşmasına, yardımlaşma ve dayanışma duygularımızın gelişmesine, dini heyecanımızın artmasına vesile olan ve İslam toplumunda üç aylar diye isimlendirilen zaman dilimlerinden biri olan mübarek Recep ayına 29 mart 2017 tarihinde yani dün  kavuştuk.  Bu ay aynı zamanda Mübarek Ramazan ayının da habercisidir. Manevi yönden hâsılat mevsimi olan üç ayların hakkını vermeliyiz. Aylar içersine yer alan kandilleri ihya ederken, Kur´an-ı Kerim okumak başta olmak üzere, elimizden geldiği kadar nafile namaz kılarak ve oruç tutarak, Peygamberimiz (sav) efendimizin sünnetini ihya ederek değerlendirmeliyiz. Recep ve Şaban aylarında yaptığımız ibadetler, bizi Ramazan ayına kalben mutmain olarak girmemize vesile olmalıdır. 30.03.2017 tarihi,  Perşembe günü, yani bu akşam, Regaip kandilidir, unutmayalım.
Zaman su misali akıp gidiyor. Günlerin yerini haftalar, haftaların yerini aylar, ayların yerini de mevsimler alıyor. Adeta zamanla yarışıyoruz. Dünya meşgalesi, bazen bizleri günleri ve ayları takip etmekten alıkoyabiliyor. Tefekkür ettiğimizde bir bakıyoruz ki, Cuma, bayram veya üç aylar gelivermiş. Hazırlıksız yakalanıyoruz, önemli zaman dilimlerine. Gerçek olan Cuma gününe Perşembe gününden, üç aylara, Recep ayından önce hazırlanmaya çalışmaktır. Biz Müslümanlar için Cuma günü de, üç aylar da önemli manevi nimetlerdir. Bu nimetler, Allah tarafından sadece Müslümanlara verilmiştir. Bir başka deyişle ancak müminlerin bu nimetlerden faydalanma imkânı vardır. Peygamberimiz (sav) efendimiz Recep ayından itibaren Ramazan ayına kavuşuncaya kadar şu duayı okumuştur.  
“Allahümme barik lena fi Receb´e ve Şa´ban ve belliğna Ramazan”
 “Allah´ım! Recep ve Şaban aylarını bizim için mübarek kıl ve bizi Ramazan ayına ulaştır”. (Ahmet  bin  Han bel, Müsned, 1, 259..)   Üç ayların ilki olan recep ayı girdiğinde bu duayı sıkça yapalım, Rasulullah(s.a.v) bu duayı yapardı ve ümmetinin de yapmasını istemiştir
Peygamberimiz (sav) efendimiz, Recep ve Şaban ayının bereket getirmesini, yapılan tüm ibadetlerin karşılığında bol sevap ve mükâfat kazanmaya vesile olmasını, Yüce Allahtan niyaz etmektedir. Bizler de yaklaşmakta olan üç ayların birinci ve ikinci aylarında efendimizin yaptığı duayı yapmaya çalışmalı, Recep ayından itibaren bu zaman sürecinde yapacaklarımızı fikir süzgecinden geçirerek bir plan ve program hazırlamalıyız. Bir birinden değerli, dört önemli geceleri bünyesinde barındıran( Regaip, Miraç, Berat, kadir) üç aylara hazırlıklı girilmelidir. Yüce Allah” Şüphesiz Allah´ın gökleri ve yeri yarattığı günkü yazısında Allah katında ayların sayısı on iki dir. Bunlardan dördü, haram aylardır. İşte bu, Allah´ın dosdoğru kanunudur. Öyleyse o aylarda kendinize zulmetmeyin. Fakat Allah´a ortak koşanlar sizinle nasıl top yekûn savaşıyorlarsa, siz de onlarla top yekûn savaşın. Bilin ki, Allah, kendine karşı gelmekten sakınanlarla beraberdir” buyurmuştur. Tövbe, 36. Ayeti kerimede zikredilen dört haram aydan biri, şehrullah (Allah´ın ayı) Recep ayıdır. Bu ay, zilkade, Zilhicce, Muharrem ayları gibi, muhterem ve mübarektir. Recep ayı Hicrî ayların yedincisi ve Ramazan ayının iki ay öncesidir.
 
Recep ayının ilk Cuma gecesine Regaib gecesi, 27. Gecesine de Miraç gecesi denir.
 
Fazileti bakımından ayrı bir yeri vardır Recep Ayının.
 
Regaip ve Mi´rac gibi mübarek geceleri içinde bulundurması faziletini arttırmaktadır. Ayrıca, Kur´ân´da haram ayları olarak geçen dört aydan birisi olması, Müslüman kalplerdeki yerini bir kat daha artırmıştır.
 
Recep ayında işlenen ibadet, yapılan iyilik ve hizmetlerin manevî sevabı bire yüz verilmektedir. Bunun için mü´minler bu aydaki nasiplerini arttırmak maksadıyla daha çok gayret sarf ederler. Hayır ve hasenata biraz daha ağırlık verirler.
Recep tevbe ve pişmanlık ayıdır. Peygamber Efendimiz (s.a.v) bu ayın önemine binaen hadisi şerifinde bize şöyle söyler;
Recep benim ümmetim için mağfiret dileme ayıdır. Bu ayda istiğfar edin zira Hak Teâlâ, çok bağışlayan ve rahimdir.
 
Bu ayda bizim yapmamız gereken oruç tutmaktır.
 
Peygamber efendimiz(s.a.v) bu ayda tutulan oruç için bir hadisi şerifte şöyle söylemektedir;
 
Cennette öyle köşkler vardır ki, onlara ancak Recep ayında oruç tutanlar girer.
 
Recep tevbe ve pişmanlık ayıdır, Şaban muhabbet ayıdır, Ramazan kurbet (Allah´a yakınlık) ayıdır.
 
Recep hürmet ayıdır, Şaban hizmet ayıdır, Ramazan nimet ayıdır.
 
Recep ekme ayıdır, Şaban sulama ayıdır, Ramazan derleyip toplama ayıdır. Herkes ne ekerse onu biçer, ne yaparsa cezasını çeker. Bir kimse ekimi bırakırsa, hasat zamanı ekmediğine pişman olur. Kıyamet gününde ise çok kötü duruma düşer.
 
 Peygamberimiz (sav) Efendimiz Recep ve Şaban aylarının hakkını vererek, kalben mutmain, vücuden sıhhatli olmayı, Ramazan ayına günah ve hatalardan arınmış, amel defterlerinde sevapların, ecirlerin artmış olarak kavuşmayı istemektedir. Ümmetinin bu konuda dikkatli olmalarını tembih ederek, bu manevi atmosferden yararlanmış olarak çıkmamızı arzulamaktadır.
 Yüce Mevla, Kur´an-ı Kerimde şöyle buyurmaktadır: “Rabbinizin bağışlamasına ve genişliği gökler ve yer kadar olan cennete koşunuz. Cennet muttakiler için vaat olunmuştur.” Ali İmran,133.İçinde bulunduğumuz mevsimi, günahlardan, kusurlardan arınma, hayırlı işlerde yarış edeceğimiz zaman dilimi olarak kullanmamız bizleri mutlu kılar. Allah´ın Müslüman kulları için bir nimet yeri olarak yarattığı cennete doğru koşma zamanı bu aylardır. Rabbimize doğru koşmak, onun emirlerini yerine getirmek, yasaklarından kaçınmak, peygamberimiz (sav) efendimizin sünnetini ihya etmekle mümkün olur. Bu bağlamda hayırlı sözler, ifa edilen güzel ameller, Tefekkür, zikir, tehlil, tekbir, şükür, salat ve selamlar, bizleri cennete taşıyacak olan vasıtalardır. Aynı zamanda yapılan bu ibadetler, dünya hayatımızın da huzur, güven ve bereketli olmasını sağlar. Aile içi saygı ve sevgi, dirlik ve birliği, toplumsal barışı, huzur ve güvenliği oluşturur.
Mübarek üç ayların yöremize, ülkemize, İslam âlemine, huzur, barış ve esenlikler getirmesini Yüce Allahtan niyaz ederim.